Gül’ü muhalefete zorlamak

Gül’ü muhalefete zorlamak

21.09.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

‘Gül ağacı değilem, her gelene eğilem’ (Rast şarkı, bestegüfte Necip Mirkelamoğlu)
Amerikalı neocon Evangelistlerin, “Tanrı’yı kıyamete zorlamak” gibi tuhaf bir fikri vardı, bizde bazı “muhalif” çevreler de, “Gülümuhalefete zorlamak” fikrinden bir türlü vazgeçemediler. Beklediklerini bulamadıklarında, Gül’e “fazla ihtiyatlı”, “yeterince cesur değil” diye sitem edecekler, ama illa Gül’den bir muhalefet lideri çıkaracaklar. Gerçi, belli ki o da bu durumdan fazla şikâyetçi değil, hiçbir şey yapmadan alternatif lider olarak görülmeye neden itiraz etsin? Daha doğrusu, tam da hiçbir şey yapmıyor değil, eş dost arasında, olanlardan ne kadar rahatsız olduğunu söylüyor, muhalif diye bilinen bazı gazeteciler ile görüşmeler yapıyor, “memnuniyetsizliğini” dirhem dirhem satıyor. Gerçi sonradan sahiplenmiyor ama danışmanının onu “alternatif lider” olarak resmeden kitabınına ön veriyor. Kısacası, armudun pişmesini, ağzına düşmesini bekliyor. Armut pişerken memleket yanıyor, ne gam!
Ama asıl sorun, Abdullah Gül’ün “ihtiyatlı kişiliği” , “bir tereddüdün romanı” haline gelen siyasi serüveni değil. Asıl sorun, bu ülkede kendine demokrat, muhalif diyen pek çoklarının, siyaset anlayışının dönüp dolaşıp “bir kurtarıcı aramak” noktasına gelmesi. Aslında bu yeni bir durum da değil, seksenli yıllarda, memleketin demokrasi arayışı, Turgut Özal’a yüklenen fazladan misyona kilitlenmişti. Sonra, yeni kurtarıcı “AB süreci” oldu, liberal, demokrat, sol liberal siyaset “AB gelecek dertler bitecek” özeti haline geldi. Sonra, aslında gerçekten de demokratik bir dinamik olan, ama daha fazlası olmayan AK Parti’ye tam vekâlet verildi. Bu aşk da hüsranla bitti, ortada kala kala, AK Parti içinden çıkacak bir itiraz ve Abdullah Gül kaldı. Gerçi, 7 Haziran seçimlerinden önce, aynı anlayış ile yine gerçekten demokratik bir dinamik olan, ama gerisi fazlasıyla çetrefil bir platform olan HDP, daha doğrusu HDP’nin “sempatik” lideri yeni “kurtarıcı” ilan edilmişti, o konuyu şimdilik bir yana bırakalım.

Siyasi tembellik
Ama işler bir türlü düzelmedi! Neden acaba? Asıl sorun, demokrasi mücadelesinin ciddi bir fikri, siyasi takip, samimi, sahici demokratik tartışma, acı gerçekler ile yüzleşme cesaretinin yerine, düşünce konforu peşinde koşmak ve “vekâleten demokrasi mücadelesi” diye tanımlanabilecek bir siyasi tembellik olabilir mi?
Diğer taraftan, bırakın tereddüt, cesaret meselesini, “Abdullah Gül siyasi anlayış olarak gerçekten neyi temsil ediyor?”, kendisine umut bağlayanlardan biri bize izah edebilir mi? 2007’de, her ne kadar şimdilerde unutulduysa da, Erdoğan’ın isteği hilafına neden Cumhurbaşkanlığı adaylığında ısrarcı olmuştur? Olup da, o makamda eksik, aksak bulduğu neyi onarmaya çalışmıştır? Liderlik dışında bir meselesi var idiyse, neydi o mesele? Erdoğan yönetiminde yaşanan ve rahatsız olduğunu iddia ettiği hangi meselede inisiyatif kullanmıştır? Siyasi kriz çıkarmaktan sakınıyor idiyse, kriz, kavga çıkarmadan da demokratik istikamette ağırlık koymak mümkündür, bu imkân neden hiç kullanılmamıştır? Bulunduğu makam az buz önemli bir yer değildi, yok eli kolu bağlı bir yer ise neden oraya çıkmakta bu kadar ısrar etmiştir?

Davanın neresinde
Bırakın önemli konularda, insiyatif almayı, hiç olmazsa üniversite rektör atamalarında, YÖK listesini aynen onaylamak yerine, en çok oy alan adayı atamak, bunu teamül haline getirmek gibi demokratik bir çıkış yapması mümkün değil miydi? Neydi gerekçesi, “dava”ya zarar vermek mi? Sahiden, nedir şu meşhur “dava” ve Gül bu davanın neresinde duruyor? Demokrasiden geri adımların tescili olan yasa, düzenleme, atamaların altındaki imzalardan biri onunki değil mi? İmzalarının arkasında duruyorsa, neden Erdoğan’ın günah keçisi haline gelmesine ön verecek şekilde davranıyor? Anladık, kardeş değillermiş, olmaları da gerekmiyor, ama sıradan bir siyasi yoldaşlık hukuku tanımamak neyin nesi? Neden aynı dönemin sorumlularından birisi de kendisi iken, Erdoğan’ın otoriter lider, kendisinin ise alternatif lider diye takdimine hiç ses çıkarmaz?

