Çiğdem Toker

Demirtaş Aday Olursa

21 Haziran 2014 Cumartesi

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hafta sonu yapılacak kongrede HDP’nin Eş Genel Başkanlığı’na seçilecek.
Demirtaş’ın, sadece Kürtlere değil, kendisini solda tanımlayan tüm kitlelere sesleneceği misyonuyla yola çıkan HDP’deki yeni görevi pek uzun sürmeyebilir.
Adı, giderek daha sıklıkla HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak geçiyor.
Geçen hafta -benim de katıldığım- Tarafsız Bölge programında, bu yöndeki sorulara “Benim de kulağıma geliyor” esprisiyle olumlu sinyal verdiğini anımsatalım.
Doğaldır ki, cumhurbaşkanı adaylığının, kendi başına alabileceği bir karar olmadığını vurgulayan Demirtaş’ın program finalindeki sözü, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözer’e Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında yaptığı değerlendirmeye karşılık bir “nazire” niteliğindeydi.
Demirtaş, olası adaylığının Türkiye genelinde nasıl karşılanacağı sorusuna, “Tanıdıkça severler” karşılığını verdi...

***

Kürt siyasi hareketindeki desteği tartışmasız olan Demirtaş’ın adaylığının kesinleşmesi, siyaseten daha hareketli ve tartışmalı bir kampanya dönemi geçireceğimiz anlamına geliyor. Doğru; reel politik ve seçmenin sayısal profili açısından bakıldığında, Demirtaş’ın cumhurbaşkanı seçilmesi belki mümkün değil. Ancak bu “matematik”, Barış Süreci’nin ağırlıklı önemi dolayısıyla, orta vadede Türkiye’nin temel sorunlarının gerçekte ne olduğunu daha net kavramak gibi toplumsal faydaya evrilme ihtimalini içinde barındırıyor.
Bu noktada, Demirtaş’ın “Sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi değil, ilkelerin, siyasi partilerin gelecek vizyonlarını tartışacağız” sözünü not düşelim.
İhsanoğlu’nu, kişiliğinden ve birikiminden tamamen bağımsız olarak, “sağ” bir aday tanımlayan, CHP’nin de artık perspektif olarak seçimini yaptığını söyleyen Demirtaş, cumhurbaşkanı adayının, “yukarıdan” ve “iki kişinin” (Kılıçdaroğlu-Bahçeli) iradesiyle belirlenmesinin demokratik olmadığını vurguladı. Yanı sıra, söz konusu olan özgürlükçü ve demokratik bir perspektif beklentisi konusunda ise “CHP seçmenleri üzülmesin” diyerek CHP seçmeninin HDP adayına yönelebilecekleri mesajını verdi.

***

Cumhurbaşkanı seçimini “AKP karşıtlığı veya yandaşlığı” üzerinden kurgulamadıklarının altını önemle çiziyor Demirtaş. ABD’nin 2003’teki Irak işgalinden bu yana yaşanan bütün gelişmelerin, Ortadoğu’da tektipçi rejimlere karşı bir değişim sürecine işaret ettiğini, yetişen yeni genç nesillerin başka bir dünya istediğini söyleyen Demirtaş, Türkiye’nin de bu sürecin dışında kalamayacağı görüşünü paylaşıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimi; yayın yasağı dolayısıyla, ne halde olduklarını bilmediğimiz 49 Türk vatandaşının Musul’da IŞİD elinde rehin olması başta olmak üzere, Ortadoğu’da tüm siyasi denklemin değiştiği bir dönemde gerçekleşiyor. Demirtaş’ın adaylığının kesinleşmesi, sadece temsil ettiği Kürt siyasi hareketi açısından değil, Türkiye’deki bütün siyasi kodlar ve duruşlar açısından verimli bir tartışma ortamı yaratacak. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları