Kavala... Bir yanlışlık var ama nerede?

Kavala... Bir yanlışlık var ama nerede?

26.10.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

On ülkenin büyükelçisi ile AKP iktidarını karşı karşıya getiren olayda bir yanlışlık var ama nerede?

“Bu Türkler de insandır, onların da bu yüzden doğan insan haklarından ve demokrasinin nimetlerinden yararlanma hakları vardır” diyenler, Türk Dışişleri’nin sert tepkisiyle karşılaşan keferelerdir. Türklerin de insan olduğunu, insan haklarından yararlanmak haklarının bulunduğunu söyleyenlere kızanlar, zulümlerine yerli ve milli kılıf hazırlamaya çalışanlar, kendisine Türkiye tarafı denenlerdir.

Bu durumda kamuoyunda yaratılmaya çalışılan algı ise “Türkler de demokrasiden yararlansın” diyenlerin, Türklerin de bağımsız, adil yargıdan nasiplerini almasını savunanların, Türkiye’nin içişlerine karışan, bağımsızlığına saygı göstermeyenler; Türklere uygulanan zulmün görmezden gelinmesini isteyenlerin Türkiye’deki yurtseverler olduğudur.

Görülüyor ki roller tümüyle birbirlerine karışmış durumdadır. Burada bir yanlış olduğu kesin ama nerede olduğu belli değil.

Dört yıldır, mahkemeye çıkarılmadan, hakkında iddianame hazırlanmadan tutuklu olarak hapiste bulunan Osman Kavala olayından dolayı çıkan kavgada yanlış nerede?

***

Türk olduğuna bakmayıp Türkiye’de demokrasi konularında görüş açıklayan, Osman Kavala’da mı?

Öyle ya, eğer Osman Kavala da rahip Brunson gibi Amerikalı olsaydı, devletinin müdahalesiyle şimdiye kadar çoktan salıverilip gitmişti.

Dünyada Türk olmak güçtür; bir kısmı önyargıların ürünü olan yanlış algılar yüzünden Türk, dünyanın çoğu yerinde genellikle haksız ayrımcılıklarla karşılaşır.

Başkalarına tanınan haklar ona tanınmaz, işe başvurur alınmaz, bir türlü normal insan yerine konulmaz.

Türk olmak, yabancı diyarda güçtür, Türkiye’de ise daha güçtür. Çünkü bir yabancının, kendi ülkesinde sahip olduğu haklar kadar Türkiye’de sahip olduğu haklara da Türkler sahip değildir.

ABD’li rahip Brunson, Türkiye’deki demokrasi uygulamaları ile ilgili görüş açıkladığı için tutuklanır ama hemen ABD Başkanı’nın müdahalesiyle bırakılır. Türk olan Osman Kavala ise aynı şeyi yaptığı zaman içeri girer ve hakkında yargı kararı da olsa kimse onu çıkaramaz, kimse bu durumu eleştiremez; bu Türkiye’nin içişlerine müdahale sayılır ve Türkiye’deki bağımsız adil yargıya kimsenin dokunamayacağı söylenir.

Türkiye’de ne zaman bağımsız yargıdan söz edilse herkes gülüyor.

Herkes biliyor ki Türkiye’de bağımsız ve adil yargıdan söz edenler bile söylediklerine inanmıyorlar. Türkiye’de bağımsız yargıya müdahale gibi bir fiil, ancak işlenemez suç olabilir. Bağımsız yargı yoktur ki ona müdahale edilebilsin.

Yargı, göbekten iktidara bağlı olunca, verdiği karar da adil yargı kararı olmaktan çıkıp zulüm olur. 

Zulmü savunmanın da yerli ve milli gerekçesi olamaz.

Osman Kavala bu durumdadır. Bir zulüm mağdurudur. 

***

Ama Osman Kavala’nın en büyük dramı, yalnız zulüm mağduru olmasından değil, mağduru olduğu zulmün yerli ve milli gerekçelerle kendi devleti tarafından uygulanıp savunulmasında, kendi hak aramasının da içişlere müdahale olarak nitelendirilmesindedir.

Yanlışlık, Türk insanının kendi haklarını ve özgürlüklerini gerektiğinde kendi devletine karşı bile savunabilecek demokratik örgütlenme düzeyine erişmemiş olmasındadır.

Daha doğrusu, Türkiye daha önce, bu konuda edinmiş olduğu kazanımları, AKP diktası egemenliği ile yitirmiştir.

Demokrasi ise bir bireyin kendisini kendi devletine karşı bile koruyacak yerli mekanizmaların yerli yerine oturtulmasıyla mümkündür.

Bu durumda da yanlışlık, bu mekanizmaları ortadan kaldıran etkenin kendisinde yani AKP’dedir.

İnanın meselenin özü budur ve gerisi teferruattır. 

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023