27 Mayıs ve 1961 Anayasası
Alev Coşkun
Son Köşe Yazıları

27 Mayıs ve 1961 Anayasası

27.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

1960-1980 tarihleri arasında ülkemizde üç askeri darbe oldu. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980.

Kimi yazarlar tüm bu askeri hareketleri bir torbanın içine koyarlar ve hepsinin lanetlenmesi gerektiğini belirtirler.

Oysa yapılış biçimleri ve sonuçları bakımından bu üç askeri hareket birbirleriyle eş değillerdir.

27 Mayıs 1960 Demokrat Parti’nin (DP) hukuk dışı kararlarının birikmesi sonucu adeta bir patlamadır. 14 Mayıs 1950’de yapılan demokratik ve adil seçimlerde DP seçimleri kazandı. DP ileri gelenleri ve bütün dünya, iktidarın yeni partiye devredilmesi konusundan “tereddüt” yaşıyorlardı.

Milli Mücadele’yi başarmış, devrimleri yapmış, 27 yıl kesintisiz iktidarda kalmış Atatürk’ün kurduğu CHP ne yapacaktı, iktidarı devredecek miydi?

Seçim gecesi, sandıklardan sonuçlar geldikçe tereddüde düşen İstanbul’daki I. Ordu komutanı Çankaya’ya müracaat etmiş, müdahale önerisinde bulunmuştu. Cumhurbaşkanı İnönü, bu öneriye itibar etmedi. “Seçim bitmiştir, sonuçlar alınmıştır, demokrasinin gereği yapılacaktır” dedi. Kısa bir süre içinde iktidar DP’ye barış ve hukuk ilkeleri içinde devredildi. İktidarın barış içinde seçimleri kazanan DP’ye devredilmesi insanlık ve dünya demokrasi tarihinde olağanüstü bir demokrasi hareketi olarak yer aldı.

Siyaset bilimci Dankwart Rustow, bir makalesinde 14 Mayıs 1950’de iktidarın barış içinde devredilmesini şöyle yorumlar: “İsmet İnönü, demokrasiyi geliştirmek için diktatörlük gücünü gönüllü olarak kısıtlayan dünyanın tek devlet adamı olma onurunu korumaktadır.”

Prof. Bernard Lewis de 1950 seçimlerinin “Atatürk Devrimlerini tamamlayan ikinci bir devrim ve CHP’nin en büyük başarısı” olduğunu belirtmektedir.

Bu demokratik hareket ne yazık ki fazla sürmedi. İktidara gelen DP’nin ilk işi Halkevlerini ve Köy Enstitülerini kapatmak, ardından CHP’nin sandalye-masa dahil tüm mallarını elinden almak oldu. 1954 seçimlerinde kendisine oy vermeyen Kırşehir ilini ilçe ve Kastamonu’nun Abana ilçesini de nahiye yaptı.

1957 seçimlerinde DP oy kaybedince demokrasi dışı hareketlere başvurdu. Basın özgürlüğü kısıtlandı. Halkı birbirinden ayırmaya, kutuplaştırmaya ve düşman etmeye yöneldi; utanç verici “Vatan Cephesi”ni kurdu.

1959 yılında konuşma yapmak için Uşak’a giden muhalefet lideri İsmet İnönü, DP’liler tarafından taşlandı. İzmir’de Demokrat İzmir gazetesi basıldı, matbaa makineleri kırıldı. İnönü’nün İstanbul’a dönüşünde 5 Nisan 1959’da Topkapı’da arabasının önü İstanbul Trafik Müdürü Celal Kosova tarafından kesildi. Gözü dönmüş DP’lilerin ellerinde sopalarla saldırısına uğrayan İnönü, zorbaların elinden güçlükle kurtarılabildi.

1960’ta Kayseri’ye konuşma yapmaya giderken askeri birlikler tarafından yolu kesildi, Kayseri’ye sokulmadı. Çok partili sistemi Türkiye’ye getirmiş olan İnönü, Nisan 1960’ta Meclis kürsüsünde konuşurken 12 oturum Meclis dışına atıldı. Ardından, “Tahkikat Komisyonu” kuruldu. Üyelerin tamamı DP milletvekillerinden oluşuyordu.

İnönü, Meclis kürsüsünden şunları söyledi: “Demokrasi rejiminin yollarından ayrılıp ülkeyi baskı rejimi haline getirmek tehlikelidir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam.”

1961 Anayasası’nda yer alacak basın özgürlüğü ile ilgili maddeleri konuşmak için Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar başkanlığında toplanan Anayasa Komisyonu üyeleri, gazeteciler ve sendika temsilcileriyle bir araya gelmişti. Toplantıda, komisyon üyeleri Prof. Dr. H. Nail Kubalı, Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve İstanbul gazetelerinin yazıişleri müdürleri bulunuyordu.

TAHKİKAT KOMİSYONU ANAYASAYA AYKIRI MI?

DP’yi tutanlar Meclis Tahkikat (İnceleme) Komisyonu kuramaz mı? Ne var bunda? “Neden bir komisyonun kuruluşu demokrasiye karşı olarak değerlendiriliyor?” diye itiraz ederler.

Meclis’te Tahkikat Komisyonu elbette kurulabilir ancak DP’nin 17 Nisan 1960’ta kurduğu bu komisyona 27 Nisan 1960’ta anayasaya aykırı yetkiler verildi. Örneğin sorgu sual etmeden gazeteleri kapatmak, matbaaları kapatmak, istediği kişiyi tutuklamak... Üstelik bu komisyonun kararları kesindi ve itiraz edilemiyordu. Komisyonun 15 üyesinin tamamı DP milletvekillerinden oluşuyordu. Tahkikat Komisyonu’na verilen bu yetkilerin anayasaya aykırı olduğunu, DP’ye yakın anayasa hocası Prof. Ali Fuat Başgil kitabında açıkça belirtmiştir. Bu demokrasi dışı kararların bardağı taşıracak derecede çoğalması toplumsal patlamaya neden oldu. Oysa, Tahkikat Komisyonu feshedilseydi, seçim için karar alınsaydı, seçimin kısa sürede yapılacağı açıklansaydı askeri müdahale olmazdı.

DİĞER DARBELER

27 Mayıs 1960 hareketi, o günlerde kamuoyunun ve halkın büyük çoğunluğunun onayını almıştı. 1960 hareketinin en büyük hatası Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idam edilmeleridir. Oysa onlara da verilecek hapis cezasıyla yetinilebilirdi. Gelelim diğer askeri darbelere: 12 Mart ve 12 Eylül tamamen ayrı yapıda askeri hareketlerdir. Onlar bir projedir ve planları binlerce kilometre ötede Pentagon’da yapılmış dış destekli askeri darbelerdir.

12 Mart “muhafazakâr-gerici”; 12 Eylül ise “karşıdevrim”dir. Her iki askeri hareket temelde 27 Mayıs 1960’ın yarattığı 1961 Anayasası’na karşıydı.

Bu nedenle birbirinin karşıtı olan bu askeri hareketleri aynı kefeye koyup değerlendirme yapmak doğru değildir.

1961 ANAYASASI

1960 hareketinin en önemli ürünü 1961 Anayasası’dır. 1961 Anayasası, hukukun üstünlüğü ilkesi üzerine yapılandırılmıştır. Bu anayasayı 1961 yılında oluşan 273 kişilik “Kurucu Meclis” yapmıştır. Bu meclis, tayinle değil, seçimle oluşmuştur. Kuşkusuz bu yazının kısıtlı sınırları içinde üstün düzeydeki 1961 Anayasası anlatılamaz ancak kimi noktaları belirtebiliriz.

1961 Anayasası ile Türk siyasal tarihinde güçler ayrılığı kuralı açıkça getiriliyordu.

İlk kez Anayasa Mahkemesi kurulmuştu. Yasaların anayasaya uygunluğunun yargısal denetimi sağlanıyordu. Sosyal devlet ilkeleri, kişi hak ve özgürlükleri hukuksal korumaya alınmıştı.

Hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde idarenin bütün işlem ve eylemlerinin yargı denetimine tabi olması kabul edilmişti.

Yargıçların yürütmenin etkisinden kurtarılması sağlanmış, yargıç güvencesi anayasa korumasına alınmıştı. İlk kez Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuştu.

1961 Anayasası bütün dünyada en etkin hukukçular tarafından daima övülmüş ve takdir edilerek değerlendirilmiştir. 27 Mayıs 1960 hareketinin yarattığı 1961 Anayasası, Türk toplumunun 200 yıllık çağdaşlaşma ve demokratikleşme mücadelesinin sonucu onurlu bir hukuk belgesidir.

İlgili Konular: #27 Mayıs

Yazarın Son Yazıları

Hukukun üstünlüğü ve hukukta karmaşa...

Hukuk devleti öncelikle yargı organlarının hukuk kurallarına uymasıyla gerçekleşir.

Devamını Oku
04.12.2025
Atatürk ve Vahdettin üzerine

Osmanlıcı, halifeci, ikinci cumhuriyetçi yazarlar zaman zaman “Atatürk’ü Anadolu’ya Padişah Vahdettin”in gönderdiğini ileriye sürerler.

Devamını Oku
14.11.2025
Cumhuriyet ve karşıdevrim

Milli Mücadele’de Kuvayı Milliyeciler Mustafa Kemal liderliğinde üç cephede birden savaştılar.

Devamını Oku
29.10.2025
CHP Meclis’e girmiyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yeni dönem toplantısı bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması ile açılacak.

Devamını Oku
01.10.2025
CHP’ye karşı savaş ve son durum

19 Mart 2025 bir dönüm noktasıdır.

Devamını Oku
20.09.2025
30 Ağustos Zaferi'ni kutluyoruz

30 Ağustos 1922’de kazanılan zafer, tarih sahnesinden silindiği düşünülen bir ulusun şahlanması ve modern bir devletin kuruluşunun müjdesidir.

Devamını Oku
30.08.2025
Yeni bir devlet kurma projesi mi?

ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack yaptığı konuşmalarla gündemi belirlemeye çalışıyor.

Devamını Oku
17.07.2025
Cetvelle çizilen sınırlar... Vatandaş kanıyla çizilen sınırlar...

ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack aynı zamanda ABD’nin Suriye özel temsilcisi ve ABD Başkanı Trump’ın yakın arkadaşıdır.

Devamını Oku
11.07.2025
Tarihten bir yaprak: Kumpaslar halk gücü ile yenilir

Genel başkan İnönü, genel başkanlıktan, ardından CHP’den istifa ediyor. CHP’nin içinde yıllarca siyaset yapmış önemli siyasi liderler CHP’den ayrılmışlar ve yeni bir siyasi parti kurmuşlar... Askeri vesayet CHP’nin karşısında, muhafazakâr iktidar ve yandaş basın her gün CHP aleyhine propaganda yapıyor ama CHP’yi sıfırlayamıyorlar. İşte CHP böyle köklü bir siyasal partidir.

Devamını Oku
01.07.2025
İsmet İnönü’nün cevapları

Geçen günlerde CHP’nin ikinci genel başkanı İsmet İnönü’yü hedef alan konuşmalar yapıldı.

Devamını Oku
29.05.2025
27 Mayıs ve 1961 Anayasası

1960-1980 tarihleri arasında ülkemizde üç askeri darbe oldu.

Devamını Oku
27.05.2025
19 Mayıs ve Atatürk

19 Mayıs 1919 Türk İstiklal Savaşı’nın başlangıcı ve dönüm günüdür.

Devamını Oku
19.05.2025
Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Devamını Oku
07.05.2025
23 Nisan 1920’nin önemi

23 Nisan 1920’nin önemi

Devamını Oku
23.04.2025
CHP ve Cuntacılık

CHP ve Cuntacılık

Devamını Oku
10.04.2025
Alev Coşkun yazdı

3 Mart Devrim Yasaları Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2025
Alev Coşkun yazdı...

Yakın tarihten bir yaprak...

Devamını Oku
21.02.2025
'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

Devamını Oku
20.01.2025
2024’ten 2025’e bakış

2024’ten 2025’e bakış

Devamını Oku
02.01.2025
Alev Coşkun yazdı...

Aydınlanma Devrimleri ve emperyalist kurgular- Alev Coşkun

Devamını Oku
29.11.2024
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve karşıdevrim

Devamını Oku
10.11.2024
Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Devamını Oku
29.10.2024
Alev Coşkun yazdı...

İş Bankası ve Atatürk

Devamını Oku
12.09.2024
Alev Coşkun yazdı...

CHP 105 YAŞINDA

Devamını Oku
05.09.2024
30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

Devamını Oku
30.08.2024
Alev Coşkun yazdı...

Anayasaya aykırı mıydı? Ali Fuat Başgil ve Tahkikat Komisyonu

Devamını Oku
03.06.2024
Alev Coşkun yazdı...

27 Mayıs Devrimi ve 1961 Anayasası

Devamını Oku
27.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

19 Mayıs ve Kuvayı Milliye Destanı

Devamını Oku
19.05.2024
74 yıl önce: Demokrasi zaferi

74 yıl önce: Demokrasi zaferi

Devamını Oku
14.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

23 Nisan 1920 Millet egemenliğinin başlangıcı

Devamını Oku
23.04.2024
Alev Coşkun'un yazısı...

Cumhuriyet, halk iradesi ile kuruldu

Devamını Oku
15.04.2024
Alev Coşkun yazdı...

Halifeliğin Kaldırılışı - Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2024
Alev Coşkun yazdı...

İsmet İnönü

Devamını Oku
25.12.2023
Alev Coşkun yazdı...

Kissinger, darbeler ve örtülü dış operasyonlar

Devamını Oku
02.12.2023
Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Devamını Oku
21.11.2023
Alev Coşkun'un yazısı...

Hukuk devleti-Hukukun Üstünlüğü

Devamını Oku
13.11.2023
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve Emil Ludwig

Devamını Oku
10.11.2023
Sonsuza kadar yaşayacaktır...

Mustafa Kemal, tüm Ortadoğu’da, tüm İslam dünyasında benzeri g rülmemiş bir devrim ger ekleştirdi

Devamını Oku
29.10.2023
Bu başarılar tesadüf mü?

Atatürk'ün kızları

Devamını Oku
12.09.2023
CHP bu tarihi gerçeği bir kenara itemez...

CHP 104 yaşında...

Devamını Oku
09.09.2023