2 Ülke, 2 Kriz ve 2 Ayrı Sonuç
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

2 Ülke, 2 Kriz ve 2 Ayrı Sonuç

27.01.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Atina’da gece, zafer kalabalığı, en önde bir genç kız koskocaman bir pankart taşıyor: Gute Nacht Frau Merkel (İyi geceler Bayan Merkel)... Neden? SYRİZA’ya (Radikal Sol Cephe) gönül verenler, bu zaferin Almanya’ya karşı da kazanıldığının bilincinde. AB, Yunanistan’a krizden çıkması için verdiği kredileri izliyor, tabii Almanya komiser olarak, bizim Duyuni Umumiye memurları/ülkeleri gibi, geliri gideri tam kontrol altında tutuyor. 600 milyar dolar kadar borcu var Yunanistan’ın...
Size Yunan ekonomik krizinden bahsetmeyeceğim. Sadece Yunanistan ile Türkiye ekonomik
krizlerindeki paralellikleri ve doğurduğu farklı sonuçları tartışmaya sunacağım: Yunanistan krizi sol ittifak doğurdu... Türkiye krizi ise en sağcı partiyi iktidara getirdi...

***

Türkiye’nin ekonomik krizine, yol açtığı siyasi sonuçları itibarıyla şöyle orta vadeli süreçten bak-malıyız. Yoksa anlayamayız. Türkiye’de 2001’de patlayan büyükkrizinbüyüköncüsü1994krizidir.
1991’de seçim yapıldı. İki büyük parti, Doğru Yol (S. Demirel) ile Sosyal demokrat Halkçı Parti
(E. İnönü) koalisyon kurdu. Türkiye’de tüm siyasi krizlerin nedeni ekonomik krizlerdir. DYP-SHP koalisyonu kriz içinde ülkeyi götürmeye çalışırken,Özal’ın ölümü üzerine S. Demirel, 2003 Mayısı’nda Cumhurbaşkanı seçildi ve yerini, seçimlerde allayıp pullayıp herkese iki-üç anahtar zırvalığıyla piyasaya sürdüğü T. Çiller’e bıraktı.
Türkiye ekonomisi, tıpkı bugünkü gibi, sanayileşme-ekonomi programlarını tamamen dış kaynaklarla sürdürüyordu ve parayı çekmek için döviz kuru düşük-sabit tutularak, dışarıya kesin ve garantili yüksek faiz ödeniyordu. Aslında bu politika, 1980, 1982 (bankerler krizi), 1990 yıllarında da ülkemizde ekonomik krizler doğurmuştu. 1994’teki kriz (hiper enflasyon!) o güne kadar yaşananların en büyüğü idi...
1987 seçimleriyle iktidara gelen Özal, 1990 krizini yaratmış, 1991 seçimlerinde, o oranı yüzde 36’dan yüzde 24’e inmişti. Doğru Yol ise yüzde 19’dan 27’ye yükselmişti. Kaldıraca dikkat!
Krizler, iktidarları indiriyor, değiştiriyor. İşte 1994 büyük ekonomik krizi yine böyle ciddi bir değişikliğe yol açtı ve 1995 seçimlerinde Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi’ni yüzde 21+ ile birinci parti yaptı! Anavatan (M. Yılmaz) ile Doğru Yol (Çiller), yüzde 19’lara düştü. Kurulan koalisyon: Erbakan-Çiller-Yılmaz.
Ekonomi bu iktidar zamanında da yerlerde süründü. 1997 post modern darbe süreci yaşandı, Erbakan gitti, yerine kurulan koalisyonlarla ekonomik zorluklarla ve çözümsüzlüklerle el ele 1999 seçimlerine dayanıldı. Bu seçimler iki başka partiyi vitrine çıkardı: D. Sol -Ecevit (yüzde 22) ve MHP (yüzde 18).
Dikkat edin lütfen, halk sürekli olarak her seçimde arayış içinde. Bu seçimlerde mesela Erbakan’ın Fazilet’i yüzde 15’e, ANAP 13’e, DYP 12’ye indi...

Ortada parti kalmayınca, Erdoğan
1999 seçimi sonucunda Ecevit - Bahçeli - M. Yılmaz koalisyonu kuruldu ve üçü birden 2001 büyük krizinin içine yuvarladılar ülkeyi...

