Adalet-siz Türkiye!

01 Aralık 2015 Salı

Sultan, vezir-i azam iken, eleştirileri dışlamak için sıkça gündemi değiştirecek olaylar yaratırdı. Ancak Sultan olunca durum değişti. Haberlere bakın artık, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, dünyada sulh!” ilkesi kaldı mı?
Önceleri Güneydoğu’daki çatışmalarda şehit olan subaylar, askerler ve polisler birinci sayfaların başlıklarına çıkardı. Şimdi bu haberler iki sütun ya da tek sütun yer kaplıyorlar. Suruç’ta onlarca insan, başkentte 100’ü aşkın insan öldürüldü… Şimdi bu olaylar unutuldu…

***

1 Ocak 2014’te Hatay’da Ocak 2014’te Adana’da “Mühimmat ve silah” taşıdıkları savıyla durdurulan TIR’lar haber oldu. Adana olayından iki gün sonra Aydınlık gazetesi “İşte TIR’daki cephane” başlığı ile silahların resimlerini yayımladı. Aradan 2 yıl geçti, Aydınlık’ta bu olayı haber yapanlar tutuklandı mı?
6 Şubat 2014’te CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, “Silahların Ankara Esenboğa Havaalanı’ndan alınıp TIR’lara yüklenerek, karayolundan Suriye’ye götürüldüğünü” açıkladı. TBMM’de hakkında “yargılanması için dokunulmazlığının kaldırılması” konusunda işlem yapıldı mı?
24 Ocak 2015’te Star gazetesi, “Savcı aradığını bulamadı!” başlıklı haberinde fotoğraflarını yayımladığı TIR’ların “ilaç taşıdığını” öne sürdü!
17 Mayıs 2015 AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt milletvekili adayı Yasin Aktay, MİT TIR’larının IŞİD’e değil, Özgür Suriye Ordusu’na silah götürdüğünü söyledi. Şimdi AKP Siirt Milletvekili… Hakkında işlem yapıldı mı?

***

Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, Başsavcı Vekili Ahmet Karaca, savcılar Aziz Takçı ve Özcan Şişman ile eski Adana İl Jandarma Komutanı Albay Özkan Çokay, Tarsus 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçundan” tutuklandılar!
29 Mayıs 2015’te Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, “İşte Erdoğan’ın Yok Dediği Silahlar” haberini görseller ile gazetenin başlığına taşıdı.
31 Mayıs 2015’te TRT Haber’de canlı yayına katılan Sultan, “MİT TIR’ları ile ilgili çıkan haberler için avukatıma talimat verdim. Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu!” dedi. “MİT’e yönelik atılan o iftiralar bir ajan, bir casusluk faaliyetidir” diye de ekledi.
24 Kasım 2015’te Sultan, “Öğretmenler Günü” konuşmasında “O TIR’larda silah olsa ne olacak, olmasa ne olacak?” demez mi?
26 Kasım 2015’te Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında başlatılan soruşturmadan 5.5 ay sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan’a -İlginç bir soyadı benzerliği!- savunmalarını yaptılar. Sonrasında tutuklanarak Silivri’nin yolunu tuttular…

***

Yasaya göre tutuklama için “kaçma” ve “delilleri karartma” kuşkusu gerekli… Dündar, “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün” ödülünü almak için 18 Kasım’da Strazburg’daydı. Kaçacak olsa döner miydi? Gül de 5.5 aydır her gün Cumhuriyet Ankara Bürosu’nun kapısını aşındırmıyor muydu?
On binlerce basılan Cumhuriyet’te yayımlanan ve “delil” denilen söz konusu haberleri yok etme olanakları var mıydı?

***

29 Kasım, Dündar ve Gül’ün soruşturmasının savcısı Fidan, MİT TIR’ları ile ilgili olarak Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın’ı, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ve eski Jandarma Kriminal Laboratuvarları Daire Başkanı emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu’nu da tutuklattı.
Dündar ve Gül’ün tutuklanmalarına dünyadan yağan tepki yağmuru sonrasında Vezir-i Azam Numan Kurtulmuş ve Vezir-i Azam Ahmet Davutoğlu,Basın mensupları tutuksuz yargılanmalı” fetvasını verdiler. Ardından Vezir-i Azam, “MİT TIR’larına ilişkin soruşturmada o dönemde hedefin kendisi, Sultan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan olduğunu” öne sürdü...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları