Genç Cumhuriyet

23 Mayıs 2016 Pazartesi

21. yüzyıl, dijital yayıncılığın yüzyılı olacak; bu belli...
Bizler, kâğıtla ilişkisini sürdüren son gazeteci kuşağıyız belki de… Bir sonraki kuşakta basılı gazete kalmayacağına inanan çok.
19’la başlayan yılların sonunda, merkez medyadaki gazetelerin hemen hepsi internet ortamında boy gösterdi.
Haberi büyük hızla, en uzağa, üstelik bedava dağıtan haber ağları, geleneksel gazete baskı teknolojisini kenara itti.
İnternet yayıncılığı, gazetelerin itici gücü haline geldi.
Basım, dağıtım gideri olmayan, görselliği yazıyla buluşturan bu yeni mecra, sayfaları tabletten okunur hale getirdi, haberleri telefon ekranına sığdırdı. Hızlandırdı. Okurun inisiyatif alabildiği interaktif bir okuma biçimini yaygınlaştırdı. Her okura, her gazeteden beğendiği haberleri, sevdiği kalemleri seçip kendine özel gazete yapma imkânı tanıdı.
Kâğıtla temasa, elinde mürekkep lekesine, sabah gazete keyfine alışkın olanlar için, uyum sağlaması zor bir süreç bu…
Ancak cep telefonunu, tabletini, laptop’unu elinden düşürmeyen, görselliği içerikten fazla önemseyenler için, bir “tık” uzaktaki dijital gazeteler, kâğıttakinden daha işlevsel görünüyor.

***

Teknolojik yeniliklerin baş döndürücülüğü karşısında gözü kamaşanlar, yeni iletişim çağını sevinçle karşılıyor. Ancak sanal dünya dikensiz gül bahçesi değil. Her dönüşüm gibi, bu dönüşüm de dezavantajlarını, avantajlarıyla birlikte önümüze sürüyor.
Evet, haber hızla yayılıyor ama yalan da aynı hızla üreyebiliyor.
Evet, gazetelerin geleneksel denetim mekanizmasının ortadan kalkması iktidar sansürünü zorlaştırıyor, ama mesela ırkçı kampanyaların, sanal saldırganlığın, hakaret, tehdit, küfür salgınlarının yaygınlaşmasına da cevaz veriyor.
Öte yandan, -tıpkı ikili insan ilişkilerinde olduğu gibigörselliğin fazlaca öne çıkması, içeriği arka plana itiyor. Bu da inandırıcılık, güvenilirlik, etik gibi sorunlar yaratıyor.

***

Şimdi dijital dünyanın hızıyla, geleneksel medyanın olgunluğunu buluşturacak, yaygınlıkla derinliği aynı anda sağlayacak, yaratıcılıkla itibarı birlikte sunacak bir medya ortamına ihtiyaç var.
“Kâğıt”, yerini “ekran”a devrederken, bu aceleci gence kendi hatalarını tekrarlamamayı öğretmeli…
“Vitrin önemlidir ama mağazaya giren, işin kalitesine bakar” demeli.
“Yalan haber, itibarın kuyusunu kazar; bak, ben ondan kaybettim” diyerek yol göstermeli…
Dijital halefinin gençlik hatalarını sürat merakına verse de ona kendisinin unuttuğu etik kuralları belletmeli.

***

İşte Cumhuriyet, sanal dünyaya bu vizyonla çıkıyor.
Web sitesinin ulaştığı başarıdan sonra, şimdi de elektronik gazetesiyle genç okurlarına açılıyor.
19 Mayıs’ta gazetemiz üniversitelilere e-Cumhuriyet’i armağan etti. Tatil olmasına rağmen Cumhuriyet’i dijital ortamda okumak için başvuranların sayısının yüksekliği, bize cesaret verdi.
92 yaşındaki Cumhuriyet bu hamleyle, bir yandan yeni kuşakla yeni bir mecrada buluşurken, sanal dünyaya da asırlık birikimini ve güvenilirliğini taşımayı, süratle itibarı bir arada sağlamayı amaçlıyor. Bağımsız basının son kalelerinden biri olarak, geçen yüzyıldaki imzasını, birikimini, ilkelerini, bu yüzyıla taşımayı hedefliyor.
Genç Cumhuriyet’ten hepinize iyi haftalar dileğiyle…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları