Henüz 3 tam gün önce oynandı ES-ES maçı. Ne futbolu futbol ne oyuncusu futbolcu ne de kenarda oyuna doğru hamleler yapan teknik adamı vardı o gece. Peki ne değişti 3 gecede? O rezil futbolun aksine ne oldu da ligin en hızlı hücum kurgusuna sahip Bursa karşısında bu güzel futbol sergilendi?
Acaba, ES-ES gecesinin kulübe kadrosu 11’de yer aldı, oynadı diye mi oldu bunlar? Öyle ya Kadlec, Egemen, Selçuk, Diego, Kuyt ve Emenike kulübe hapsinden 11 affı aldılar dün gece. Bakıyorum maça bütün bu isimler çok da iyi oynadı. Zaten Kadlec dışında hepsi aslında 11 adamı değil mi? Sonuçta anlatmaya çalıştığım şu; bu “Şampiyon” unvanlı takımın her maçında ortaya konan futbolun tek sorumlusu İsmail hocadır.

Diego’nun katkısı
Emenike’yi uzun süredir bu kadar verimli gördünüz mü? Rakip alanda hemen her yere katedip toplar aldı, boş alan bulup önüne atılan toplarla tehlikeli olurken hep Diego’nun katkısı vardı. Alper Eskişehir’deki sorumluluğunun yarısını üstlendi ve rahat oynadıysa yaptığı ver-kaçlarda Diego vardı. Selçuk ile Topal’ın savunmaya yoğunlaşması ve topu orta sahaya taşıyıp paylaştığı isim de Diego oldu. Kuyt yeni yeni toparlıyor ama onu Gökhan’a yardım eden ve sağ önde paslaşarak akıllı işler yapmaya iten de Diego oldu. Bakın bu adam babamın oğlu değil. Sadece, futbolu bilen, akıllı pasları ve gol yollarındaki etkisiyle doğru işler yapan kaliteli, kariyerli bir futbolcu.
Bu adamın geldiğinden beri dağılmasının, sezonun ilk 2 derbisinde sahayı göremediği için mental olarak çökmesinin, bir var bir yok forma giyerken sıradan yabancı muamelesi görerek isyankâr hale gelmesinin de tek sorumlusu tabi ki İsmail hoca. Diego oyundan alındıktan sonra orta saha nasıl çöktü gördünüz. Bursa atakları ne zaman yeniden alevlendi? Diego kenara alındıktan sonra. Çünkü orta sahada top tutacak, pas dağıtacak adam kalmadı. Yanlış değişikliklerin de sorumlusu İsmail hoca.
Sonuçta 2 ayaklı maç. Avantaj Fenerbahçe’de ama Kadıköy’de sanmayınki iş kolay. Her an gol bulan özelliğiyle Bursaspor her zaman her yerde tehlike. Bu arada bu takım şampiyon olur veya kupayı kazanırsa da en büyük katkı yine İsmail Kartal’ın olacaktır bunu da hatırlatayım.