AKP anayasa yapamaz

AKP anayasa yapamaz

08.11.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP’nin fırsatı yakalayınca ortaya attığı türban için anayasa referandumu önerisinin tartışmaları sürüyor. Hafta sonunda anayasa profesörü ve eski milletvekili Süheyl Batum, Ruhat Mengi ile yaptığı söyleşide toplumsal sözleşme olan anayasaların parti ziyaretleriyle yapılamayacağını söylüyordu. AKP temsilcilerinin anayasa değişikliği konusunu HDP ile görüşmeleri ise bizzat AKP bünyesinden itirazlar yükselmesine neden oluyordu. Cumartesi günü Cumhuriyetin altını çizdiği üzere, Cumhur cephesinin türban referandumu için daha 26 milletvekiline ihtiyacı vardı. Onu da bulamıyordu.

Sözün özü Millet cephesinden herhangi bir kurtarıcı aklı evvel öneri çıkmaz ise AKP anayasa değişikliğini yaşama geçiremeyecekti. 

Bu defa AKP’nin anayasa değişikliliğinin önündeki engel parlamento aritmetiğidir. Ama öyle olmasa da AKP zaten kendi kafa yapısı dolayısıyla da anayasa yapamaz.

***

Bunun neden böyle olduğunu görebilmek için anayasaların özelliklerine bakmak gerek. İlk anayasal belge olan Magna Carta’dan bu yana bütün anayasal metinlerin ortak yönleri, iktidarın yetkilerini yönetilenler lehine sınırlamalarıdır.

Her ne kadar kutsal devlet tutkusundan bir türlü kurtulamamış olan ülkemizde anlatılması epeyce güç olsa da aslında devlet bir şer odağıdır.

Vatandaşları tebaası olan bireylere yaptırım gücü olan yasalarla nelerin serbest, nelerin yasak olduğunu saptayan devletin tescil ettiği özgürlükler ve haklar geçerlidir ancak.

Vergi yoluyla, tebaası olan bireylerin emeğinin ve ürünlerinin bir bölümüne el koyan, savaş açma yetkisiyle bireyi ölüme yollayabilen, ceza yasalarıyla bireyi ölüme kadar varan yaptırımlarla cezalandıran devlet hâkimi mutlak olmuştur uzun süre boyunca.

Hitler’in Nazi İmparatorluğu, hâkimi mutlak olan devletin yıkımı nereye kadar varabilecek bir şer odağı olduğunun çok çarpıcı örneğidir.

Devletin, bu mutlak gücünün Tanrı’dan kaynaklandığı savı da yeterince inandırıcı değildir. Bu sav zamanla, kilise tarafından dahi yeterince inandırıcı bulunmamış olsa gerek ki bir kilise mensubu olan Akinolu Aziz Thomas bile zamanla “Omnis potestas a Deo, per populum” (Bütün iktidar Tanrı’dan gelir ama halk aracılığıyla) demek zorunluluğunu duymuştur.

***

Evet devlet bir şer odağıdır. Ama toplumsal yaşamın zorunluluğu, bu kötülüğü kaçınılmaz kılmaktadır. Bu durumda yapılacak şey yokluğu varlığından daha büyük bir şer olan devleti gücünü denetleyecek mekanizmalarla birlikte kabul etmektir. Öyle de olmuştur. Toplumların tarihleri bir bakımdan yönetilenlerin, aslında devletin egemen sınıfların baskı aracı olduğu tanımlamasının genel kabul gördüğü çağımızda devletin erkinin denetiminin, toplum ve muhalefet adına denetlenmesi savaşımının öyküsü olarak görülmektedir.

Gücün bozduğu, mutlak gücün mutlaka bozduğu düşüncesi Montesquieu tarafından ileri sürüldükten ve kabul gördükten beri kuvvetler ayrılığı demokrasinin onsuz olmazı olmuş ve devletin gücünün iktidar tarafından kullanılmasının denetimi önem kazanmıştır. Anayasa böylece vatandaşı devlete karşı koruyan bir metindir aynı zamanda. Bu işlevin yerine getirilebilmesi biat kültürü ile mümkün olmayacaktır. Vatandaşın devlete ne olursa olsun sorgusuz sualsiz biat etmesiyle devletin iktidarının denetlenmesi fikri bir arada yürümemektedir.

Çağımızda, yalnızca yönetilene sınırlamalar getiren, yönetenin gücünün denetimini ıskalayan kafa ile anayasa yapmak mümkün değildir. Böyle bir şey yapıldığı takdirde bu anayasa olmayacaktır.

Özetle biatçı AKP kafasıyla anayasa yapılamaz.

Ama şimdi itiraz olarak denecek ki: “Geçmişte pek de âlâ yapıldı.”

Evet yapıldı. Yapıldı da ne olduğu da görüldü işte!

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023