Hacıosmanoğlu: 'Emek hırsızlarını devre dışı bırakmalıyız'

Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Trabzon ve camiaya yakışır oyuncuların yer aldığı, teknik heyetle inanmışlığın ön plana çıktığı takım kurmayı hedeflediklerini söyledi.

Hacıosmanoğlu: 'Emek hırsızlarını devre dışı bırakmalıyız'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.07.2014 - 14:26

Gebze ilçesindeki Fırtına Trabzonsporlular Derneğini ziyaret eden Hacıosmanoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, kulübü bir yıldır yönettiğini anımsatarak, seçimden önce de sonra da köklü değişime gideceklerini her zaman dile getirdiklerini anlattı.

Taraftarların şampiyonluk beklentisinde olmaması gerektiğini de ifade ettiklerini hatırlatan Hacıosmanoğlu, ligi dördüncü bitirmeyi başarı saymadıklarını, Trabzonspor'un her zaman zirveye oynaması gerektiğini kaydetti.

Hacıosmanoğlu, gelecek sezondaki transfer politikalarının daha verimli olacağına dikkati çekerek, "Bu anlamda kadroda yüzde 80 oranında değişime yöneldik. Herkes futbolcu satıp, çok para kazandığımızı falan sanıyor. Üste para verip gönderdiklerimiz de var" şeklinde konuştu.

"Trabzonlu'ya ve Trabzonsporlu'ya yakışır oyuncuların yer aldığı, teknik heyetle inanmışlığın ön plana çıktığı takım kurmayı hedefliyoruz" diyen Hacıosmanoğlu, "Trabzonspor, güçlü bir camiadır, kalıcı başarı sağlanmalıdır. İnşallah hazırlık kampına tam kadro gireceğiz. Ulu Önder Atatürk'ün söylediği şekilde ancak zeki, çevik, ahlaklı sporculardan oluşan takımla kalıcı sonuca gidilebilir" değerlendirmesinde bulundu.

- "Futboldaki emek hırsızlarını devre dışı bırakmalıyız"

Hacıosmanoğlu, futboldaki emek hırsızlarını devre dışı bırakmaları gerektiğine işaret etti.

Emek hırsızlığıyla mücadelede Anadolu kulüplerinin yüzde 80'inin desteğini aldıklarını belirten Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşte bu hedefe ulaşıldığı zaman kazanılan kupa ve şampiyonlukların da anlamı olacak. Aksi takdirde birileri şampiyonluklar kazanıyor ama katkısı kendilerine de topluma da olmuyor. 'Bize ceza gelmeyecek' diyen takımlar, Avrupa kantarına çıktıklarında tek tek cezalandırılıyor. Bunların arkası da gelecek. Bugün bu sıkıntıyı ve ceremesini takımlar çekiyor, yarın Türk futbolu çekecek. Kendi haklarımızla ilgili 'UEFA ve FIFA'ya gittik' diye birileri, Türkiye'yi gammazladığımızı söyledi.

Hayır, kimseyi gammazlamıyoruz, içimiz rahat. Pisliği burada temizleseydiniz de elin oğluna bırakmasaydınız. Emek hırsızlarının örtbas çabaları Avrupa'da hiçbir şey ifade etmiyor, faydası olmuyor. Çok net konuşuyorum. Trabzonspor'un mazisinde de kirli şampiyonluklar varsa, böyle bir pisliğe bulaşıldıysa kendimiz temizler, sorumlularını ellerimizle teslim ederiz. Kulüp olarak bu tür vakalardan gerek sportif, gerekse cezai anlamda temiz çıktık."

- "17 Temmuz, milat olacak"

"17 Temmuz milat olacak" dişen Hacıosmanoğlu, "FIFA'ya müracaatımız var ve onlar da UEFA'yı bekliyor. Her zaman ifade ettik. Bu, bizim namus davamızdır. Geçmişe takılıp kalmadan ama haklarımızdan ve davamızdan da taviz vermeyerek mücadele etmek durumundayız. Bu dava sürecinde bizi etkisine alacak hiçbir güç veya kişi yok. Trabzonspor'un tüm haklarını biliyoruz. İnşallah önümüzdeki sezon iki kupayı birden kaldırarak şampiyonluğumuzu kutlayacağız" ifadesini kullandı.

Yönetime gelirken "kim yanlış yaparsa hesabını verir" yaklaşımında olduklarını ve bunu hayata geçirdiklerini vurgulayan Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Trabzon'un köyünden 100 lira ile yola koyulup, şehre gelerek maç izleyen her taraftara karşı da sorumluyuz. Bir bilet alıp maça gelen taraftarın da kombine bilet alıp maç izleyen taraftarın da hakkını çalan hesabını verecek. Hiç hırsızlık içeride, kendi aramızda kalır mı? 'Kendi aramızda çözeriz' diye diye yanlışlıklar bugüne kadar devam etti. Bu konuda her kim kulübü ne kadar zarara uğratıyorsa hesabı sorulmalıdır. Bir başkan, bir yönetici kendisi yemiyor ama yenilene müdahale etmiyorsa, o başkan ve yönetim yenilenden de sorumludur.

Biz bu duruşla Trabzon gibi bir kentte 10 milyon lira tutarında paranın trafiğini önledik. Bu tutumumuz sonrası yerel basın hep aleyhimizde yazmaya başladı. Elbette yazsınlar, kötü yaptığımız her şeyi yazsınlar ama iyisini de yazsınlar."