AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları
Ahmet Saltık
Son Köşe Yazıları

AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları

02.01.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

2025 yılında 22 bin 104 TL olarak belirlenen asgari ücretle ilgili R.T. Erdoğan açıklamada bulundu. “Asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak açıkladık. Birileri çatladı patladı. Kusura bakmayın, biz adımlarımızı hesaplayarak atacağız. İşveren daha fazla vermek istiyorsa versin. Elini tutan yok” dedi. (AKP Bursa Kongresi, 28.12.24) “Hiçbir insanımızın serzenişine kulak tıkamıyoruz, yaşanan her zorluğun farkındayız” diye ekledi. “Bize güvenen millete hayal kırıklığı yaşatmak istemiyoruz” bile dedi! Şu sözler de onun: “Her zorluğun farkındayız. Hangi işi yaparsa yapsın 85 milyon vatandaşımızın her ferdinin derdini, talebini ve sorunlarını çok ama çok iyi biliyoruz.”

“Faiz inecek ki enflasyon da insin” sözleri de döküldü RTE’nin ağzından. Eylül 2021’de yapılan ürkünç (vahim) hata yinelenecek mi? O zaman “nas” gerekçeli idi faiz karşıtlığı! Nedense 19 yıllık iktidarın sonunda akla gelmişti! Şimdi “nas” gerekçesi görünür değil ama “Faiz inecek ki enflasyon da insin” bilimdışı takıntı sürüyor! RTE hızını alamayarak “Yüzde 30 artış enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen bu bizim de içimize sinen, emekçimizin alın terinin tam karşılığı olan, belki birilerine göre tutar değildir ama rakam ortada görünen o ki bu hesap yerine oturdu.” Soralım, 2024 içinde adeta eriyen emekçi geliri nasıl karşılanacak? 

“İşveren daha fazla vermek istiyorsa versin. Biz tabanı belirliyoruz. Daha fazla vereceksen ver elini tutan yok.” Bursa kongresinde salonda AKP müritleri, “bizimkisi bir aşk hikâyesi” ezgisi ile sıcak karşıladı RTE’yi!

Bu demeç nasıl değerlendirilebilir? Neresinin iler tutar yanı vardır? Metin yazarı kim(ler)dir, RTE gerçekten bu içeriğin ayırdında olarak mı önündeki metni camdan okumuştur? Yarım yüzyıllık hekimlik ve siyaset bilimci deneyimi ile hemen söyleyelim ki; bu söylem şizofrenik bir ruh halinin apaçık dışa vurumudur, asla sağlıklı değildir ve derinden hastalıklıdır. TÜİK’in bastırılmış politik enflasyonu 2024 Kasım sonunda yüzde 47.1’dir. 12 aylık ortalama yüzde 60.5’tir; bu oran ENAG’a göre yüzde 87.8 ve İTO’ya göre yüzde 48’dir. Nedense RTE’nin TÜİK’i hep en düşük enflasyon düzeyi açıklamakta. Bu hesabına dayanak sepetin içeriğini yargı kararına karşın gizlemekte. 2025 bütçesinde yeniden değerleme oranı (kamusal mal ve hizmetlere, harç ve vergilere zam oranı) yüzde 44. Bu oran için 2025’te hedeflenen enflasyon düzeyi değil, 2024’te gerçekleşen oran temel alındı. Oysa asgari ücret artışı, 2025 enflasyon hedefinin üstünde RTE’ye göre! Ama RTE’nin içine siniyor! Fazla vermek isteyenin elini tutan da yok RTE’ye göre. Ne denli tutarsız-gerçekdışı bir söylem. Gerçekte tam bir akıl tutulması eyyy AKP!

Çok yalın bir soru: Asgari ücretli kamu işçisi ne olacak? Hangi kamu idaresi 22 bin 104 TL üzeri ödeme yapabilir? Türkiye’de yaklaşık 7.1 milyon emekçi asgari ücretle çalışıyor, bir o kadarı da asgari ücretle 2 katı arasındaki aralıkta. Temmuz 2024’te 16.8 milyon 4/A’lı çalışan var. TÜİK geçen hafta yoksul sayısını 18 milyon açıkladı. 4 kişilik aile için yoksulluk sınırı BİSAM’a göre 72 bin 500 TL’yi aştı. Asgari ücretin 2 katını bulmayan aylıklı emekçi sayısı 13+ milyon ve ortalama hanehalkı büyüklüğü 3.14. Bu insanların tümü yoksulluk sınırının altında. 13 milyon x 3.14=40 milyon! Ama majestelerinin TÜİK’ine göre yoksul sayısı salt 18 milyon. Böyle bile olsa RTE’nin masalları ve sanrılarına göre dünyanın kıskandığı ülkemizde 86 milyon yurttaşın 1/5’i, RTE=AKP iktidarının 23. yılında hâlâ yoksul! Oysa 3 Kasım 2002 seçimleri öncesi AKP=RTE’nin propagandası 3 Y temelli idi : Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklar. AKP=RTE, bunlarla savaşacak ve yok edecekti. Çeyrek yy sonra gelinen yer tam bir yıkımdır ve bu yıkımı AKP=RTE ve kadrolarının beceriksizlikleriyle açıklama olanağı yoktur. Yerel-uluslararası semayenin örtük IMF güdümlü çok ağır ve vahşi sömürü politikaları ulusa dayatılmaktadır.

Bir ulusal afet tablosu ile karşı karşıyayız. İktidar halkla apaçık alay etmekte ve hiçbir demokratik hukuk devletinde asla söylenemeyecek sözlerle “çatlasanız da patlasanız da” diyerek ulusal onuru çiğnemektedir. Oysa anayasada ve TBMM’de “Ulusal Egemenlik bağsız koşulsuz ulusundur” yazmaktadır. AKP=RTE, ulusun egemenliğine el koymuştur ve seçim kazanarak onu tümüyle kendisi kullanabileceğini dayatmaktadır. Böylesi bir tablo örneği Afrika’nın bebek demokrasilerinde bile hayal edilemez. Durum olağandışı ve üstüdür. 23 yıldır iktidarda olan çok deneyimli siyasal kadrolarının “abesle iştigal etmeyeceği” olgusundan kalkarsak, bu gözü kara meydan okumanın ardında ne yatmaktadır? Ekonomisi çökmüş/çökertilmiş, ordusu dahil kurumları çökertme eşiğinde bir siyasal iktidarın iç ve dış politikada bağımsızlığı düşünülebilir mi? O halde AKP=RTE iktidarı tutsak mıdır? Kendisine ne yaptırılmak istenmektedir? 28 Aralık Tandoğan mitingi, sayısı 200’e varan STK-DKÖ desteği ile ana muhalefet CHP teşvik edilerek yapılmıştır. AKP=RTE’nin hedefi sokak eylemlerini kışkırtmak ve OHAL gerekçesi yaratmak olabilir. Ardından, RTE’nin ağzından çıkan, CBK’ler yasa. 15 Temmuz kurgusundan eksik ne kaldı ise yerle bir ederek devam, hedef tam despotizm. Diktatoryal yönetimde en büyük tehdit “ülke ve ulus bölünmezliği”. Emperyal oyun pek yaman ve kahpece! İktidar meşruluk dışında!

Türkiye bu oyuna izin vermez, vermemelidir, vermeyecektir. CHP, tam ulusal seferberlik, öncülük, çok acil!

Yazarın Son Yazıları

Kovite benzer yeni salgın tehlikesi var mı?

2020-23 Kovit-19 pandemisinden bu yana yeni salgınlara hazır mıyız?

Devamını Oku
04.12.2025
Gıda güvenliği ve acil önlemler

Artan gıda zehirlenmesi ölümleriyle yüz yüzeyiz.

Devamını Oku
20.11.2025
Türkiye siyasetinde yeni paradigma: “Terörsüz Türkiye” mavi boncuğu ve MHP’nin kökten dönüşüm kumarı

Türkiye bir yıldır, milliyetçi cephenin Kürt sorunu-terörle mücadele söyleminde kökten değişimle sarsılıyor

Devamını Oku
06.11.2025
Sofradaki çifte kriz: Gıda güvencesi ve gıda güvenliği tehdidi

Türkiye, tarımsal özgücü (potansiyeli) yüksek bir ülke olmasına karşın, gıda-toplum beslenmesi alanında giderek derinleşen, yaygınlaşan ve sürdürülemez kerteye ulaşan çift yönlü bunalımla karşı karşıya.

Devamını Oku
23.10.2025
Fener Rum Patrikhanesi neden ekümenik olamaz?!

İstanbul Fener’de yüzlerce yıldır varolan Fener Rum Patrikhanesi (FRP), ülkemizin kültürel-tarihsel varsıllığının önemli bir öğesi.

Devamını Oku
09.10.2025
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin temel sorunları

2003’te başlatılan kökü dışarıda Sağlıkta Dönüşüm Programı, günümüzde yurttaşlar ve sağlık çalışanları için ciddi ve derinleşen sorunlar doğurdu.

Devamını Oku
25.09.2025
Şafak yakındır...

Ülkemiz, 3 Kasım 2002’de iktidara getirilen proje parti AKP eliyle çok yönlü ve derin bir karmaşaya adım adım sürüklendi.

Devamını Oku
11.09.2025
Susuzluğun eşiğinde: Türkiye ve dünyada su kıtlığı

Konya’da bir çiftçinin 80 yıllık kuyusunda su bitti!

Devamını Oku
28.08.2025
‘Komisyon’ meşru mu?!

TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu (kısaca komisyon), anayasal-siyasal açıdan derinlikli değerlendirme gerektiriyor.

Devamını Oku
14.08.2025
AKP-MHP-DEM taşeron ittifakı ve uçurumun kıyısındaki Cumhuriyet

Ülke afetten afete sürükleniyor; bir karabasan gibi hatta ta kendisi yaşadıklarımız.

Devamını Oku
31.07.2025
AKP-MHP-DEM ortaklığı: Türkiye’den siyasal tarihe dersler...

“Terörsüz Türkiye süreci bir pazarlık süreci değil. İmralı’dan yapılan çağrıda da böyle bir pazarlığın olmadığı açıkça belli” diyen Bakan Tunç...

Devamını Oku
17.07.2025
Türkiye; 3 Temmuz 2025: Tarihin günlüğüne notlar...

“Bu toplumun yetiştirdiği 35 pırıl pırıl insan, saatler boyu süren bir süreç içinde devletin gözleri önünde, ilan ede ede yakılıyor.”

Devamını Oku
03.07.2025
İran’a emperyal saldırı: Sıra Türkiye’de!

1978’de İran’da şiddet gösterileri başladı...

Devamını Oku
19.06.2025
Laiklik... Neden vazgeçil(e)mez? Nasıl yitirdik, nasıl geri kazanmalı?

M. Luther’in Katolik Kilisesi kapısına 95 maddelik ültimatomunu çakmasıyla Protestanlık doğdu.

Devamını Oku
05.06.2025
Lozan Antlaşması’nın iptali için dava açılabilir mi?

Lozan Antlaşması (LA), 24 Temmuz 1923’te bağıtlanmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumda siyasal ve hukuksal meşruluğunu belgeleyen, sınırlarını, egemenliğini tanımlayan kurucu antlaşmadır.

Devamını Oku
22.05.2025
AKP, şiddetin iktidarı: Toplumsal baskı ve sessiz yıkım

AKP, şiddetin iktidarı: Toplumsal baskı ve sessiz yıkım

Devamını Oku
08.05.2025
Ulusal egemenliğin gasbı: 105. yıl ‘Türkiye Cemahiriyesi!?’

Ulusal egemenliğin gasbı: 105. yıl ‘Türkiye Cemahiriyesi!?’

Devamını Oku
24.04.2025
Tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkı

Tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkı

Devamını Oku
10.04.2025
Çürüyen AKP rejimi ve meşru direniş

Çürüyen akp rejimi ve meşru direniş

Devamını Oku
27.03.2025
14 Mart’ın 198. yılı: Çökertilen sağlık sistemi

14 Mart’ın 198. yılı: Çökertilen sağlık sistemi

Devamını Oku
13.03.2025
Artan aşı reddi ve devletin ivedi yükümü

Artan aşı reddi ve devletin ivedi yükümü

Devamını Oku
27.02.2025
2024 nüfus verileri ve demografi politikamız

2024 nüfus verileri ve demografi politikamız

Devamını Oku
13.02.2025
32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapanırken...

32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapanırken...

Devamını Oku
30.01.2025
Beştepe’de bir mitralyöz

Beştepe’de bir mitralyöz

Devamını Oku
16.01.2025
AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları

AKP=RTE’nin 22 bin 104 TL planı ve sakladıkları

Devamını Oku
02.01.2025
Sağlık bakanının öfke patlaması!

Sağlık bakanının öfke patlaması!

Devamını Oku
19.12.2024
Aile hekimleri ne istiyor?

Aile hekimleri ne istiyor?

Devamını Oku
05.12.2024
Efendiler, çalınanlar Hazine’ye geri konacak!

Efendiler, çalınanlar Hazine’ye geri konacak!

Devamını Oku
21.11.2024
‘Erdoğan’ın çaresizliği’ tehdidi

‘Erdoğan’ın çaresizliği’ tehdidi

Devamını Oku
07.11.2024
Yenidoğan Çetesi'nin anlamı

Yenidoğan çetesinin anlamı

Devamını Oku
24.10.2024
Genel Sağlık Sigortası (GSS)

Genel Sağlık Sigortası (GSS)

Devamını Oku
10.10.2024
Toplumun akıl sağlığı alarm veriyor!

Toplumun akıl sağlığı alarm veriyor!

Devamını Oku
26.09.2024
Çürüme, çöküş ve Erdoğan’a çağrı

Çürüme, çöküş ve Erdoğan’a çağrı

Devamını Oku
12.09.2024
Cumhuriyetin yargıcı mı, molla kadı mı?!

Cumhuriyetin yargıcı mı, molla kadı mı?!

Devamını Oku
29.08.2024
Ahmet Saltık yazdı...

23 yıllık AKP darbeciliği ve yıkımı

Devamını Oku
15.08.2024
Heybeliada konferansımız: Lozan Barış Antlaşması’na tehditler

Heybeliada konferansımız: Lozan Barış Antlaşması’na tehditler

Devamını Oku
01.08.2024
Yeni sağlık bakanımız Dr. Memişoğlu’na..

Yeni sağlık bakanımız Dr. Memişoğlu’na..

Devamını Oku
18.07.2024
TTB-Türk Tabipleri Birliği’nde yeni dönem

TTB-Türk Tabipleri Birliği’nde yeni dönem

Devamını Oku
04.07.2024
‘Kurban’(!?) Bayramı çağrışımları...

‘Kurban’(!?) Bayramı çağrışımları...

Devamını Oku
20.06.2024
Nüfus artışı sorunu!?

Nüfus artışı sorunu!?

Devamını Oku
06.06.2024