Çağdaş, laik ve bağımsız Türk devletinin ilk adımı
Alev Coşkun
Son Köşe Yazıları

Çağdaş, laik ve bağımsız Türk devletinin ilk adımı

19.05.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, 19 gün sonra geriye çağrıldı. 

Atatürk’ün “doğum günüm” dediği 19 Mayıs 1919, emperyalizme karşı bağımsızlık savaşının başlangıcı, çağdaş Cumhuriyete giden yolun da ilk adımıdır. 

Atatürk 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a çıktığı zaman, kendisine verilen görev Karadeniz Bölgesi’ndeki asayiş ve düzeni sağlamaktı.

30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’nın üzerinden yedi ay geçmişti. 

İstanbul’da işgal kuvvetleri askerleri her yanı denetim altına almış; Toros tünelleri, Adana, Urfa, Maraş, Konya, Antalya, Bodrum, Fethiye ve Batı Trakya işgal edilmişti. 15 Mayıs 1919’da Yunan işgal kuvvetleri İzmir’e çıkmış ve Batı Anadolu adım adım işgal ediliyordu. 

Atatürk, Nutuk’ta durumu şöyle anlatıyor: “İşgaller sürüyor, ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmaya devam ediyor...”

Henüz halkta bir hareket, bir direniş ve karşı çıkış yoktu. Halk, durağandı...

“Koskoca Almanya yenilmişken biz ne yapabiliriz, İngiltere ve Fransa’ya karşı çıkılmaz” düşüncesi genel kabul görüyordu. Genel olarak üç kurtuluş çaresi öne sürülüyordu. 

Birincisi, İngiliz himayesi istemek; ikincisi, Amerikan mandası istemek; üçüncüsü bölgesel kurtuluş çareleri aramak.

YENİ BİR DEVLET

Atatürk diyor ki “Bu kararların hiçbirisini doğru bulmadım. Dayandıkları mantık temelsizdi. Aslında Osmanlı Devleti çökmüştü. Ömrünü tamamlamıştı... Yapılacak en doğru iş milli egemenliğe dayanan kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti kurmaktı.”

Atatürk, yeni bir Türk devleti kurma kararına daha önce vardığını da şöyle açıklıyor:

“Daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz... Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamasına başladığımız karar bu olmuştur.” (Nutuk, s. 9)

‘YA İSTİKLAL YA ÖLÜM’

Atatürk, bu kararın dayandığı mantık noktalarını da şöyle belirtiyor:

Türk milletinin onuru ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Öyle ise ya istiklal (bağımsızlık) ya ölüm. (Nutuk, s. 10)

Atatürk, bu kararın uygulamasını aşamalara ayırmak, basamak basamak ilerleyerek hedefe ulaşmak gerektiğini belirtiyor.

İLK HAREKET

Anadolu’ya ayak basalı henüz dokuz gün olmuştu. Samsun’da beş gün kalan Atatürk, Havza’ya geçti. Orada önemli kararlar aldı. 28 Mayıs 1919’da Havza’dan Anadolu’daki kolordu komutanlarına, valilere ve mutasarrıflıklara bir bildiri gönderdi. 

Atatürk, Anadolu’da işgallere karşı mitingler, toplantılar yapılmasını, Anadolu’dan İstanbul Hükümeti’ne ve İstanbul’daki yabancı işgal güçleri temsilcilerine protesto telgrafları gönderilmesini ve her bölgede “milli teşkilatlar” kurulmasını istedi. 

HARBİYE BAKANLIĞI MİTİNGLERİN DURDURULMASINI İSTİYOR

Anadolu’da hareket başladı, her yanda çoban ateşleri gibi mitingler yapılıyor, İstanbul’a işgalleri kınayan protesto telgrafları çekiliyordu. 

Harbiye Bakanlığı, Mustafa Kemal’e mitinglerin durdurulması emrini verdi. 

