Nereye?

Nereye?

06.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Taraflara bakarsanız “terörsüz Türkiye” amacına ulaşmak konusunda herkes mutabık. Ama yapılanlara bakarsanız kimi o amacın sağından kimi solundan kimi altından kimi de üstünden çekiyor.

Ama herkesin mutabık olduğu bir nokta var:

Ağzını açan bu sürecin mimarının Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli olduğunu söylüyor.

Önce o noktayı düzeltelim:

12 Ekim 2024 tarihli Cumhuriyet gazetesinden aktarıyorum:

“1 Ekim günü TBMM Genel Kurul salonunda DEM Parti liderlerinin ellerini sıktıktan sonra MHP lideri Devlet Bahçeli, ‘bu beklenmedik jesti niçin yaptığını’ soran gazetecilere ‘cumhurbaşkanının kendisine verdiği görevi yerine getirmek için yaptığını’ söylemişti. Ertesi günden itibaren de ‘barış ve kardeşlik’ nutukları atılmaya başlandı.”

Gazetede ardından, TBMM’de AKP ile MHP ittifakının o tarihte (bağımsızlar ve küçük birkaç partinin desteğiyle) 329 sandalyeye sahip olduğu, DEM’in 57 milletvekilini de ekleyince bu sayının 386’ya ulaşacağı, böylece Erdoğan’ın anayasayı değiştirip ömrü boyunca cumhurbaşkanı kalabilme yolunu açma projesinin uygulamaya konduğu yazılmıştı.

Yani ortada “terörsüz Türkiye”ye erişmek diye bir konu yoktu. Tüm meselenin, anayasayı değiştirip Erdoğan’ın iktidar ömrünü uzatmaktan ibaret olduğu yazılmıştı.

Kısaca tüm hikâye 2024’ün eylül sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’yi evinde ziyareti sırasında Bahçeli’ye “DEM’lilerle barışma görevini vermesiyle” başlamıştı. O nedenle yaşadıklarımız Bahçeli’nin değil, Erdoğan’ın kafasından çıkmıştır. Bu projeyi dengelemek için de Bahçeli’nin ağzından Öcalan’a “umut hakkı” vaadi verilmiştir.

Ama hepsinin gerisinde “ABD’nin Ortadoğu’da Kürtlere bir devlet kurdurma projesi” yatmaktadır.

Resmi tam ve doğru görmek hepimizin borcudur.

“Terörsüz Türkiye” amacını kendi amaçları için sağdan, soldan, alttan ve üstten çekenlere gelince:

Bunun ilk işaretini geride kalan temmuz ayında Öcalan, “Demokratik Toplum Manifestosu” adıyla yayınladığı videoda verdi. PKK’nin “var”lığı “Türkiye’de inkâr ediliyormuş” gibi PKK’nin “varlığının tanınmış olmasıyla ana amaç gerçekleştirilmiştir” dedi. Oysa PKK kurulduğu zaman ilan edilen amacı, “Türkiye topraklarında Marksist bir Kürt devleti kurmak”tı.

DEM Parti ise bu sürecin ilerlemesi için önce Öcalan’ın serbest bırakılmasını ve TBMM’de kurulan komisyonda dinlenmesini şart koşuyordu. Oysa şimdi o şartlardan söz eden kalmadı.

Bu arada PKK’nin uzantıları tarafından orada burada taşkınlıklar sergilendi. Örneğin DEM Parti’nin 7 Ekim 2025 tarihli TBMM grup toplantısında, “Öcalan’a özgürlük” sloganı atıldı. “Yaşasın!” diye haykırıldı.

Mersin’de bir binaya kocaman bir Öcalan posteri asıldı.

Aslında PKK’nin değil, sadece 20- 30 kişilik bir grubun Süleymaniye’de içinde yanıcı madde bulunan bir kazana attıkları silahları gösterişli şekilde yakmalarını, Devlet Bahçeli 7 Ekim 2025’teki grup toplantısında, “PKK varlığını lağv etti, silahlarını bıraktı” diye müjdelese de böyle bir şeyin olmadığını örgütün önde gelen isimlerinden Bese Hozat, “Biz suç işlemedik ki Türkiye bizi affetsin” itirazıyla ilan etti.

Bu gidişle bu süreç nereye varır, siz söyleyin.

Yazarın Son Yazıları

Nereye?

Taraflara bakarsanız “terörsüz Türkiye” amacına ulaşmak konusunda herkes mutabık.

Devamını Oku
06.12.2025
Kadın cinayetleri...

Nedir bu kadınlarımızın 21’inci asırda değil de çağımızdan 21 bin yıl öncenin mağara adamları kafasıyla yaşayan erkeklerden çektiği?

Devamını Oku
29.11.2025
Eğitimdeki felaket...

Yusuf Tekin, biliyorsunuz Türkiye’yi çağdaş uygarlığın önüne geçirmeyi ta 3 Mart 1924’te...

Devamını Oku
22.11.2025
Bu gidişle...

İyimserlerimiz ne kadar olumlu değerlendirmeler yaparlarsa yapsınlar, gerçek artık görmek istemeyenlerin de gözüne batıyor:

Devamını Oku
15.11.2025
Yargımız...

Baştan söyleyeyim: Bugün yaşadıklarımız hiç kimseyi mazur göstermez.

Devamını Oku
08.11.2025
İkiyüzlü müyüz, yüzsüz mü?

Tamam, hepimiz biliyoruz ki bireyler daha tez canlıdır.

Devamını Oku
01.11.2025
Anlayana...

Çok değil, geride kalan pazartesi günü ülkemizde güvenilir bir adalet sistemine kavuşmayı isteyenlerin özlediği bir toplantı Diyarbakır’da yapıldı.

