Büyük Geri Çekiliş: Yeni Osmanlı Projesinin Mezar Taşı
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Büyük Geri Çekiliş: Yeni Osmanlı Projesinin Mezar Taşı

23.02.2015 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Yani, Suriye politikasının nasıl fosladığını biliyorduk da, bunun bir de “büyük geri çekiliş” ile sona ereceğini düşünmemiştik. Ordumuz kendisine verilen siyasi emrin gereğini bir geceyarısı operasyonuyla yerine getirdi ve Süleyman Şah Türbesi’ni “değerli varlıklarıyla” aldı, arkada kalan binayı da yerle bir etti. Neyse olay bir askerimizin şehit olmasıyla sonuçlandı.
Ne yani, ecdadımızın mezarını IŞİD’lilere mi teslim edecektik... Şimdi mezar daha güvenli ellerde, Kobani ve çevresindeki Kürt hısımlarımızın silahlı kuvvetlerinin güvencesinde...
AKP iktidarının şu mezar taşıma, mezar koruma, mezarlık yardımları, mezar bakımı, ölüleri gömme gibi işlemleri gerçekten çok başarılı bir şekilde yaptığını ve halkın memnuniyetini aldığını biliyoruz. Bu yeteneklerini ecdadın taşınma kararında ve bunun askeri planlanmasında da gösterdiler.
Tebrik ederiz.
İktidarın medyatörleri bu operasyonun başarısını sosyal medyadaki mesajlarıyla kutluyor... Akşam havai fişekler boğazda boy gösterir ve Ankara’dan ve İstanbul’dan artık kaç pare top atışları yapılır, bilmiyoruz.
Mezarı Türkiye sınırının 200 metre yakınına getirdiler. İyi, orada asker bulundurmaya da gerek kalmaz, sınırdan acaba mezar yerinde duruyor mu diye dürbünle günlük gözlem raporlarıyla izleme yapılır. Birileri bir terbiyesizlik etmeye kalkarsa, F-16 veya F-35’lerimiz hadlerini bildirir. Yakına geldiği için mezar, benzinden de tasarruf edilir.

IŞİD’le savaşma felaketinden kurtulduk
Derken eski emekli Albay Alican Türk’ün mesajı düştü e-postama... Diyor ki: Süleyman Şah haberleri ve bu haberlerin veriliş biçimi bana İngilizlerin Çanakkale’den çekilmesini hatırlattı... İngilizler Çanakkale hezimetini tarihsel bir geri çekilme başarısı olarak gösterirler:
“İngilizlerin geri çekilmedeki başarısı yadsınamaz; çekilme iyi planlanmış, hava koşulları beklendiği gibi gitmiştir… Büyük bir ustalıkla sürdürülen tahliye işlemlerinde 36 bin asker, 4 bin nakliye hayvanı, 127 top ve 2 bin ton ikmal malzemesinden taşınabilenler, gemilere yüklenmişti… Bozgun, İngilizlerin gözünde sürpriz bir başarı, umulmadık bir zafer olup çıkmıştı. Tahliye sonunda General Monro ile kurmay heyetine törenle şeref madalyaları verildi.”
A. Türk ekliyor (Yahu bir sus daha yeni çıktın!): “Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yıldönümünde bu kez Türkiye’nin geri çekilmesini, yani toprak hezimetini konuşuyoruz. Bu ‘şerefin’ madalyasını da tarih elbette yazacaktır.”
Bir dostumun mesajını da paylaşayım: “Türbe’nin korunamaması ve yerinden sökülmesi, yeni (neo)- Osmanlı projesinin iflası ya da onun yerine dikilen mezar taşı gibi...”
Pardon, bu iktidarın başları değil miydi ki “Türbenin kılına dokunanların ellerini kırar boyunlarını koparırız..” diyen... Tabii bir de “Ortadoğu’da bizden habersiz yaprak kımıldamaz” diye höykürenler...
Haklarını yemeyelim, belki de iktidar, IŞİD’ın Türbe’ye saldırması halinde onunla savaşa tutuşma olasılığının yarattığı endişe nedeniyle, onlardan atik davrandı ve IŞİD’in türbeye saldırma ve IŞİD ile savaşa tutuşma olasılığını aniden sıfırlamış oldu...
Böylece Türkiye’yi büyük felaketten kurtardılar. Teşekkür edeceğimize…