Mustafa Kemal’in Harbiye Bakanlı-ğı’na 3 Haziran 1919’da verdiği yanıt, dik duruşu ve temel ideolojiyi gösterir. 

MİLLETİN SİNESİNDEN FIŞKIRAN ÜZÜNTÜLER

Atatürk verdiği yanıtta:

“Vatanın bağımsızlığı ve milli varlık yok ediliyor... İzmir işgal ediliyor... Bunlar milletin heyecan ve üzüntüsünün sonucu olan milli gösterilerdir. Bu milli gösterileri engellemek ve durdurmak için kendimde ve kimsede kudret ve cesaret göremeyeceğim gibi, bu yüzden ortaya çıkacak olaylar karşısında sorumluluk kabul edebilecek ne kumandan ne mülkiye amiri ne de hükümet düşünürüm” diyordu. (Nutuk, s. 36)

ENGELLEYEMEM

Mustafa Kemal, açıkça Harbiye Bakanlığı’na işgallere karşı halkın gösterdiği milli tepkilerin engellenemeyeceğini bildirerek tavır alıyordu.

Atatürk, bu telgrafı ile tarihe not düşüyordu. Bundan sonrası çok hızlı gelişti.

SİLAHLARA EL KONULMASI

Anadolu’yu işgal etmek isteyen emperyalist devletler, ordu ve halkın elinde bulunan silahlara el konulmasını istemişlerdi. Mondros Ateşkes Antlaşması’na bu konuda bir madde konulmuştu. Anadolu’da silahların süngü kolları toplanıyor ve imha edilmek (yok edilmek) üzere İstanbul’a gönderiliyordu.

Mustafa Kemal, Doğu bölgesinden Samsun yoluyla İstanbul’a gönderilen 30 bin silah sürgü kolu, 198 makineli tüfek ve 26 top kamasına el koydu. 

Harbiye Bakanlığı, 31 Mayıs 1919’da hemen şu soruyu sordu: “Diyarbakır’dan Samsun yoluyla İstanbul’a gönderilmekte olan 31 bin 333 sürgü kolu, 198 makineli tüfek ve 26 top kamasına ne oldu?”

Atatürk, bakanlığa verdiği yanıtta, “Silahları taşıyan ekibi yorgun buldum. Bir süre dinlenecekler, sonra Samsun yoluyla İstanbul’a göndereceğim” diye yanıt verdi.

Mustafa Kemal zaman kazanmak istiyordu, ayrıca Havza’daki askeri depoda bulunan silahları da halka dağıttı. 

BARDAĞI TAŞIRAN DAMLA

Anadolu’ya geçeli 10 gün olan Atatürk’ün hareketleri, Anadolu’da bulunan İngiliz Gizli Servis elemanları tarafından izleniyordu.

Anadolu’da başlatılan mitingler İstanbul’a gönderilen protesto telgrafları zaten yeterliydi. Ama şimdi daha önemli bir iş yapılıyor, silahların İstanbul’a gitmesi engelleniyordu. 

Atatürk’ün silahlara el koyması adeta bardağı taşıran bir damla oldu.

19. GÜN (6 HAZİRAN 1919): KIRMIZI ALARM IŞIKLARININ YANDIĞI GÜN

İNGİLİZLER MUSTAFA KEMAL’İN AMACINI HEMEN ANLAMIŞLARDI

Kırmızı alarm ışıklarının yandığı tarih 6 Haziran 1919’dur. Atatürk’ün Anadolu’ya çıkışının 19. günüdür. 

İstanbul’daki işgal güçlerinin Karadeniz Orduları Komutanı İngiliz General Milne, İstanbul’daki Padişah’ın hükümetine bir nota gönderdi ve “Mustafa Kemal’in derhal İstanbul’a geri çağrılmasını” istedi. (G. Jaeschke, Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri, s. 124)

İşbirlikçi İstanbul Hükümeti hiç ara vermeden Havza’ya telgraf emri göndererek Mustafa Kemal’in acele İstanbul’a dönmesini istedi. 

İNGİLİZLERİN TELAŞI NEDEN?

Yineleyelim, tarih 6 Haziran 1919’dur. Mustafa Kemal Anado-lu’ya geçeli henüz 19 gün olmuştur. 

Sömürgeci imparatorluk sisteminin kurucularından olan İngiliz gizli casusluk örgütü, Mustafa Kemal’i kuşkusuz gün gün izliyordu. Onun aldığı kararlardan ve Anadolu’daki yetkililere gönderdiği telgraflardan, olayın teşhisini koymuşlar, tanımlamasını yapmışlardı. İngilizler, Mustafa Kemal’in bağımsızlık hareketini başlattığını anlamışlardı. 

İNGİLİZLER İSTİYOR

Atatürk, İstanbul Hükümeti’nin ısrarlı “dön” emirlerini yerini getirmedi ancak eski cephe arkadaşı o sırada İstanbul’da Genelkurmay Başkanı Cevat (Çobanlı) Paşa’ya bu geri dön emrinin esasını sordu. Cevat Paşa, 11 Haziran 1919 günü şifreli telgrafla “Sizin dönmenizi İngilizler istiyor” diye yanıt verdi. O konu böylece tarihe belgeli olarak geçmiş oldu. 

STRATEJİK KARAR

Atatürk bu noktada çok önemli bir karar verdi. Kararın temeli şudur: “Hareketi kişisel olmaktan çıkarmak.” Atatürk, konuyu şöyle anlatıyor:

“Anadolu’ya geçeli bir ay olmuştu. Bu süre içinde bütün ordu birlikleriyle temas ve bağlantı sağlanmış; millet mümkün olduğu kadar aydınlatılarak dikkatli ve uyanık bir duruma getirilmiş, milli örgüt kurma düşüncesi yayılmaya başlamıştı. Genel durumu artık bir komutan ile yürütüp yönetmeye devam imkânı kalmamıştı. Yapılan geri çağırma emrine uymamış ve onu yerine getirmemiş olmakla birlikte, milli teşkilat ve hazırlıkların yönetimine devam etmekte olduğuma göre, şahsen asi durumuna geçmiştim.

O halde yapılacak girişim, çalışmaların milletin birlik ve dayanışmasını sağlayacak ve temsil edecek bir kurul adına olması gerekli idi.” (Nutuk, s. 21)

Bu stratejik karardaki anahtar noktalar şunlardır: 

  • Girişimler ve çalışmalar kişisel olmaktan çıkarılmalıdır.
  • Çalışmalar milleti temsil edecek bir kurul tarafından yapılmalıdır.

İşte Amasya’da 22 Haziran 1919’da yayımlanan İhtilal Bildiri-si’nin esası budur. Bildirinin temel noktalarını anımsayalım: 

1. Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.

2. İstanbul Hükümeti üzerine aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gibi gösteriyor.

3. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.

4. Anadolu’nun her bakımdan en güvenli yeri olan Sivas’ta hemen milli bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır.

GÖREVDEN ALINMA

Amasya Bildirisi İstanbul’da şok etkisi yarattı ve 23 Haziran 1919’da İstanbul Hükümeti tarafından Anadolu’da vali ve kolordu komutanlarına şu telgraf geçildi:

“Mustafa Kemal Paşa görevinden azledilmiştir. Hiçbir resmi sıfatı kalmamış olduğundan, bildiri ve emirlerine uyulmaması gerekir.” 

Mustafa Kemal’in Anadolu’ya geçişinin üzerinden bir ay dört gün geçmiş ve görevinden azledilmişti. Mustafa Kemal, ardından Amasya’dan Erzurum’a geçti. Ve 8 Temmuz 1919’da ordudan tart edildi, rütbeleri elinden alındı. Samsun’a çıkalı henüz 50 gün olmuştu. 