1990’dan bu yana yaşananlar ekonomik krizse, 1994’te büyük ekonomik kriz, 2001’deki ise Büyük Çöküş’tür..
Bakın: Halk sürekli arıyor, iktidara getiriyor, sonra popolarına tekmeyi vuruyor, diğerlerini getiriyor. Bu kapsamda, “sol” olarak yıldızı parlayan Ecevit’i (Apo’yu teslim almış lider!) ve MHP’yi iktidar yapıyor... 2001’de Türkiye uçuruma yuvarlanınca, geride denenecek başka bir parti kalmamıştı. Fazilet içinden çıkan “yenilikçi hareket”i, Gül -T.Erdoğan -B. Arınç ve arkadaşlarının kurduğu partiyi, 2002 Kasım seçimlerinde yüzde 34 çoğunluk oranıyla iktidar yapıyor. CHP (Baykal) yüzde 19 oy alırken, DYP, MHP, ANAP, DSP falan filan Meclis dışı kalıyor.
Sonuç çıkarırsak: Türkiye’nin 1990 öncesinden itibaren yaşadığı ekonomik krizlerde seçmen bir kez Ecevit’i denedi, ama diğerlerinin hepsinde, bir sağ partinin yerine diğer sağ partiyi iktidar yaptı. Sonra da hepsini silip süpürdü.
Gerçek bir sol seçenek hiçbir zaman olmadı Türkiye’de...
2002 seçimlerinde de İstanbul Belediye Başkanlığı’nın getirileriyle ve Erbakan’ın seç-men mirasını arkasına alan, yenilikçi genç diye pompalanan, birtakım solcular-demokratlar dahil Özal’ın dört eğilimini sırtlanan Erdoğan-Gül ekibini, yani aslında ülkemizin siyasal İslamcı, bu açıdan en sağcı partisini iktidar yaptı...
Türkiye siyasi coğrafyası uzun süreli bu ekonomik krizler boyunca bir SYRZİA partisi ve genç liderini hiçbir zaman çıkaramadı...

Yunanistan’da kriz ise sol seçenek üretti
Bu ülkede görünür kriz 2011’de patladı. Hükü-met-devlet büyük orandaki borçlarını ödeyemedi. Aslında kriz 2010’dan önce başladı. Yunanistan’da iktidar PASOK (sosyal demokrat) ile Yeni De-mokrasi (merkez sağ) arasında değişir dururdu. 2010’da ülke içi büyük protestolar başlamıştı. 2011’de iktidarda olan Papandreu ayrıldı. IMF ve AB’den peyderpey büyük borçlar alındı, yeni hükümetler kuruldu. İşsizlik aldı başını gitti.
Yunanistan seçimleri 2012 ve öncesinden beri aslında PASOK’a tasfiye etti. Radikal Sol Koalisyon (Aleksis Çipras’ın partisi) ilk 2009 seçimlerinde yüzde 9 oy aldı... Krize girince ülke, oylarını hızla yükseltti, 2012 Mayıs seçimlerinde 17, Haziran seçimlerinde 27 ve geçen pazar yüzde 36 oy aldı.
Ekonomik kriz, Yeni Demokrasi’yi ikiye böldü, PASOK’u ise bitirdi ve yerine SYRİZA’yı getirdi.
Bu işler dünyada böyle de Türkiye’de neden değil? Türkiye örneğin CHP’yi aşacak güçlü bir sol seçenek üretemiyor... Neden?

Yazarın Son Yazıları

Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025
Kongre gri alanları ve operasyonel sözde muhalefeti bitirdi

Hukuku, yargıyı tamamen elinde tutan, yargıçları mahkemeleri atayan, farklı karar veren mahkemeleri dağıtan, dahası beğenmediği yargıçları üstelik rütbesini düşürerek sürgüne gönderen, AKP’li avukatları yargıç yaparak İstanbul’da CHP 38. kongresini iptal ettirerek üstelik onlara mutlak butlan (kongreyi yok sayma) kararı aldırmaya çalışan iktidar değil, sanki bizzat CHP’nin kendisi...

Devamını Oku
22.09.2025
Temiz bir iktidar hayal değil, bu ülke bunu çoktan hak etmiştir

Anlamakta zorluk çekiyorum.

Devamını Oku
21.09.2025
Devlet partisi belediyeleri tuzakla ele geçiriyor: İkinci aşama

İsmail (Saymaz) iyi slogan üretti: “Ya AKP rozeti takacaksın ya da kelepçe”.

Devamını Oku
18.09.2025