Ahmet Saltık

2024 nüfus verileri ve demografi politikamız

13 Şubat 2025 Perşembe

Sorunu, 06 Haziran 2024 günlü köşe yazımızda da irdelemiştik: “Nüfus artışı sorunu!?” TÜİK, 6 Şubat 2025’te, 2024 sonu ADNKS verilerini yayımladı. Bu verilerin önemli iletileri var, özenle çözümlenmeli.

Nüfus, 31 Aralık 2024’te önceki yıla göre 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişi oldu. Kadın sayısı erkeklerden 41 bin daha az! Nüfus artış hızı (NAH) binde 3.4. Bu hız 2023’te binde 1.1 idi. 2007-2024 NAH verileri aşağıdaki çizimde görülüyor. Covid-19 salgını ile kırılma 2020’de başlıyor. Eylül 2021’de “nas” dayatmasına ikincil yaygın-derin ağır ekonomik bunalımla dibe vuruyor. 2023’te binde 1.1 ile 2019’un nerdeyse 1/13’ü!

2024 dünya ortalama NAH binde 9.1 ile Türkiye’nin 2.7 katı; OECD ortalaması binde 5.2 ile 1.5 katımız.

30 büyükşehirde köyler mahalle sayıldığından, kentsel nüfus yüzde 93.4 ile dünyada en tepelerde. 40 ilin nüfusu azaldı, 41 ilin arttı. İstanbul nüfusu 46 bin arttı ve 15.7 milyon oldu, toplam nüfusun yüzde 18.3’üne karşılık. Ülke genelinde km2 ’ye 111 kişi düşerken (dünya ortalaması 63), bu sayı İstanbul’da 2 bin 934 (nüfus yoğunluğu). Türkiye dünya ortalamasından çok daha kalabalık bir ülke ve şehir efsanesine dayalı 100- 200 milyon nüfusu besleyecek güçte değil. Küresel ısınma, on milyon aşkın yabancıya ev sahipliği ve suenerji yoksuluyuz! Gıda enflasyonu ve dışalımı (ithali) çok yüksek. 20 ilimiz milyonluk, bunların 10’u 2+ milyon nüfuslu. En kalabalık 5 kent Ankara ve batısında. Ortanca (median) yaş 34,4’e, 65+ yaş nüfus oranı yüzde 10.6’ya yükselirken; 0-14 yaş çocuklar yüzde 20.9’a geriledi. Toplam yaş bağımlılık oranı azaldı, 15-65 yaş arası çalışabilir nüfus oranı yüzde 68.4’e çıktı. 2024’te toplam doğurganlık hızı 1.51 oldu. Bu hız dünyada 2.31 çocuk ve AB ortalaması 1.54 çocuk. Güncel verilerle Türkiye hâlâ “Demografik Fırsat Penceresi” içinde. “Yaşlanıyoruz” diye ürküye (paniğe) gerek yok. Bu pencere döneminin bilimsel akılcı gereklerini yapalım mutlaka.

AKP=RTE, yine 3-5 çocuk diye topluma baskı kurmakta. Kimi sınırlı parasal teşviklerle halkı daha çok çocuk yapmak için deyim yerindeyse “kışkırtmakta”. Ancak dibi delik ve devasa açıklı bütçeye karşın (2024’te GSYH’nin yüzde 4.8’i!) sağlanan akçalı destek, gerçekçi olmaktan çok uzak soyut rakamlar. Halkta yatay ve dikey yoksullaştırma 3.5 yıldır bile isteye sürdürülmekte. CHP’li belediyelerin açtığı yuva-kreşlerin kapatılmasına kalkıyor AKP! Okullarda tek bir öğün sıcak yemek bile çocuklara ver(e)miyor AKP!

2024 bütçesinde vergi gelirlerinin artmasına karşın, gereksinim büyümekle birlikte sosyal yardım ve yoksullukla mücadele ödeneği azal(tıl)dı. Sosyal koruma harcamaları toplam bütçe giderinin salt yüzde 4.2’si. Seçim sonrası yoksullukla savaş ve sosyal yardıma ayrılan bütçe gerçek (reel) olarak küçül(tül) dü. 2024’te yoksullukla savaşa ayrılan doğrudan kaynaklar, toplam bütçenin yalnızca yüzde 2.5’i. Hane halkına yapılan aktarımlar da düştü/düşürüldü. Yoksul yurttaşlar, kendilerine uzatılan medya mikrofonlarına, artık temel gereksinimlerini bile karşılamanın olanaksızlığını haykırıyor. AKP=RTE’den ekonomi masalları dinlemeye artık ne güç ne zaman var. Bunlar bile isteye yaşama geçirilen politikalar. Yoksullaştırma, Saray’ın halkı teslim alma siyasetinin temel aracı. İnsanları borç batağına sürükleme, sadaka ekonomisinin bir parçası.

2002 sonunda AKP=RTE iktidar (3 Kasım seçimi) olduğunda, Türkiye’de cezaevlerinde toplam 55 bin 325 adli tutuklu ve hükümlü vardı. 2024 sonunda cezaevlerinde toplam 337bin 760 tutuklu ve hükümlü var; 6.1 kat! 2002 sonu Türkiye nüfusu 66 milyon 401bin 851, 2024 sonu 85 milyon 664 bin 944. AKP=RTE, yoksul halkı zindanlara tıkmış!

Yineleyelim: Türkiye hâlâ “Demografik Fırsat Penceresi” içinde. “Yaşlanıyoruz” ürküsüne (paniğine) ve pro-natalist (nüfus artıran) sanrıya (hezeyana) gerek yok. Yapılması gereken, Türkiye’yi bir SS ülkesine dönüştürme değil; nüfusun eğitim-sağlık-barınma-beslenme-istihdam-yeterli gelir-adalet gibi insanca yaşamasını anayasa m. 2 çerçevesinde sağlamak. AKP=RTE ise tersini dayatıyor; o halde mutlaka gidecek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları