ABD’den Beklenen Telefon Gelmeyecek Gibi...

04 Nisan 2014 Cuma

30 Mart seçimlerinin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Katar Emiri Temim bin Hamed al Sani, Pakistan Başbakanı Navaz el Şerif, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani gibi isimler Başbakan Erdoğan’ı arayarak seçim başarısı nedeniyle tebrik etti.
Batı dünyasından ise henüz kimse aramış değil...

Hükümeti değil, halkı kutladılar
Yapılan en ilginç açıklama ise ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nden geldi. Sözcü Marie Harf pazartesi günü düzenlediği günlük basın brifinginde, seçimlerle ilgili soruyu yanıtlarken “Türk halkını seçimlere katılımları nedeniyle kutlarız” dedi ve seçim sonuçlarının henüz resmen açıklanmamış olmasına atıf yaptı. Harf’in bir başka soru üzerine “Seçim yetkililerine ciddi tüm usulsüzlük iddialarını araştırmaları” çağrısı yapması da dikkat çekiciydi.
Peki, önümüzdeki günlerde YSK tarafından kesin sonuçlar açıklandığında ABD Başkanı Barack Obama, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı arayacak mı?
Büyük olasılıkla hayır!

Yerel seçime ‘yerel’ kutlama
Bir dönem aralarından su sızmayan Obama ile Erdoğan arasındaki ilişki, AKP hükümetinin Gezi Parkı protestolarına orantısız şiddet kullanmasından bu yana pek iyi seyretmiyor. Aylar sonra, biraz da Kıbrıs bahanesiyle yapılabilen son görüşmede ise ABD tarafı, “Türkiye’de hukuk devletinin işlemesi noktasında yaşanan sıkıntıları” gündeme getirmişti. Buna karşılık, Erdoğan’ın görüşmede, Fethullah Gülen konusunu açarak iade talebinde bulunduğu yönündeki açıklaması ise ABD tarafından bir açıklama yapılarak resmen yalanlanmıştı. Seçim öncesinde getirilen Twitter ve YouTube yasakları ise artık sadece Beyaz Saray’da değil ABD Kongresi’nde de tepki toplar hale gelmişti.
Ancak Obama’nın Erdoğan’ı aramıyor olmasını bu sebeplerle ilintilendirmek çok doğru değil. ABD yönetimi yerel seçimleri “yerel” mesele gördüğü için aramayacak. Her ne kadar biz burada iktidarıyla, muhalefetiyle bunu Erdoğan için bir referanduma dönüştürmüş olsak da onlar için bu “yerel” bir seçim. Seçime Erdoğan değil, belediye başkan adayları giriyor. Erdoğan’ın kendi adına yarıştığı bir Cumhurbaşkanlığı seçimi ya da genel seçim değil.
O yüzden de ABD yönetimi, büyük olasılıkla Sözcü Harf’in söylediği gibi yaparak yine “hükümeti” değil, “Türk halkını” kutlayacaktır. Seçim “yerel” olduğu için, tebriğin de “yerel” olması beklenmeli. Erdoğan değil ama AKP, CHP, MHP ve BDP’den seçilmiş belediye başkanları posta kutularında ABD damgalı birer tebrik mektubu görürlerse şaşırmasınlar!..

‘Ararsa İsrail için arayacak’
Bu yazdıklarımızdan Türkiye ve ABD liderleri arasında ilişkinin kesildiği ve önümüzdeki aylarda hiçbir görüşme olmayacağı gibi bir anlam çıkmasın sakın! Gerek Suriye, Ukrayna ve Kıbrıs gibi bölgesel meseleler, gerekse Twitter-YouTube yasağı, basın özgürlüğü gibi sorunlu alanlarda, iki ülke dışişleri bakanlıkları arasında iletişim kanalları sürekli açık. Ama iş liderler seviyesine gelince, Obama ile Erdoğan’ın bundan sonra ne zaman ve hangi konuda görüşeceklerini iki taraf da gayet iyi biliyor:
Erdoğan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında ilişkilerin normalleştirilmesi kararı açıklandığı gün. O görüşmede belki seçimler de konuşulur.  

‘Acemi’ elçi dönüyor

Söz Ankara-Washington ilişkilerinden açılmışken, diplomasi koridorlarındaki son bilgileri de aktaralım. “İfade ve basın özgürlüğü ihlalleri” ile “uzun tutukluluk” konusunda hükümeti eleştiren ifadeleri nedeniyle Erdoğan’ın “acemi elçi” diye nitelendirdiği ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone önümüzdeki aylarda ülkesine dönüyor. Dönüşün Ankara-Washington hattındaki gerilimle alakalı olduğu iddiaları iki tarafça da doğrulanmıyor. Ricciardone’nin emeklilik planları yaptığı ve Washington’a son dönemde birkaç kez “Artık yerime birini bulun” mesajı gönderdiği belirtiliyor. Ricciardone’nin yerine gelecek isim de belli oldu: Son dakikada bir sürpriz olmazsa ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin özel kalem müdürü John Bass yeni Ankara büyükelçisi olacak. İsmi Obama’nın masasında onay bekliyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin özel kalem müdürü olan Bass hem bakanlık bürokrasisi hem de Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi arasında koordinasyonu sağlayan önemli bir isim. 2009-2012 arasında ABD’nin Tiflis Büyükelçiliği görevini yürüten Bass, daha önce de Bağdat’ta görev yaptı. Eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve eski ABD Dışişleri müsteşarlarından Strobe Talbott ile de yakın çalıştı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları