AKP-MHP-DEM taşeron ittifakı ve uçurumun kıyısındaki Cumhuriyet
Ahmet Saltık
Son Köşe Yazıları

AKP-MHP-DEM taşeron ittifakı ve uçurumun kıyısındaki Cumhuriyet

31.07.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ülke afetten afete sürükleniyor; bir karabasan gibi hatta ta kendisi yaşadıklarımız. İktidar felç, bilimsel anlamda ne “tehlike” algısı var ne de “risk yönetimi” yetisi. DİB yangın duasına çıkarak, CB danışmanı, “Medet ya Rab”, orman bakanı “Rabbim yardımcımız olsun” safsataları ile halkı aldatmakta. Ülkeyi boğan çok boyutlu karmaşa (kaos), rejim bunalımını iyice derinleştirdi. Geçelim asgari ücreti, emekli profesör aylığı bile, bilerek yoksulluk sınırı altına çekildi. Gelir dağılımı adaletsizliğinde en dipteki ülkelerdeniz. Açlık sınırı altında kalan asgari ücrete, sermaye iktidarı inatla artış vermiyor. En temel demokratik hak ve özgürlükler, can-mal ve diploma güvenliği bile kolluk-bürokrasi-yargı sopası ile askıda. RTE, muhalefeti polis-yargıdan özür dilemeye çağırırken, yavuz hırsızı aratıyor; tipiktir, faşist rejimlerde majestelerinin saray güçleri ayrıcalıklı kılınarak halk muhalefeti acımasızca hatta kan dökerek bastırılır. Bizdeki çifte kavrulmuş, Hitler, Nazizm ideolojisini nasyonalizme dayamış, Hıristiyanlığı sömürmeyi düşünememişti.

***

Yunanistan, orman yangınları ile başetmede zorlanınca AB’den yardım istedi, aldı ve AB Sivil Koruma Mekanizması yardımı yangınla savaşımda yaşamsal rol oynadı. AB ülkelerine 650 itfaiyeci yollandı. Termal dronlar, hava durumu istasyonları, yapay zekâ destekli analizlerle yangınların önceden kestirilmesi ve bölge halkının erken uyarılması sağlandı, salt 1 (bir!) kişi öldü. Biz 17 “kurban” verdik ve “şehit” ilan ederek içimizdeki yangını bastırdık(!) Bu tablo, gerçekte apaçık sosyal şizofrenik bir göstergedir. DİB, bu dünyayı “anlamsız” tanımlamakta, rejimin yoksul bıraktığı yığınlara cennet vaat edebilmekte (!), RTE şükürsüzlükten yakınabilmektedir! İslamo-faşizm görülmemiş bir talan sürdürmekte, DİB protokolde Genelkurmay başkanının önüne oturtulmaktadır. RTE “nas” diye faize haram derken, 2025 bütçesinde borç faizi=yerli-yabancı sermayeye aktarılan rant, 2 trilyon TL ve bütçenin yüzde13.2’si. Daha yalın yazalım: 2025 bütçesinde her 8 TL’den 1’i borçların salt faizi! Bütçe gelirleri, vahşi zamlarla şişiyor ama nedense dev açıklar kapan(a)mıyor!? Apaçık soyuluyor, yoksullaştırılıyor, baskılanıyor, biata zorlanıyoruz göstermelik seçimlerle.

***

AKP-MHP-DEM taşeron üçlüsü, köktenci anayasa değişikliği, becerebilirse “yeni anayasa” ile ABD Türkiye İstasyon şefi T. Barrack güdümünde adımlarını hızlandırdı. RTE, açıkça Türk-Kürt-Arap karma ümmet yapısı planını dillendirdi. Bu kurgu, anayasanın ilk 3 maddesine sözde dokunmadan, -fincancı katırını ürkütmeden- denenebilir. Gerçekte, dokunulmaz ilk 3 maddeyi arkadan dolanmış olurlar. Bu “hülle” (hukuk hilesi), Erdoğan’ın anayasaya aykırı partili cumhurbaşkanlığı döneminde 15 üyeden 10’unu atadığı AYM’den döner mi? Kalan 3 üye AKP çoğunluklu TBMM, 2 üye de Abdullah Gül’ün atadığı. Gene de “yeni” olmasa bile, tümüyle başkalaşmış bir ümmet düzeni anayasası halktan, demokrasilerde egemenliğin gerçek sahibi ulustan kaçırılmak isteniyor. Vekil borsası çok canlı. Gün olur, kaç milyon dolara parti değiştirme yapılıyor, öğreniriz. TBMM’de 400 oyla anayasa iğdiş edilirse, anayasa m.175 uyarınca Erdoğan halk oyalamasına gitmeyebiliyor. 360-399 arası halkoylaması zorunlu ve bu risk göze alınamıyor. Halkın anasının ak sütü gibi hakkı olan Anayasa yapma egemenlik hakkı çok görülüyor. Bu açıkça meşru değildir!

***

Toplumlar, rejim değişimini her zaman seçimle yapmaz. Kimi kez bir sessizlik, bir ilgisizlik, bir “Ne yapalım, elimizden bir şey gelmiyor” söylemleri ardında yatan çürüme ve teslim oluş, “toplumsal felç” ile (F. Fukuyama, Political Order and Political Decay, 2014) mezarını hazırlar. Günümüzde Türkiye’de yaşanan tipik olarak budur.

ZAMAN DARALIYOR, NE YAPMALI?

Muhalefet, anlamsız oyalanma ve komisyona girme-girmeme yalpalaması yerine yeni stratejiler uygulamalıdır:

- Ulusa genel seferberlik çağrısı yapma zamanıdır. Anayasa değişikliği tuzağı ile yüz yüze geldiğimiz örtük tehdit halka uygun araçlarla açık seçik anlatılmalıdır. Bunun için ilk koşul, adı geçen tuzak komisyona katılmamaktır!

- Kampanyalar, sosyal medya içerikleri, parti okulları hızla etkinleştirilmeli, TV-basın açık oturumları yapılmalıdır.

- Parti değiştiren vekiller teşhir edilmeli, mal varlığını (1. derece yakınları dahil) açıklamaya çağrılmalıdır.

Halk, kimlerin çıkarları için Cumhuriyeti sattığını öğrenmelidir. Seçim sistemimiz vekil değil, parti odaklıdır.

- Tüm muhalefet, ortaklaşa “anayasayı sahiplenme” bildirisi (manifestosu) yayımlamalıdır. Temel ilkelerde birleşmek, iktidarın özellikle ve çok tehlikeli biçimde halkı bölerek kullandığı kutuplaştırmanın panzehiri olur.

- AYM, YSK ve uluslararası hukuk kurumlarına öngelen (pro-aktif ve preemptif) başvurularla kimi saptamalar yapılmalı ve tarihe not düşülmelidir. Bu yaklaşım ciddi uyarı işlevi görebilir. Laikliğin güvencesi md. 4, Türklük tanımı md. 66, resmi eğitim dili md. 42, Devrim Yasaları md. 174. Cumhuriyetin çimentosu olan hükümler belki bir gecede kaldırılmayacak ama AKP eliyle özenle hazırlanagelen “toplumsal felç” ikliminde içi boşaltılacaktır.

Gaflet-dalalet-hıyanet cephesinin laik Cumhuriyeti ve ulus devleti hayın tuzaklarla yok etme hedefi çoook açık ise Mustafa Kemal’in devrim koruyucularının da artık görüşme trafiği, komisyon kumarı vb. saçmalıklarla değil; tümüyle meşru topyekûn Kuvayı Milliye direnişi örgütleme ve ulusu ayağa kaldırma zamanı gelmiş, çatmıştır.

Yazarın Son Yazıları

Kovite benzer yeni salgın tehlikesi var mı?

2020-23 Kovit-19 pandemisinden bu yana yeni salgınlara hazır mıyız?

Devamını Oku
04.12.2025
Gıda güvenliği ve acil önlemler

Artan gıda zehirlenmesi ölümleriyle yüz yüzeyiz.

Devamını Oku
20.11.2025
Türkiye siyasetinde yeni paradigma: “Terörsüz Türkiye” mavi boncuğu ve MHP’nin kökten dönüşüm kumarı

Türkiye bir yıldır, milliyetçi cephenin Kürt sorunu-terörle mücadele söyleminde kökten değişimle sarsılıyor

Devamını Oku
06.11.2025
Sofradaki çifte kriz: Gıda güvencesi ve gıda güvenliği tehdidi

Türkiye, tarımsal özgücü (potansiyeli) yüksek bir ülke olmasına karşın, gıda-toplum beslenmesi alanında giderek derinleşen, yaygınlaşan ve sürdürülemez kerteye ulaşan çift yönlü bunalımla karşı karşıya.

Devamını Oku
23.10.2025
Fener Rum Patrikhanesi neden ekümenik olamaz?!

İstanbul Fener’de yüzlerce yıldır varolan Fener Rum Patrikhanesi (FRP), ülkemizin kültürel-tarihsel varsıllığının önemli bir öğesi.

Devamını Oku
09.10.2025
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin temel sorunları

2003’te başlatılan kökü dışarıda Sağlıkta Dönüşüm Programı, günümüzde yurttaşlar ve sağlık çalışanları için ciddi ve derinleşen sorunlar doğurdu.

Devamını Oku
25.09.2025
Şafak yakındır...

Ülkemiz, 3 Kasım 2002’de iktidara getirilen proje parti AKP eliyle çok yönlü ve derin bir karmaşaya adım adım sürüklendi.

Devamını Oku
11.09.2025
Susuzluğun eşiğinde: Türkiye ve dünyada su kıtlığı

Konya’da bir çiftçinin 80 yıllık kuyusunda su bitti!

Devamını Oku
28.08.2025
‘Komisyon’ meşru mu?!

TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu (kısaca komisyon), anayasal-siyasal açıdan derinlikli değerlendirme gerektiriyor.

Devamını Oku
14.08.2025
AKP-MHP-DEM taşeron ittifakı ve uçurumun kıyısındaki Cumhuriyet

Ülke afetten afete sürükleniyor; bir karabasan gibi hatta ta kendisi yaşadıklarımız.

Devamını Oku
31.07.2025
AKP-MHP-DEM ortaklığı: Türkiye’den siyasal tarihe dersler...

“Terörsüz Türkiye süreci bir pazarlık süreci değil. İmralı’dan yapılan çağrıda da böyle bir pazarlığın olmadığı açıkça belli” diyen Bakan Tunç...

Devamını Oku
17.07.2025
Türkiye; 3 Temmuz 2025: Tarihin günlüğüne notlar...

“Bu toplumun yetiştirdiği 35 pırıl pırıl insan, saatler boyu süren bir süreç içinde devletin gözleri önünde, ilan ede ede yakılıyor.”

Devamını Oku
03.07.2025
İran’a emperyal saldırı: Sıra Türkiye’de!

1978’de İran’da şiddet gösterileri başladı...

Devamını Oku
19.06.2025
Laiklik... Neden vazgeçil(e)mez? Nasıl yitirdik, nasıl geri kazanmalı?

M. Luther’in Katolik Kilisesi kapısına 95 maddelik ültimatomunu çakmasıyla Protestanlık doğdu.

Devamını Oku
05.06.2025
Lozan Antlaşması’nın iptali için dava açılabilir mi?

Lozan Antlaşması (LA), 24 Temmuz 1923’te bağıtlanmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumda siyasal ve hukuksal meşruluğunu belgeleyen, sınırlarını, egemenliğini tanımlayan kurucu antlaşmadır.

Devamını Oku
22.05.2025
AKP, şiddetin iktidarı: Toplumsal baskı ve sessiz yıkım

AKP, şiddetin iktidarı: Toplumsal baskı ve sessiz yıkım

Devamını Oku
08.05.2025
Ulusal egemenliğin gasbı: 105. yıl ‘Türkiye Cemahiriyesi!?’

Ulusal egemenliğin gasbı: 105. yıl ‘Türkiye Cemahiriyesi!?’

Devamını Oku
24.04.2025
Tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkı

Tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkı

Devamını Oku
10.04.2025
Çürüyen AKP rejimi ve meşru direniş

Çürüyen akp rejimi ve meşru direniş

Devamını Oku
27.03.2025
14 Mart’ın 198. yılı: Çökertilen sağlık sistemi

14 Mart’ın 198. yılı: Çökertilen sağlık sistemi

Devamını Oku
13.03.2025
Artan aşı reddi ve devletin ivedi yükümü

Artan aşı reddi ve devletin ivedi yükümü

Devamını Oku
27.02.2025
2024 nüfus verileri ve demografi politikamız

2024 nüfus verileri ve demografi politikamız

Devamını Oku
13.02.2025
32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapanırken...

32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapanırken...

Devamını Oku
30.01.2025
Beştepe’de bir mitralyöz

Beştepe’de bir mitralyöz

Devamını Oku
16.01.2025
AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları

AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları

Devamını Oku
02.01.2025
Sağlık bakanının öfke patlaması!

Sağlık bakanının öfke patlaması!

Devamını Oku
19.12.2024
Aile hekimleri ne istiyor?

Aile hekimleri ne istiyor?

Devamını Oku
05.12.2024
Efendiler, çalınanlar Hazine’ye geri konacak!

Efendiler, çalınanlar Hazine’ye geri konacak!

Devamını Oku
21.11.2024
‘Erdoğan’ın çaresizliği’ tehdidi

‘Erdoğan’ın çaresizliği’ tehdidi

Devamını Oku
07.11.2024
Yenidoğan Çetesi'nin anlamı

Yenidoğan çetesinin anlamı

Devamını Oku
24.10.2024
Genel Sağlık Sigortası (GSS)

Genel Sağlık Sigortası (GSS)

Devamını Oku
10.10.2024
Toplumun akıl sağlığı alarm veriyor!

Toplumun akıl sağlığı alarm veriyor!

Devamını Oku
26.09.2024
Çürüme, çöküş ve Erdoğan’a çağrı

Çürüme, çöküş ve Erdoğan’a çağrı

Devamını Oku
12.09.2024
Cumhuriyetin yargıcı mı, molla kadı mı?!

Cumhuriyetin yargıcı mı, molla kadı mı?!

Devamını Oku
29.08.2024
Ahmet Saltık yazdı...

23 yıllık AKP darbeciliği ve yıkımı

Devamını Oku
15.08.2024
Heybeliada konferansımız: Lozan Barış Antlaşması’na tehditler

Heybeliada konferansımız: Lozan Barış Antlaşması’na tehditler

Devamını Oku
01.08.2024
Yeni sağlık bakanımız Dr. Memişoğlu’na..

Yeni sağlık bakanımız Dr. Memişoğlu’na..

Devamını Oku
18.07.2024
TTB-Türk Tabipleri Birliği’nde yeni dönem

TTB-Türk Tabipleri Birliği’nde yeni dönem

Devamını Oku
04.07.2024
‘Kurban’(!?) Bayramı çağrışımları...

‘Kurban’(!?) Bayramı çağrışımları...

Devamını Oku
20.06.2024
Nüfus artışı sorunu!?

Nüfus artışı sorunu!?

Devamını Oku
06.06.2024