ALTERNATİF TARİHÇİLERE VE İKİNCİ CUMHURİYETÇİLERE BİRKAÇ SÖZ

Burada kendilerine tarihçi diyen ve “Mustafa Kemal’i Kuvayı Milliye’yi örgütlemesi için Anadolu’ya Padişah Vahdettin gönderdi” diyen  geveze, yalancı, saptırmacı, ahlaksız ve Vahdettin yalakası yazarlara seslenmek gerekiyor:

Mustafa Kemal’i Anadolu’ya vatanı kurtarmak için Padişah Vahdettin göndermişti diyorlar. Ancak gerçek şu:

Padişah görev verdikten 19 gün sonra geriye çağırıyor ve bir ay sonra görevden azlediyor. Daha sonra da savaş meydanında kazandığı bütün rütbelerini elinden alıyordu. Bu ne yaman bir çelişki?

Bu yazarlar için tarihi gerçekler, belgeler önemli değil, yeter ki padişahlık alkışlansın, yeter ki Atatürk ve Milli Mücadele alçaltılsın. Bunlara kimi ikinci cumhuriyetçiler de destek veriyor. Bunlar utanmaz, yalancı, sözde tarihçilerdir. Bu sahte tarih yazıcıları, işgalcilerle birlik olmuş, İngilizlere manda yönetimi teklif etmiş Vahdettin’i korumak istiyorlar. Tarihi saptıran bu yalancı yazıcılar aslında günümüzün işbirlikçileridir. Milli Mücadele’nin 19. gününde İngilizlerin isteği ile İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal’i geriye çağırdı. 50. gününde onu ordudan tart etti. Ama Atatürk antiemperyalist mücadelesine devam ederek bağımsızlığımızı sağladı. 

İkinci aşama, çağdaş Cumhuriyeti kurmaktı. 

Yazarın Son Yazıları

Hukukun üstünlüğü ve hukukta karmaşa...

Hukuk devleti öncelikle yargı organlarının hukuk kurallarına uymasıyla gerçekleşir.

Devamını Oku
04.12.2025
Atatürk ve Vahdettin üzerine

Osmanlıcı, halifeci, ikinci cumhuriyetçi yazarlar zaman zaman “Atatürk’ü Anadolu’ya Padişah Vahdettin”in gönderdiğini ileriye sürerler.

Devamını Oku
14.11.2025
Cumhuriyet ve karşıdevrim

Milli Mücadele’de Kuvayı Milliyeciler Mustafa Kemal liderliğinde üç cephede birden savaştılar.

Devamını Oku
29.10.2025
CHP Meclis’e girmiyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yeni dönem toplantısı bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması ile açılacak.

Devamını Oku
01.10.2025
CHP’ye karşı savaş ve son durum

19 Mart 2025 bir dönüm noktasıdır.

Devamını Oku
20.09.2025
30 Ağustos Zaferi'ni kutluyoruz

30 Ağustos 1922’de kazanılan zafer, tarih sahnesinden silindiği düşünülen bir ulusun şahlanması ve modern bir devletin kuruluşunun müjdesidir.

Devamını Oku
30.08.2025
Yeni bir devlet kurma projesi mi?

ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack yaptığı konuşmalarla gündemi belirlemeye çalışıyor.

Devamını Oku
17.07.2025
Cetvelle çizilen sınırlar... Vatandaş kanıyla çizilen sınırlar...

ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack aynı zamanda ABD’nin Suriye özel temsilcisi ve ABD Başkanı Trump’ın yakın arkadaşıdır.

Devamını Oku
11.07.2025
Tarihten bir yaprak: Kumpaslar halk gücü ile yenilir

Genel başkan İnönü, genel başkanlıktan, ardından CHP’den istifa ediyor. CHP’nin içinde yıllarca siyaset yapmış önemli siyasi liderler CHP’den ayrılmışlar ve yeni bir siyasi parti kurmuşlar... Askeri vesayet CHP’nin karşısında, muhafazakâr iktidar ve yandaş basın her gün CHP aleyhine propaganda yapıyor ama CHP’yi sıfırlayamıyorlar. İşte CHP böyle köklü bir siyasal partidir.

Devamını Oku
01.07.2025
İsmet İnönü’nün cevapları

Geçen günlerde CHP’nin ikinci genel başkanı İsmet İnönü’yü hedef alan konuşmalar yapıldı.

Devamını Oku
29.05.2025
27 Mayıs ve 1961 Anayasası

1960-1980 tarihleri arasında ülkemizde üç askeri darbe oldu.

Devamını Oku
27.05.2025
19 Mayıs ve Atatürk

19 Mayıs 1919 Türk İstiklal Savaşı’nın başlangıcı ve dönüm günüdür.

Devamını Oku
19.05.2025
Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Devamını Oku
07.05.2025
23 Nisan 1920’nin önemi

23 Nisan 1920’nin önemi

Devamını Oku
23.04.2025
CHP ve Cuntacılık

CHP ve Cuntacılık

Devamını Oku
10.04.2025
Alev Coşkun yazdı

3 Mart Devrim Yasaları Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2025
Alev Coşkun yazdı...

Yakın tarihten bir yaprak...

Devamını Oku
21.02.2025
'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

Devamını Oku
20.01.2025
2024’ten 2025’e bakış

2024’ten 2025’e bakış

Devamını Oku
02.01.2025
Alev Coşkun yazdı...

Aydınlanma Devrimleri ve emperyalist kurgular- Alev Coşkun

Devamını Oku
29.11.2024
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve karşıdevrim

Devamını Oku
10.11.2024
Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Devamını Oku
29.10.2024
Alev Coşkun yazdı...

İş Bankası ve Atatürk

Devamını Oku
12.09.2024
Alev Coşkun yazdı...

CHP 105 YAŞINDA

Devamını Oku
05.09.2024
30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

Devamını Oku
30.08.2024
Alev Coşkun yazdı...

Anayasaya aykırı mıydı? Ali Fuat Başgil ve Tahkikat Komisyonu

Devamını Oku
03.06.2024
Alev Coşkun yazdı...

27 Mayıs Devrimi ve 1961 Anayasası

Devamını Oku
27.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

19 Mayıs ve Kuvayı Milliye Destanı

Devamını Oku
19.05.2024
74 yıl önce: Demokrasi zaferi

74 yıl önce: Demokrasi zaferi

Devamını Oku
14.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

23 Nisan 1920 Millet egemenliğinin başlangıcı

Devamını Oku
23.04.2024
Alev Coşkun'un yazısı...

Cumhuriyet, halk iradesi ile kuruldu

Devamını Oku
15.04.2024
Alev Coşkun yazdı...

Halifeliğin Kaldırılışı - Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2024
Alev Coşkun yazdı...

İsmet İnönü

Devamını Oku
25.12.2023
Alev Coşkun yazdı...

Kissinger, darbeler ve örtülü dış operasyonlar

Devamını Oku
02.12.2023
Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Devamını Oku
21.11.2023
Alev Coşkun'un yazısı...

Hukuk devleti-Hukukun Üstünlüğü

Devamını Oku
13.11.2023
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve Emil Ludwig

Devamını Oku
10.11.2023
Sonsuza kadar yaşayacaktır...

Mustafa Kemal, tüm Ortadoğu’da, tüm İslam dünyasında benzeri g rülmemiş bir devrim ger ekleştirdi

Devamını Oku
29.10.2023
Bu başarılar tesadüf mü?

Atatürk'ün kızları

Devamını Oku
12.09.2023
CHP bu tarihi gerçeği bir kenara itemez...

CHP 104 yaşında...

Devamını Oku
09.09.2023