Almanya'dan ırkçılık açıklaması: "Yabancı düşmanlığı yok"

Başbakan Merkel adına açıklama yapan hükümet sözcü vekili, Almanya'da yabancı düşmanlığına yer olmadığını savunarak Mesut Özil'in kararına saygı duyduklarını iletti.

Almanya'dan ırkçılık açıklaması:
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.07.2018 - 13:30

Almanya Başbakanı Angela Merkel , Mesut Özil’in milli takımdan ayrılması, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ve Türkiye’den yöneltilen “faşizm” suçlamaları hakkında, sözcüsü aracılığıyla önemli açıklamalar yaptı.

DW Türkçe'de yer alan habere göre Federal Basın Merkezi’ndeki olağan basın toplantısında hükümet sözcü vekili Ulrike Demmer’e, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özil hakkındaki açıklamaları ve bazı Türk hükümet üyelerinin “faşizm” benzetmeleri soruldu.

TÜRKLER BİZİ ZENGİNLEŞTİRİYOR

Almanya'da üç milyondan fazla Türk kökenlinin yaşadığını, bir buçuk milyonunun Alman vatandaşı olduğunu söyleyen Demmer, “Almanya’da yaşayan Türkler iyi uyum sağlamış durumdalar. Gayet tabii ki Türk kökenlerini muhafaza ediyorlar ve zaten bu yolla da ülkemizi insani, kültürel ve siyasi olarak zenginleştiriyorlar” diye konuştu.

Almanya’da toplamda 18 milyondan fazla göçmen kökenli insanın yaşadığına dikkat çeken sözcü, “İnsanların kendilerini evlerinde hissetmeleri önemli. Bu insanlar, bu ülkenin evleri olduğu konusunda şüphe etmemeliler. Çünkü bu ülkenin bir parçası gibi hissedebilmek de uyumun bir parçasıdır” dedi.

'SAYGIYLA KARŞILIYORUZ'

Başbakan Merkel’in, Mesut Özil’i çok başarılı bir futbolcu olarak gördüğünü, Özil’in milli takıma büyük katkılar sağladığını vurgulayan Demmer, Merkel’in Özil’in kararını da saygıyla karşıladığının altını çizdi.

Özil'in ayrılmasıyla birlikte Alman kamuoyunda başlayan ırkçılık tartışmasına da değinen Demmer, şunları söyledi:

“Başbakan Merkel ve federal hükümet, kesin olarak, net ve kararlı bir şekilde her türlü nefret ve yabancı düşmanlığına karşıdır. Almanya’da yabancı düşmanlığına yer yoktur. Ne yazık ki Almanya’da ayrımcılığa maruz kalan hatta ırkçı tehditlere maruz kalanlar oluyor. Buna karşı durmak ve bizim için önem taşıyan değerlere sahip çıkmak görevimiz, tüm toplumun görevidir.