TC ve ABD Nereye? (8)

03 Nisan 2018 Salı

Mart ayının son 3 gününde, Suriye konusunda Türkiye ile ABD arasında ilginç görüşmeler yapıldı.
Perşembe günü, ABD Başkanı Donald Trump, “Suriye’deki Amerikan güçlerinin çok yakında çekileceğini” açıkladı. Aynı gün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, “çekilme konusundaki bir karardan bilgisi olmadığını” söyledi.
Adının gizli kalmasını isteyen Beyaz Saray yetkilileri, Reuters haber ajansına, Trump’ın “yorumunun danışmanlarıyla yaptığı fikir alışverişinin bir yansıması olduğunu, militanlar yenilgiye uğratıldıktan sonra Amerikan birliklerinin çekilmesi gerektiği düşüncesini sesli olarak belirttiğini” belirttiler.
Bir CIA yetkilisi ise “düşünülmeden söylenmiş!” yorumunu yaptı.
Cuma günü Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın, Vaşington’da Dışişleri Bakan Yardımcısı John Sullivan ile görüştü. Menbiç konusunda tarafların, “birlikte ilerleme kaydedilmesi kararlılıkları” yinelendi. Türkçesi ile eski hamam eski tas…
Aynı gün AKP Reis-i Umumisi Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Trump ile 8 gün içinde 2. telefon görüşmesini yaptı.
Cumartesi günü Trump, PKK’nin Suriye’deki uzantısı “YPG’nin kontrolündeki bölgelere gönderilecek 200 milyon dolarlık yardımı dondurduğunu” açıkladı. Ancak aynı gün, ABD aynı bölgeye yeni askerler ve zırhlılar gönderdi.
Ordu sözcüsü Albay Thomas F. Veale, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “yeni konuşlanmanın bölgedeki koalisyon askerlerinin güvenliğinin sağlanması için bir koruma önlemi olduğunu” söyledi.
ABD’ye göre IŞİD, Afganistan’daki “Taliban” gibi “radikal İslamcı” bir örgüt, YPG ise, PKK ile bağlantılı değil, IŞİD’e karşı kilit müttefiktir!

***

ABD’nin şahinlerinden Mike Pompeo, Dışişleri Bakanlığı’na, Büyükelçi John Bolton ise Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’na atandılar. Yeni Bakan Pompeo, Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişiminin ardından attığı bir tvitte, “Erdoğan liderliğindeki Türkiye’yi totaliter İslamcı diktatörlük” olarak nitelemişti.
Bolton ise 15 Temmuz gecesi katıldığı bir televizyon programında, “Erdoğan’ın yıkmaya çalıştığı Türk Anayasası’nı koruma görevinin Türk ordusunda olduğunu” savunmuş, “Erdoğan devrilirse gözyaşı dökmem!” demişti.
Geçen ocak ayında katıldığı bir televizyon programında Bolton, “Asıl kaygı kaynağı Erdoğan’dır. Erdoğan, Kemal Atatürk’ün laik anayasasını devirip İslami bir Türkiye inşa etmek istiyor!” yorumunu da yapmıştı…

***

TC - ABD arasında yakın tarihteki ilişkilere göz atalım:
17 Aralık 1979’da Sovyetler Birliği’nin Afganistan’a girmesi üzerine ABD, “Türkiye, bunalımlı bir bölgede en güvenilir müttefiktir” demiş, 1980’de TC - ABD arasında “Savunma İşbirliği Antlaşması” imzalanmıştı.
1980 - 1987 arasında Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisine geçişini desteklemek için IMF kredileri, borç ertelemeleri ve askeri yardımlar da dahil olmak üzere TC’ye 13 milyar dolarlık kaynak aktarılmıştı.
TBMM, 10 Ekim 2001’de, Afganistan’da yürütülen harekâta katkıda bulunmaya başladı. 1451 Türk askeri ve 1646 Türk, Afganistan’ın yapılanmasında, mayın temizlemede, terörle ve uyuşturucu ile mücadelede görevlendirildi. Helikopter kazasında 12 asker şehit oldu. TBMM, Genel Kurulu’nda 3 Ocak 2017’de Afganistan’daki askerlerimizin süresini 2 yıl daha uzattı.
19 Kasım 2003’te Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nün (KAAÖ - NATO) Afganistan’daki en yüksek sivil yöneticiliğine, Türkiye’nin eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin atandı.
Yeni Afganistan anayasasında “İslam ile çelişen hiçbir siyasal partisinin kurulmasına izin verilmeyeceği” açıklandı. Bu haber 19 Kasım 2003’te Cumhuriyet gazetesinde yeni anayasa “Light (Hafif) Taliban - Light Şeriat” anlamına geliyor diye bir haber yayımlandı.
Cumhuriyet’in bu haberinin ne anlama geldiği Afganistan’da çekilmiş yeni anayasa öncesi ve sonrasını yansıtan iki fotoğrafta açıkça belli oluyor!

***

Trump’ın, göreve geldikten sonra “Afganistan’dan askerlerimizi çekelim” dediğini, sonra vazgeçtiğini de anımsayalım! (Devam edecek)  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları