Elazığ'dan böyle seslendi: Deprem değil hastalıklar bizi öldürecek

Elazığ'dan böyle seslendi: Deprem değil hastalıklar bizi öldürecek
Abone Ol google-news

6.8 büyüklüğünde sarsılan Elazığ’ın, afet bölgesi ilan edilip edilmeyeceğine ilişkin tartışmalar sürerken, kentin bir çok noktasında iç acıtan manzaralar yaşanıyor.

04 Şubat 2020 Salı, 12:48

Elazığ sokaklarında yaşanan tablo, doğanın gücünün acımasız yüzünü ortaya koyuyor. Depremin merkez noktası Sivrice İlçesi’nde, Merkez Camii ve Sivrice Emniyet Müdürlüğü binası yerle bir oldu. Depremin ilk şokunu atlatan Elazığ sokakları yapılan yıkım ve temizleme çalışmaları nedeniyle adeta şantiye alanına döndü.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum depremde yıkılan binalar hakkında şu bilgileri paylaşmıştı:

 "Elazığ merkez, Sivrce, Maden’de  50 yıkık bina, 308 ağır hasarlı, 150 de orta hasarlı bina mevcut. Bu binalardan 22 tanesi acil yıkılacak binalardan oluşuyor. İçine girmeye izin vermeyeceğiz binalardan ibadet. Malatya'da 155 yıkık, 1278 de ağır hasarlı. Diyarbakır 8 yıkık bina. Bağlar, Bismil 16 ağır hasarlı binamız var.  Elazığ merkezimizde göçüğümüz oldu. Enkaz çalışma, arama kurtarma faaliyetlerimiz tamamlanmak üzere. Mustafapaşa'da tamamlandı, Sürsürü'de de bitireceğiz. Mustafapaşa ve Sürsürü de kentsel dönüşüm projesi gerçekleştireceğiz. Ağır hasarlı binalara ilişkin yıkılması gerekliliği ortaya kondu. Dolayısıyla bu bölgede 184 dairemiz riskli durumda.”

Artçı depremler nedeniyle sık sık sallanan kentte, vatandaş hala tedirgin, evi hasarlı olanda olmayan da korkudan evlerinin hemen önüne kurdukları çadırlarda yaşamak zorunda kalıyorlar.

Deprem nedeniyle yıkılan ve hasarlı evleri nedeniyle kara kışta sokakta kalan vatandaşlara  soğuktan daha az etkilenmeleri için Kızılay’ın araçları ile çay ve çorba ikramı yapılıyor.

Deprem nedeniyle yaşadıkları şoku henüz üzerlerinden atamayan Elazığlılar, ANKA Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundular. Depremle sınanan Elazığlılar şimdilerde soğuktan hastalanmamak için çabalıyorlar.

Vatandaşlar yaşadıkları sıkıntıları anlatırken “Burada yeniden deprem olacak diye çok korkuyoruz hasarlı evlerde kalmıyoruz. Çadırlar  var ama soğuktan kalamıyoruz. Bu gidişle deprem değil ama soğuklar yüzünden hastalıklar bizi öldürecek” diyerek, yetkililerden barınma sorunlarına bir an önce kalıcı çözüm beklediklerini vurguluyorlar.