Gazi’de IŞİD korkusu
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

Gazi’de IŞİD korkusu

29.07.2015 04:39
Güncellenme:
Takip Et:

‘Hayvanlar oksijen alıyor en azından’

Cemevinin etrafındaki apartmanlardan camları inmiş bir daireye girdiğimizde, hapsolmuş yoğun gaz karşılıyor. Gece vardiyasında çalışan bir tekstil işçisi uyumak zorunda olmasa evde duramayacağını söylüyor. Çevrede çocuklu kadınlar dört gün boyunca ekmek, su dahi alamadıklarını anlatıyor. Üç çocuklu bir kadın “Dağdaki hayvanlar daha rahat yaşıyordur bizden, en azından oksijen alıyorlar” diyor öfkeyle, “suçlu bunların olmasına izin verendir.” Hayır, bu mahallede kimse adını vererek konuşmuyor.

Taş, toprak gazı öyle emmiş ki, dün sabah Gazi Cemevi hâlâ biber gazı kokuyordu. Kimi camlar kırılmış, suyun tazyiğiyle demir dökme kapılar esnemiş, elektrik gidip geliyor.

Geçen cuma Bağcılar’da yapılan operasyonda bir evde polisin 16 kurşunuyla ölen, avukatlarının sağ gözaltına alınabileceği halde kasten infaz edildiğini söylediği Günay Özarslan’ın cenazesi Gazi Mahallesi’nde yapılacaktı. Adli Tıp’tan cenazenin alınması uzun sürdü, cemevinde hazırlıklar yapılırken polisin saldırısı sonrası Gazi Cemevi üç günü ablukada geçirdi. Pazartesi akşamüstü cenaze ancak gömülebildi.

Dün sabah itibarıyla 35 yıldır böylesini görmediklerini söyleyen esnaf kepenklerini açıyor, barikatların olduğu sokaklar temizleniyor, kırık camlar, kapılar onarılıyordu. Ama bu üç gün insanlarda nasıl bir iz bırakmıştı? Gazi Cemevi Başkanı, Alevi dedesi Veli Gülsoy, cemevini gezdirirken 300-400 kişinin nasıl mahsur kaldığını anlatıyor: “Osmanlı’dan beri bildiğimiz cebri, bir Kerbela yaşadık biz. Sabırlı davranmasaydık, iki tarafın da sakin olması için uğraşmasaydık, burası 1995’teki Gazi’ye veya Sivas’a dönerdi.”

‘Dünya yıkılmaz’

Gülsoy, teferruatlı anlattığında yaşananların ardında bir tür kararlılık seziyorsunuz. “Cenazede neden yüzümüzü kapatalım ki?” diyenler için, bu gerekçeyle cumartesi yapılan ilk polis müdahalesi bir muamma. Kitlenin bilhassa cemevi tarafına yönlendirilişi, cemevinin etrafında bir polis ablukası kurulduğu ve saatlerce kesintisiz süren gaz anlatılıyor. Bunun yanında Gülsoy elinden geleni yapmaya çalışan kaymakam Ali Uslanmaz’dan, valiyle yaptığı görüşmelerden söz ediyor. Pazar günü çalıştaylardan tanıştığı Çalışma Bakanı Faruk Çelik bizzat aramış ama üç gün değişen bir şey olmuyor. “Zannediyoruz ki tepede bir emir vardı. Cenazenin Alevi olması şart değil, başka inançtandır, mezheptendir demez, hizmetini yaparız. Dört sloganla dünya yıkılmaz, dört bayrakla Türkiye’yi teslim almazlar. Burası cemevi, bir siyasi kurumun emrinde değil. Ama gelen cenazenin siyasi düşüncesini sorgulayacak hakkım da yok benim. Devlet unsurları da buna saygı duymalı. Cumartesi 3’te cenaze hazırlandığında müsaade verselerdi, ne kimse zahmet çekerdi, ne de o genç polis hayatını kaybederdi” diyor inanç önderi. Olaylarda öldürülen polis memuru Muhammet Fatih Sivri hakkında bu görüş konuştuğumuz esnaftan, ev kadınlarına çok kişide hâkim.

Öldürülen Özarslan’ın da üyesi olduğu örgütten görüştüklerimizse dört gün süren “irade çatışmasının” ardından cenazenin devrimci geleneklere göre yapılabilmesini zafer olarak nitelendiriyor. Seçim sonrası girilen çatışma ortamını soruyoruz: “Gazi Mahallesi’ne çözüm süreci zaten hiç gelmedi. Türkiye’de faşizm hâkim ve faşizmin geriletilmesi seçimlerle olmaz. Yaşadıklarımız bunu kanıtlıyor.”

Suruç’tan sonra

Demokratik Alevi Dernekleri üyesi Muş Vartolu avukat Ali Baba, 25 yıldır mahallede yaşıyor, “Öğrenciliğime döndüm birkaç günde” diyor. Özarslan’ın ailesiyle görüşmüş, olayı takip eden bir avukat olarak yargısız infaz olmasına dair bilgiler paylaşıyor: “Kız bir akrabasının Bağcılar’daki evinde. Polis baskın düzenliyor, ‘izin verin üstümü giyeyim’ diyor. Aileyi bir odaya kilitleyip salonda kıza 16 kurşun sıkıyorlar”.

Baba, iki kızıyla cemevinde iki gün mahsur kalanlardan, HDP’li, CHP’li vekillerin mahalleye gelmesi için emek sarf edenlerden. Vekillerin varlığı süreçte etkili olmuş.

Taştan molotofa geçildiğinde duydukları endişeyi anlatan Baba, polisin tavrının şimdiye kadarkinden farklı olduğunu da düşünüyor. Doğrudan bir ibadethanenin hedef alınmasının dışında, geniş bir alanda camdan bakana dahi gaz atıldığını söylüyor. Biri şikâyet için karakolu aramış ve “Camdan bakarak örgütlere şakşakçılık yaptıkları” gerekçesini duymuş örneğin.

Avukat Baba, tıpkı gaz kokusu gibi mahalleliye yapışan bir korkudan da söz ediyor. Bu olayın iki gün öncesinde Suruç’taki canlı bomba saldırısında hayatını kaybeden üç kişinin cenazesi yapılmıştı. Parçalanmış hallerini görenler olmuş bir de. “Herkes rahatsız. Kendi sokağımdan üç ailenin bu son olaylardan sonra kaçtığını biliyorum. İnsanlar korkuyor, IŞİD gelip bizi öldürecek, diyor. Erken seçime kurban edilme endişesi var. Alevilere saldırı prim kazandırıyor çünkü. İnanır mısınız insanlar IŞİD saldırır diye cemevlerine gidemiyor. Gidin bakın, işte değilse herkes evindedir. Suruç saldırısından sonra arttı korku. Cenazelerimizi gömdürmemeleri gerçekten zorumuza gitti. Dün kızlarımı Almanya’ya gönderdim. Ben de yolunu bulup kaçacağım bu ülkeden” diyor gözleri dolarak. Kırılan cam çerçeve onarılabiliyor ama her şey değil.

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016