Dirsek teması
Cevaplanması gereken bunca soruya rağmen, hep kurtarıcı arayan “muhalif” demokratlar, liberaller şimdi de ona bel bağladılar, ama sadece onlar değil, AK Parti içinde umduğunu bulamayanlar, işler tersine dönerse sakata gelmekten kaçınan aşırı kurnazlar, belli ki “alternatif lider” ile dirsek temasını ihmal etmek istemiyor. “Bir tanecik AK Parti”lerinde, iki tanecik lider olamayacağının pekâlâ farkındalar, ama ne olur ne olmaz, şimdilik durumu idare etmek lazım.
Yanlış anlaşılmasın, her şeye rağmen, ben Türkiye’de demokratik restorasyon olacaksa, bunun muhafazakâr siyaseti ve AK Parti’de siyaset yapanları tamamen dışarda tutarak yapılamayacağını düşünenlerdenim. Benim itirazım, muhalefet açısından hâlâ siyaset arayışlarının “vekâleten demokrasi mücadelesi” üzerinden yol alma çabası, iktidar cenahı açısından ise siyasetin hâlâ ayak oyunları, kişisel hesaplar, kurnazlık üzerinden tanımlanması ısrarı. Bu yoldan çıkış yok! İlkeler üzerinden, açık ve samimi sorgulama ve yüzleşmeler yolu ile yeni bir siyaset inşa etmek zor ama zaruri. Ya zoru başaracağız, ya da gidilecek yol tükendi, siz hâlâ anlamadınız mı?

Yazarın Son Yazıları

‘Yeni devlet’

‘Yeni devlet’

Devamını Oku
07.08.2017
Müftü nikâhı ve İslami rejim

Müftü nikâhı ve İslami rejim

Devamını Oku
04.08.2017
‘Hans’ın ne dediği’

‘Hans’ın ne dediği’

Devamını Oku
31.07.2017
‘Evrim teorisi’

‘Evrim teorisi’

Devamını Oku
28.07.2017
Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Devamını Oku
24.07.2017
15 Temmuz’un anlamı

15 Temmuz’un anlamı

Devamını Oku
17.07.2017
15 Temmuz

15 Temmuz

Devamını Oku
14.07.2017
Parayla saadet olmaz

Parayla saadet olmaz

Devamını Oku
10.07.2017
‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

Devamını Oku
07.07.2017
Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Devamını Oku
03.07.2017
Katar krizi

Katar krizi

Devamını Oku
30.06.2017
Yine hüzünlü bir bayram

Yine hüzünlü bir bayram

Devamını Oku
26.06.2017
Adalet istiyoruz! (23.06.2017)

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
23.06.2017
Nerden başlasak nasıl anlatsak

Nerden başlasak nasıl anlatsak

Devamını Oku
19.06.2017
Katar’ın başına gelenler

Katar’ın başına gelenler

Devamını Oku
09.06.2017
ABD, Türkiye ve Kürtler

ABD, Türkiye ve Kürtler

Devamını Oku
05.06.2017
Toplum yorgunluğu

Toplum yorgunluğu

Devamını Oku
02.06.2017
Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Devamını Oku
29.05.2017
İki veda

İki veda

Devamını Oku
26.05.2017
‘Devrime hazır olun’

‘Devrime hazır olun’

Devamını Oku
22.05.2017
Kötü yönetim ve dış siyaseti

Kötü yönetim ve dış siyaseti

Devamını Oku
19.05.2017
‘Türbe, tarih, siyaset’

‘Türbe, tarih, siyaset’

Devamını Oku
15.05.2017
Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Devamını Oku
12.05.2017
İslamcılık, çirkin itiraf

İslamcılık, çirkin itiraf

Devamını Oku
08.05.2017
Yeni siyasi arayışlar

Yeni siyasi arayışlar

Devamını Oku
05.05.2017
Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Devamını Oku
01.05.2017
Referandum sonrası Kürt meselesi

Referandum sonrası Kürt meselesi

Devamını Oku
28.04.2017
Nafile analizler

Nafile analizler

Devamını Oku
24.04.2017
Her şeye rağmen

Her şeye rağmen

Devamını Oku
17.04.2017
Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Devamını Oku
14.04.2017
İslamcıların Suriye ile İmtihanı

İslamcıların Suriye ile İmtihanı

Devamını Oku
10.04.2017
Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Devamını Oku
03.04.2017
‘Vicdan ve adalet nöbeti’

‘Vicdan ve adalet nöbeti’

Devamını Oku
31.03.2017
En büyük tehlike (27.03.2017)

En büyük tehlike

Devamını Oku
27.03.2017
Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Devamını Oku
24.03.2017
En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

Devamını Oku
20.03.2017
18 yaşında seçilme hakkı

18 yaşında seçilme hakkı

Devamını Oku
17.03.2017
‘Hollanda krizi’nin ötesinde

‘Hollanda krizi’nin ötesinde

Devamını Oku
13.03.2017
‘Erdoğan ve liderlik’

‘Erdoğan ve liderlik’

Devamını Oku
10.03.2017
‘Milli Kültür Şûrası’

‘Milli Kültür Şûrası’

Devamını Oku
06.03.2017