Devamını Oku
25.10.2025
Reformdan korkmak

Öteden beri bir adalet bakanı “yargıda reform” amaçlı bir çalışma başlattıklarını müjdelese (!) benim içimde birtakım endişeler kıpırdamaya başlar.

Devamını Oku
18.10.2025
CHP’nin siyasi adresi...

Henüz üzerinden çok vakit geçmedi. Ama bir açıklama da çıkmadı.

Devamını Oku
11.10.2025
Bir o kalmıştı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD gezisi bu defa geçmişte yaptığı gezilere kıyasen çok daha büyük gürültüye yol açtı.

Devamını Oku
04.10.2025
Küstahlık...

Mesleki bir alışkanlık mıdır, yanlış bir göreneğin bir türlü terk edilememesi midir, bilmiyorum.

Devamını Oku
27.09.2025
Nihayet gitti...

O koltukta sekiz yıl oturdu ve gitti.

Devamını Oku
20.09.2025
Karışık kafalar

Çoğumuz gibi önceki gün benim de kafam karıştı.

Devamını Oku
13.09.2025
Bir CHP hikâyesi

Büyük Atatürk’e ve CHP’ye gönül vermiş hiç kimse önümüzdeki gibi bir karanlığı yaşayacağımızı düşünmemiştir.

Devamını Oku
06.09.2025
Cumhuriyetin iki düşmanı...

Bakanlığının yanılmıyorsam ilk ayı idi.

Devamını Oku
30.08.2025
Turp savaşı

Son mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başlatılan “turp savaşı”, en azından benim anımsayabildiğim 80 yıllık siyasi geçmişimiz boyunca hiç görmediğim boyutlara ulaştı.

Devamını Oku
16.08.2025
Yoğun bakımdayız...

Bir an, hafızanızdaki makarayı geri sarın.

Devamını Oku
09.08.2025
Diplomasi bu mu?

Kendisini güçlü hisseden devletlerin sesi hemen her zaman üst perdeden çıkar.

Devamını Oku
02.08.2025
Bir dosta vefa borcu...

Duygular bayatlamaz. Vefa duygusu da öyledir: Altan’ı kaybedeli bugün bir hafta doluyor.

Devamını Oku
26.07.2025
Neyimiz doğru ki!?

Adalet ve Kalkınma Partisi, kan kardeşinden daha yakın müttefiki olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin desteğiyle, uzun süredir TBMM’den geçirmek için verdiği öneriyi kabul edip yasalaştırdı.

Devamını Oku
19.07.2025
Ormanlar yanarken

Daha temmuzun ortasına bile ulaşamadık. Ama günlerdir kamuoyunu İzmir, Muğla, Antalya, Hatay, Aydın, Manisa, Sakarya’da çıkan orman yangınları işgal ediyor.

Devamını Oku
12.07.2025
Hem bağımlı hem taraflı...

Ebubekir Şahin Bey’in başında bulunduğu “RTÜK mezbahası” önceki gün yine giyotinini eline aldı ve kurbanlık koyun diye baktığı üç televizyon kanalına “Bu son! Bir kere daha canımızı sıkarsanız bu giyotin kellenize inecek” uyarısını yaptı.

Devamını Oku
28.06.2025
Biz kobay değiliz!

Gerçi hiçbir günün sabahı o günün akşamına uymayan bir dünyada yaşıyoruz.

Devamını Oku
21.06.2025
Gözümüz aydın (!)

Artık sadece iç politikalarda değil, dış politikada da -biz değil, gelişmiş dünya- şeffaflık aşamasına gelmiş görünüyor.

Devamını Oku
14.06.2025
Bunlar yalan mı?

Bir kısmını sevdiğim, takdir ettiğim, bazılarından hazzetmediğim 19 aydın birkaç gün önce ortak imzalarıyla kamuoyuna bir bildirge yayımladılar.

Devamını Oku
07.06.2025
Keşke sırf alay etseler...

Bağımsız bir anlayışla yayın yapan televizyon kanalları (onlar da üçü geçmiyor), akla mantığa yatmayan bir durumla karşılaşınca, siyasi iktidarı göstererek “Aklımızla alay ediyorlar” diyorlar ya..

Devamını Oku
31.05.2025
Anayasa demişken

Macaristan dönüşü Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilere, müjde mi vermek istedi, yoksa onların hep birlikte ayağa kalkıp “Hayır sayın cumhurbaşkanım! Bizi bırakıp da gidemezsiniz!” diye feryat etmelerine mi tanık olmak istedi, bilemiyoruz.

Devamını Oku
23.05.2025
PKK’nin palavraları

Ne tuhaf günlerden geçiyoruz farkında mısınız?

Devamını Oku
17.05.2025
Özgürlük engellenemez

Özgürlük engellenemez

Devamını Oku
10.05.2025
Nereden nereye?

Nereden nereye?

Devamını Oku
03.05.2025
İdrak olmayınca...

İdrak olmayınca...

Devamını Oku
26.04.2025
Böyle başa böyle tıraş

Böyle başa böyle tıraş

Devamını Oku
19.04.2025
İyi ki yanılmışım

İyi ki yanılmışım

Devamını Oku
12.04.2025
RTÜK’ün mubassırlığı

RTÜK’ün mubassırlığı

Devamını Oku
05.04.2025
Nasıl biter?

Nasıl biter?

Devamını Oku
29.03.2025
Bir dost uyarısı...

Bir dost uyarısı...

Devamını Oku
22.03.2025
Kafam karışık

Kafam karışık

Devamını Oku
15.03.2025
Neden o kadar çok?

Neden o kadar çok?

Devamını Oku
08.03.2025
Açıklama geldi

Açıklama geldi

Devamını Oku
01.03.2025
Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Devamını Oku
22.02.2025