Mindere çıktı yiğit
Gece vapurla Kadıköy’e dönüyoruz, bir uyku bastırdı ki sormayın, kapüşonu çektim, 5 dakika kestirdim ve kendime geldim... Biz Kadıköylüler alışığız, bir grup genç müzisyen 25 dakika boyunca da çok güzel bir konsere girişince açtım gözlerimi, ama bunlar öyle “iki tıngırdattım topladım paraları, sonra öbür tarafa geçtim” cinsinden değil... Çok başarılılar, ciddiler ve kız solistleri çok iyi...
Henüz operasyon üzerine bilgimiz fazla yok... Derken bir Kadıköylüm söze girdi, “Orhan Bey bu kez ciddi gidici galiba, baksanıza ciyak ciyak meydanlarda, sağa sola laf yetiştirmeye başladı”... Karşımda oturanlardan bir yurttaş lafı sokuşturdu, “yahu şu fuatavni’ye bak, sonunda hakladı onu”... Ortadaki diyaloğu izliyorum:
- Valla ben şu sırada bu son atağını takdir ediyorum... Adamını mindere çekti sonunda... O da saf saf ortaya çıktı... “Hani neredesin, erkeksen gel buraya çık ortaya” diye bağırtıyor adeta...
- Evet bu doğru, öyle bir çizik attı ki façasını bozdu.. eğer bu noktaya geldiyse birisi artık iflah etmez, demek ki düşüş başladı...

Geride bir toplumsal yıkıntı bırakacak
Ama arkada bir toplumsal yıkıntı bırakacağı kesinleşiyor gibi. Birbirine giren bir toplum yaşıyoruz. Düşmanlık had safhada... Bir kıvılcım, felakete çağrı yapıyor. Şimdi ikinci bir olay:
Gece metrobüsle dönüyoruz. Müzisyen bir genç grupla sürücü kapışıyor. Gençler bir önceki durakta biletsiz mi binmişler ne... Sürücünün anlaşılan haber verdiği güvenlik Zincirlikuyu’dan biniyor, sürücüyle gençlerin yanına gidiyor. Tekmeler yumruklar uçuşuyor... Bir de ön tarafta yolcu var, gençlere saldıran, yolcudan yedek kuvvet!
Olay siyasete dökülüyor. Yolculardan bir genç kız “yandaş biletsiz binse sesiniz çıkmaz” diye bağırıyor... Neyse, güvenlik olayı kapatıyor. Otobüs köprüyü geçiyor, yardımcı yolcu hem söyleniyor hem de telefonla konuşuyor... Fikirtepe’ye yaklaşırken, gençlerin yanına gelip özür diliyor ve tamam bu işi kapatalım, diyor.
Durakta ise birden 10 kişi içeriye doluşuyor, esnaftan acil kuvvet çağırmış meğer... Bu kez adam onlara tamam iş halloldu mesele kalmadı diyor, ama acil kuvvet “boşuna mı geldik” diyerek saldıracak adam arıyor...
Bu tayfayı çağıran, otobüste yaşanacakları düşünüp vazgeçmiş anlaşılan...
Yani birbirini boğazlamaya hazır bir toplum yarattı Bay Muktedir... Şimdi ise düzmece suikast iddialarıyla, nefreti büyütüyor.
Sanki seçim sürecine değil, bir cehennem sürecine giriyoruz...
Peki başarabilir mi?  

Yazarın Son Yazıları

Tarihe geçecek diploma iptali davası Dreyfus’u gölgede bırakır

Bir ülke, bir iktidar, bir hukuk, bir yargı düşünün ki topluca hareketle bir kimsenin 31 yıl önce aldığı üniversite bitirme diplomasını geçersiz saysın ve iptal etsin.

Devamını Oku
11.12.2025
‘Bana uy, seni tekrar büyük yapacağım, yoksa yok olacaksın’

Trump yönetiminin hazırladığı Milli Güvenlik Stratejisi (Belgesi) büyük tartışma yarattı, özellikle Avrupa’ya ilişkin bölümleri. Trump karşıtı Amerikan medyası ve entelektüel yazarlar, Trump Avrupa’yı adeta düşman olarak görüyor yorumunu yaptılar.

Devamını Oku
09.12.2025
Ümmet mi millet mi? Av kim, avcı kim?

Bakın ne buldum.

Devamını Oku
07.12.2025
Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025