5. yıl dönümünde ‘Adalet Nöbeti’
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

5. yıl dönümünde ‘Adalet Nöbeti’

19.06.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

İnsanların hayatında önem­li tanıklıklar vardır. Aradan yıllarda geçse “ben oraday­dım” dersiniz. Anımsadığınız­da o anların heyecanını sevin­cini ya da hüznünü tekrar ya­şarsınız. Şayet elde edilen bir başarı söz konusu ise o günün gönül rahatlığını, bahtiyarlığı­nı bir kez daha hissedersiniz ve içinde sizin de tuzunuzun bulunmasından onur duyarsı­nız. İşte 18 Haziran 2014 Çar­şamba günü akşama doğru sa­atlerini hatırladığımda içimi kaplayan hüzünle karışık se­vinci ve sımsıkı sarıldığımız dostlarımızla akıttığımız göz­yaşlarını hiç unutmayacağım.
2007’de Ergenekon operas­yonlarıyla başlayan kumpas süreci, Kafes, Amirallere Su­ikast, Poyrazköy, Balyoz ope­rasyonları ile dalga dalga top­lumun her kesimindeki yurt­sever, Atatürkçü aydınları, su­bayları tasfiyeye yönelmiş­ti. Siyasi iktidarın tam deste­ğini arkasına alan Fethullah­çı örgüt, devletin bütün ku­rumlarını fiilen ele geçirmiş, neredeyse iktidarın tamamı­nı ister hale gelmişti. Hedefle­rine ulaşmada önlerindeki en büyük engelin TSK olduğunu tespit eden Fethullahçı örgüt, emniyetteki ve yargıdaki bü­tün gücünü kullanarak ordu­ya hâkim olma noktasına gel­mişti. Balyoz davası, ordunun ele geçirilmesinin son aşaması olarak görülüyordu.
Dava, Fethullahın savcı ve hâkim kılığındaki tetikçile­ri tarafından kotarılıp, çok ön­ceden dizayn edilen Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderilmiş ve 9. Daire’nin oybirliği ile or­dunun Atatürkçü subayları dipsiz kuyulara atılmıştı.
Esasen kurulan kumpas Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı idi ve Atatürk ilkelerine bağlı, yurtsever Türk halkının önem­li bir kesimi bunu görüyordu. Bütün engellemelere karşı mü­cadele her alanda devam edi­yordu. Fakat 17-25 Aralık sü­recine rağmen, vatanseverle­rin tutsaklıkları devam ediyor, moralleri hızla kötüleşiyor ve birçoğunda ciddi sağlık prob­lemleri nüksediyordu. Bu du­rum, daha önce Kuddusi Ok­kır, Abdülkerim Kırca, Yarbay Ali Tatar, Kaşif Kozinoğlu gibi onlarca vatanseveri kaybeden dışarıdakileri kaygılandırıyor­du. Nitekim Mamak Askeri Ce­zaevi’ndeki açık görüşte kızını oyalamaya çalışan Albay Mu­rat Özenalp düşüp beyin kana­ması geçirdi ve maalesef 1 Ma­yısta Hak’ka yürüdü. Bu olay bardağı taşıran son damla ol­muş ve daha Özenalp’in cena­ze töreninde avukat Şule Naz­lıoğlu önderliğinde Adalet Nöbeti’nin kararı alınmıştı.
5 Mayıs 2014 sabahın­da Anayasa Mahkemesi’nin önünde Murat Özenalp’in acı­sı hâlâ yüreğimizi dağlarken, destek veren milletvekilleriy­le beraber yağmur altında Şule Abla’nın okuduğu Adalet Nö­beti manifestosunu dinliyor­duk. 46 gün kararlılıkla sü­recek Adalet Nöbeti, o gün­den itibaren başlamış oldu. İlk günden itibaren adalet sa­vaşçısı Şule Nazlıoğlu Erol ve avukat arkadaşları, Deniz Kuvvetleri’ne komutan olmayı reddedip dostlarının yanında yer almayı seçen Amiral Atil­la Kezek, cüssesinden büyük yüreğiyle gazeteci Müyesser Yıldız, bütün gücüyle nöbe­tin lojistiğini sağlayan TESUD emekçileri, Sessiz Çığlık ey­lemcileri vardiyanın nöbetini devraldılar. Bütün engelleme ve vazgeçirme çabalarına dire­nildi. Tek bir talebimiz, Ana­yasa Mahkemesi’nin bu hu­kuksuzluğu gidermesi ve hiç­bir suçu olmayan dostlarımı­zın serbest bırakılmalarıydı.
Anayasa Mahkemesi’nden müjdeli haber, 18 Haziran 2014 günü öğleden sonra avu­kat Şule Ablamızın telefonuna, saat 13.30 gibi geldi. O andan itibaren AYM önüne yığılan yüzlerce insanın bir sevinç yu­mağı olduğunu hatırlıyorum. Yaşanan bunca kayıptan, acı­dan, zulümden sonra nihayet buruk bir sevinçti paylaşılan. Evet buruktu hepimizin yüre­ği, çünkü eksikti bir yanımız. Ama o güzel insanların ruhu­nun bizimle birlikte olduğunu biliyorduk. Halimiz tam da şa­irin “Yaprak döker bir yanımız / Bir yanımız bahar bahçe” di­zelerindeki gibiydi.
Adalet nöbetçileri bir müca­dele verip kazandılar, ama ne adalet arayışı ne de FETÖ ile mücadele bitti. O günden son­ra yeterince mücadele edip se­simizi duyuramadık ve bütün uyarılarımıza rağmen siyasi iktidar gereken önlemlerde ge­cikti ve 15 Temmuz hain dar­be girişimini yaşadık. FETÖ ile mücadelenin hukuk ve ada­let temelli olarak yürütülmesi gerekiyordu. Maalesef hukuk hiç olmadığı kadar araçsallaş­tırıldı ve adalet mekanizması­nın imajı, güvenilirliği isteni­len seviyeye ulaşmadı. Dolayı­sıyla da FETÖ’nün siyasi bağ­lantılarının üzerine gidileme­diği gibi, çok farklı toplumsal kesimlerden yeni mağduriyet­ler yaratıldı.
Bugün Adalet Nöbeti’nin 5. yıl dönümünde içimiz hâlâ bu­ruk. Bu aksaklıkların yaşan­maması için yaptığımız müca­delenin yetersiz kaldığını ka­bul ediyor ve daha fazla gayret göstermenin tarihsel bir so­rumluluk olduğunun altını çi­ziyoruz.

AHMET TATAR
KumpasDer Başkanı
 

Yazarın Son Yazıları

Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025