Yağma ve talanın anatomisi

Yağma ve talanın anatomisi

09.08.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Aslında olay haberde adı belirtilmemiş bir pazar esnafının çalmak ile ilgili düşüncelerini içerdiği için bu yazının başlığı “Çalan ile çaldıranın anatomisi” de olabilirdi. 1 Ağustos pazartesi günkü Sözcü’de fotoğraflı olarak manşete çekilen, ama konuşanın hangi pazarın esnafından, kim olduğunun belirtilmediği, YouTube haberinden aktarılan olayda tartışmanın odağı yağma ve talan ekonomisi olduğuna, ortada somut olarak ileri sürülmüş bir çalma fiili de olmadığına göre artık gına getirmiş olan çalıyorlardı-çalmıyorlardı teranesine dönüştürmenin alemi yok, videoda olay olan sözlerin sahibi de zaten iktidardakilerin çalıp, çalmadıklarının umurunda olmadığını şu sözlerle vurguluyor:

“Ben 20 senedir kirada oturdum. Çalıyorlarmış, benim sorunum değil kardeşim. Çalıyorsa Allah ile onun arasında. Biz de çalıyoruz, biz de vergi kaçırıyoruz  burada. 100 tane mal satıyoruz, 29 tane fiş kesiyoruz. Yalan mı kardeşim? Çalmayan var mı Allah aşkına? Dürüst olmak lazım. BİM’i de, ŞOK’u da, A101’i de çalıyor. Nankörlüğe ne gerek var ya!.. Nerede işsizlik? Vallahi işsizlik yok! Yalan söylüyorlar, dünyada var ekonomik kriz...”

Şimdi vatandaşın sözlerinden yola çıkarak talan ekonomisinin anatomisini inceleyebiliriz.

Vatandaş bizzat kendisi de dahil olmak üzere herkesin kuraldışı oluğunu söylüyor ve bunda bir beis görmüyor. Yalnız vatandaşın, “Ben her şeyi bunların sayesinde kazandım” derken vurguladığı gibi ortak kuraldışılıktan herkesin nasiplenmesi gerekiyor.

Demek ki talan ekonomisinin birinci kuralı, “komşuda pişer bize de düşer” kabilinden talan ve yağmadan herkesin nasiplenmesidir.

1994 İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde adaylardan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim bölgesinde kaçak inşaatı olduğu ortaya çıkınca, herkes seçimi kazanamayacağını sandı.

Yanılıyorlardı.

Kuralları uygulayacak olanı kuraldışı olanlar seçince kuraldışının kural olması doğaldı. Öyle de oldu.

Komşu da pişip bize de düştükçe, kuraldışı olmanın bir sakıncası yoktu.

Nasıl olsa hepimiz kuraldışıydık be abi! Üretim ve emek temel değerler olmadığından liyakat, hakça bölüşüm gibi kuralların da yağma düzeni sürdükçe önemi yoktu. AKP, iktidarının ilk yıllarında, bol dış sıcak kaynak imkânının da olduğu bir dönemde, inşaat sektörüyle ekonomiyi hareketlendirerek ve yılların toplumsal kazanım ile birikimlerini özelleştirme yoluyla elden çıkararak büyümeyi sağladı. Bu büyümenin sürdürülebilir olmaması önemsenmedi, bu konudaki uyarılara kulak asılmadı. Önemli olan değirmenin suyunun gelmesiydi, nereden nasıl geldiği değil. Suyun nereden nasıl geldiği, daha ne süreyle bu şekilde gelebileceği soruları nankörlüktü. Kurallara kulak asılmaması ve komşuda pişip herkese düşmesinin ana kural olduğunun bilinmesi selamete çıkmak için başka yol olmadığının herkesçe kabul edilmesi, düzenin güçlenmesi için şarttı.

Nankörlüğün alemi yoktu.

Nankörlük edilmedi. Ahlaki değerlerin çiğnenmesine aldırılmadı. Demokrasinin, kuvvetler ayrılığının ayaklar altına alnması, özgürlüğün, adaletin çiğnenmesi umursanmadı. Nasıl olsa, komşuda pişer bize de düşer ilkesiyle kazan-kazan dönemi yaşanıyordu. Bunun gerçekte er geç çıkmaza saplanacak bir kaybet-kaybet düzeni olduğu uyarılarına kimse kulak asmadı. Nasıl olsa hep birlikte kazanıyorduk. Gelir dağılımındaki uçurumun büyümesi önemli değildi.

Vatandaşın parasını cebinden, yandaşa aktarma girişimleri sonucunda sosyal adaletin bozulmasını kimse iplemedi. 

Önemli olan talan sosyal adaletiydi.   

Talan sosyal adaleti sürdükçe, geniş toplulukların umudu kesilmeyecek, ahlakın, hukukun, adaletin çiğnenmesi özgürlüklerin ayaklar altına alınmasına bir tepki gösterilmeyecekti.

Pazarcı vatandaşın konuşmasını çözümleyerek yağma ve talan düzeninin anatomisini kavrama çabalarımızı sürdüreceğiz. Sistemin temel taşı ve püf noktası olan talan sosyal adaletinin ne olduğunu da gelecek yazıda ele alalım.

Cuma günü: Talanın sosyal adaleti.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023