Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Otel pahalı, yaşam ucuz!
Türkiye, Bolu Kartalkaya’daki otel yangını haberiyle sarsıldı dün sabah. Saat 03.00 sularında çıkan yangın nedeniyle yüzlerce kişi, çoluk çocuk can pazarının içinde kalmıştı. Tablo ağır; her odada ayrı bir dram var. Ve çokça soru işareti!
Öncelikle Grand Kartal Otel, bölgenin en eski yapısı; lüks odalarıyla ünlü. 2007’de çıkarılan ve zaten yetersiz olan yangından korunma yönetmeliğinin bile uygulanmadığı görüşü hâkim. Kurtulanlar yangın alarmının devreye girmediğini, anons yapılmadığını söylediler. Yangın merdiveni varmış; ancak panik anında gören olmamış. Otelin afet birimini de kâğıt üzerinde var. Oysa yeni binalarda bu önlemler “zorunlu”. Bir de eski bina-yeni bina ayrımı var yönetmeliklerde.
Peki bu otellerin ruhsat yetkilisi kim, denetlemeyi kim yapıyor? Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Denetleme yetki alanımızda değil 2007’den beri. Turizm Bakanlığı veriyor ruhsatları; denetim onlarda” dedi. Turizm Bakanı M. Nuri Ersoy topu belediyeye attı eski belgelerle. Oysa 2012’deki yasayla çevre ve turizm bakanlıkları yetkili kılınmış turizm sahasında. Ayrıca bölge, belediyenin yetki alanı dışında. Sözün özü yıllardır turistik otellerde bakanlık onayı geçerli! Vahşi turizm kuralları geçerli. Turizmci Deniz Tüfekçi de bu süreci doğruladı.
Bir de yangın söndürme krizi var; itfaiye 45 dakika sonra gelmiş, karla kaplı yolları aşarak. Örneğin, Selanik’in en ücra otellerinin önünde yaz aylarında orman yangınlarına karşı iki adet itfaiye aracı bekletiliyor. Acaba bizde de kış döneminde bir önlem birimi kurulamaz mı?
Evrensel hukuk kurallarının uygulandığı bir ülkede olsak şimdiye kadar onlarca siyasi ve bürokrat hesap veriyor olurdu. Tıpkı 6 Şubat depremleri gibi geçiştirilecek. Anlaşılan o ki yandığımızla kaldık!
* Bir dostum telefon etti, ölümden dönmüş: “Pahalı geldi Kartalkaya bize, Avusturya Tirol’u tercih ettik. üç misli para vermek istemedik. Fazla harcamayalım derken yanıp ölmekten kurtulmuşuz, dostlarımız ölüme rezervasyon yaptırmış meğer.” Konuşamadı ağlamaktan; gerçekten de baktım gecesi 1000-1500 dolar arasıymış ölüm tatilinin bedeli!
TOPLUMSAL MUHALEFET ŞART
Siyaset biliminin akıl hocası Niccolo Machiavelli’nin Prens adlı eseri, siyasetçiler için başucu kitabıdır. Lidere ipuçları verir, sevgi ve korku üzerinden bir yönetim biçimi çizer. Gelgelelim, Türkiye’deki Saray iktidarı bu eserin sadece “kötülük” tarafını okumuş. Hatta Machiavelli’nin “İnsanları ya okşayacaksın ya tepeleyeceksin; hafif hakaretler öcünü alabilirler, ağırlarına güçleri yetmez” sözü sanki rehber olmuş birilerine.
Eğer öyle olmasa, pazartesi gününe bu kadar siyasi gözdağı sıkıştırılamazdı. Önce CHP Gençlik Kolu Genel Başkanı Cem Aydın, sosyal medyada paylaştığı kurumsal video nedeniyle yaka paça savcılığa götürüldü. Ardından hukuksuzluğa isyan eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, başsavcı Akın Gürlek’i tehdit etmek iddiasıyla soruşturma açıldı. Son tahlilde, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, cumhurbaşkanına hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamalarıyla tutuklandı, Silivri esaretine mahkum edildi.
12 saate sığan bu gelişmeler, hukuk, adalet ve demokrasinin hiçe sayılması değil; yaratılmak istenen bir tür korku ikliminin özeti. Belediye başkanlarıyla başlayıp genel başkanlara kadar büyüyen korku sarmalının gerekçesi, iktidarın bir türlü anketlerde istediği oranı bulamaması. Oysa önce Suriye hamlesi, ardından da İmralı satrancı ile fark açmayı düşünmüşlerdi. Ama beklenen olmadı. Sefalet maaşı görünümlü asgari ücret ve trajikomik memur-emekli zammı oyları eritti. Son çare ise muhalefetin sesini kesmekti.
Peki kesildi mi CHP’nin sesi? Hayır, sonuçta 101 yıllık bir çınar.
Ve halkın yanındalar.
Eğer toplumsal muhalefeti çatıları altında örgütler, halkla bütünleşirlerse baskı rejiminden güçlenerek çıkarlar. Ümit Özdağ’a verdikleri destek de bu uzlaşının işaret fileği. Bu arada, CHP ile seçimlerde kent uzlaşısına giden DEM’den ses çıkmaması ilginç. İmralı süreci acaba onları muhalif kimliklerinden uzaklaştırıyor mu? Kaldı ki CHP lideri Özgür Özel, kayyum atanan DEM’li belediyelere “bizzat giderek” destek olmuştu. Vefa bir boza markası olmamalı, İmralı hayali peşinde koşan bazıları için!
KILIÇDAROĞLU’NUN KİTAPLARI
CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir video yayımladı, ülkedeki korku iklimine dikkat çekti; Cem Aydın’ın Ümit Özdağ’ın gözaltına alınmasına tepki koydu. Videonun çekildiği masada üç kitap vardı; Adalet ve Yürüyüş’ün üstünde, 9 lisans ve 4 yüksek lisans sahibi emekli Cumhuriyet Savcısı Kurtuluş Tayanç’ın Yargı Etiği Felsefesi ve Fragmanlar adlı eseri göze çarptı. Kitabın ana fikri, savcıların yargı sistemindeki rollerine dair ilkeler ve evrensel hukuka geçiş süreci. Anlaşılan o ki Kemal Kılıçdaroğlu, kitap tercihleriyle de mesaj vermek istemiş!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
CHP'ye 'kurultay' incelemesi!
-
İstanbul'da 9 belediyeye operasyon!
-
AKP’li kurmaylardan çarpıcı açıklama
-
'Genel Başkanımız ifade vermeyecek, Erdoğan dinlensin'
-
Üç çocuktan ikisi öldü biri ağır yaralı
-
Akif Hamzaçebi'den ilk açıklama
-
CHP’den ilk tepki!
-
'Bir sandıklık iktidarları kaldı...'
-
Kararını verdi: İfadeye gidecek mi?
-
İstanbul'da 8 ilçede okullar tatil edildi