Aydın Engin

CHP İstanbul il başkanı acaba kim oldu?

28 Aralık 2015 Pazartesi

Türkiye nüfusunun beşte birini barındıran 18 milyonluk bir kentte CHP il başkanının kim olacağı elbette önemli. Sonuçta seçilecek başkan hem il yönetimine damgasını vuracak, hem 16 Ocak’taki büyük kurultaya İstanbul’u temsilen katılacak 176 delegenin yer alacağı listede de belirleyici bir ağırlık taşıyacak. Eh, 176 delegelik bir ağırlık büyük kurultayda da belirleyici olur.
Yani CHP İstanbul il başkanı sadece İstanbul için değil, CHP’nin bütünü için de önemli.
O yüzden bizim yazıişlerinin talimatıyla CHP İstanbul il kongresini izlediğimi bilen Tırmık okurları şu anda okumakta olduğunuz satırlara gelene kadar çoktan “Gazeteci laf kalabalığını bırak. Başkan kim oldu onu söyle” demişlerdir bile…
Söylemem…
Çünkü söyleyemem.
Bu yazı gazeteye yollanırken daha oylamaya bile geçilmemişti.
Eğrisi doğrusuna denk gelir, sandıklar çabuk sayılır ve sonuç belli olursa belki Cumhuriyet’in kongre haberinde sorunun cevabını bulursunuz. Ama bu epey zayıf bir olasılık. Bence seçim sonucu gece yarısını bulur ve o saatte gazete çoktan basılmış olur.

***

CHP İstanbul il kongresi başlarken çok sayıda başkan adayının yarışacağı söyleniyordu. Kongrenin ilk günü bu sayı epey azaldı ama yine de dörtten fazlaydı. Ancak ikinci günün sabahında sadece iki aday kaldı: Cemal Canpolat ve Gökan Zeybek.
Her iki adayın da bir saate yakın süren konuşmalarını örnek bir disiplinle, hiç yerimden kalkmadan izledim, dinledim. Seyirci tribünleri tıklım tıklım dolu olduğundan her zaman boş yer bulunan delege sıralarına bir “korsan eylem” koydum ve bir delege iskemlesine çökerek başkan adaylarını dinledim. O yüzden beni delege sanan ve kulis yapmak için eğilimimi yoklayan kimi sıkı CHP’liler bile çıktı.
Ancak kulisçilere hiç yüz vermedim. “Henüz karar vermedim. Konuşmaların tümünü dinledikten sonra karar vereceğim” diye örnek partili rolü oynadım.
Şimdi siz tutup “Peki, delege olsaydın kime oy verirdin” diye sorarsanız cevabım kısa:
Yazı tura atardım.”
Seçilirlerse konuşmalarında verdikleri sözleri tutar, projelerini ete kemiğe büründürürler mi, özellikle kendilerini sımsıkı bağlamacasına dile getirdikleri “sol” çizgiyi korurlar mı bilemem. Ama dün iki aday da soldan girdiler soldan çıktılar. Benim bilip tanıdığım, yıllardır izlediğim CHP’nin daha da solundan
Hatta içlerinden biri ölçüyü kaçırdı şöyle bir cümle bile kurdu:
- Değerli arkadaşlarım CHP köprülere karşıdır diyorlar. Eğer CHP köprülere karşı olsaydı Deniz Gezmiş Hakkâri’de Zap Suyu’nun üstüne köprü kurar mıydı?
Az daha kahkahayı basıyordum. En gençliğinde TİP Üsküdar üyesi, son gençliğinde THKO kurucusu Deniz Gezmiş ile CHP ve Zap Köprüsü ile Boğaz Köprüsü…
Gel de kahkahayı basma…
Yine de “korsan delege” ciddiyetimi korudum ve gülmedim.

***

CHP İstanbul 35. Olağan Kongresi’nden bu kadar.
Ama CHP’den bu kadar değil. Önümüzdeki günlerde birkaç CHP yazısı daha okuyacaksınız…
Ve tabii büyük kurultay için “akreditasyonu”mu da şimdiden yaptıracağım…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları