Sağı yıkmak
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Sağı yıkmak

18.07.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün Kürtler olmasa MHP olmayacaktı. 1970’lerde ise solcular olmasa MHP olmayacaktı. Kendi kendine var olamayan, geçmişe dair söyledikleri anlamsız, bugüne dair söyledikleri kafa karışıklığından ibaret, yarına dair ise söyleyeceği hiçbir şey olmayan bir parti.
Devlete bayılır. AKP’ye kızmasına bakmayın. AKP’nin devleti ele geçirdiğini anladı. Devletin elini nasıl öpüyorsa, AKP’ninkini de öyle öpüyor. Devlet tarafından zamanında nasıl kullanılıp atıldıysa bugün de AKP tarafından kullanılıyor. Atılması da yakındır. Zaten başka türlü davranmayı da bilmiyor.
80 öncesi MC’nin payandası, bugün ise AKP’nin. MHP cephesinde değişen bir şey yok.
Varlığını bir düşmana borçlu. O zamana göre değişen düşmanı yeter ki “devlet” hedef bellesin. MHP davete icabet ediyor. Tek parti rejimi kurulmasın diye bir şans vardı. MHP o şansı vakit kaybetmeden çöpe attı. Attı çünkü etrafında ne olduğunu dahi anlayamayacak kadar çoraklaşmış bir parti. AKP’ye kızanların oylarını toplayıp yeniden AKP’ye yarayacak şekilde kullanmak haricinde bir siyasi programı yok. Galiba da hiç olmadı.
Siyasi hayatı, militanlarının “devlet” tarafından “ulvi amaçlarla” kandırılması sonrasında da bu kandırılmaya ağlayarak tekrar kandırılmasından ibaret.
MHP için HDP yok hükmünde, CHP ise Allah muhafaza destek verilirse adını dinsize çıkaracak parti.
AKP ise her fırsatta eleştirdiği ama yine her fırsatta yardım elini uzattığı bir parti.
MHP, AKP’nin Orta Anadolu ihtiyar gençlik kolları olma yolunda gayretli adımlar atıyor. AKP, MHP’nin gizli onuncu ışığı. Ancak ışıklar bir hayli kısıldığında seçiliyor. Ortam gayet loş, onuncu ışık AKP pırıl pırıl parıldıyor.
AKP ise geniş bir muhafazakâr koalisyon olma iddiasını yitireli çok oldu. Ana karnına döndü, cenin pozisyonunu aldı. Zamanında “mason, komünist, Yahudi” diye önüne gelene küfür saçan Erdoğan’ın “Mas- Kom-Yah” oyununun sergilendiği bir sahneye dönüştü.
Erdoğan’dan umudu kesenlerin yöneldiği Abdullah Gül bile Gülenci olmadığını ispat etmek için en az Erdoğan kadar Necip Fazıl’cı olduğunu anlatıyor. Büyük Doğu’cu yani.
Necip Fazıl’ın siyasi yazılarını hâlâ rehber edindiğini söyleyen bir muhafazakârın dengi ancak Kızıl Kmerler’in lideri Pol Pot’un izinden gittiğini söyleyen bir sosyal demokrat olabilir. Yani olamaz.
AKP ve MHP yaklaşık yüzde 60 oya sahip. Türkiye bir aşırı sağ sarmalında. Devlet antikomünistken antikomünist, 28 Şubatçıyken 28 Şubatçı, AKP’ci iken AKP’ci aşırı sağ bir MHP var. Yani toplamada sıfır hükmünde bir parti. Çarpmada da öyle. Zaten o sebeple çarpışmaya pek meraklı.
AKP ise her satırı nefret suçu olan Necip Fazıl’ın gölgesini Mas-Kom-Yah’ın aktörü Erdoğan’ın gölgesiyle koyulaştırmış bir başka aşırı sağ parti.
Sol ancak solculuğundan utanmazsa, sadece ekonomi politikalarında değil, büyük ve yaşanır bir demokrasi projesinde de solculuğundan utanmazsa bu devran döner.
En beklenmedik, en olmayacak zamanlarda sol çare olmayı bilmiştir.
Halk bu aşırı sağ partilere hapsolduysa hata halkta ya da o partilerde değil, solun temsilcilerindedir.
Solculuk kolay iş değil. Mehmet Ali Aybar, seneler önce boşuna “Asker-sivil bey takımının tepeden inmeci yönetimi de ister istemez giderek etkisini kaybedecek ve halkımız demokrasiyi aşağıdan yukarı gerçekten kuracaktır” demedi.
Yine boşuna şöyle devam etmedi: “Osmanlı devlet felsefesinin devamı olan bey takımı! Ellerinde tuttukları devlet ile özdeşleşen bu beyler; halkı tepeden inme buyruklarla yönetmenin, devleti koruyup kollamanın kendilerinin tekelinde olan bir tarih görevi olduğuna inanmaktadırlar. Halkı küçük görerek halkçılık yapanlar da onlardır. Demokrasiyi biçim olarak korudukları halde, biçim olarak dahi halkın devleti yönetmesine izin vermeyenler gene onlardır.
Sol iddiasındaki partiler, bu Osmanlı’ya özdeş yeni beylere karşı kaybetmiş kendi içlerindeki beyleri tasfiye etmeden ve yeni Osmanlı beylere direnmeden bu aşırı sağ dalgasını kıramaz.
Türkiye’de sol içine gizlenmiş sol maskeliler de dahil sağ yıkılmadan demokrasi yerleşmez.
TİP ve Aybar, hiç olmadığı kadar güncel.  

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018