Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

06.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor. Gerçeklerin arasına sıkıştırılmış yalan, rivayet ve abartılarla oluşturulan algıları ve şüpheleri yıkabilmek için önce sorgulamak, ardından da objektif bir araştırma yapmak gerekiyor.

Atatürk’ün yanında gibi görünüp onu hedef alan projelerin en önemlisi Prof. Dr. Vamık Djemal Volkan’ın 1984’te tarihçi Norman Itzkowitz ile birlikte yazdığı ve sözde Atatürk’ün psikanalizini yaptığı “Ölümsüz Atatürk” kitabı kanımca. Kıbrıs doğumlu, ABD vatandaşı Volkan, politik psikoloji ile de ilgilenen dünya çapında bir psikiyatrist. Volkan, Atatürk’ten sonra terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ı da araştırmış ve 1999’da “Kanbağı- Etnik Gururdan Etnik Teröre” kitabını yazmış, her ikisinin de narsist (özsever) olduğu sonucuna varmış!

Yıllar önce okuduğum “Ölümsüz Atatürk” kitabında dikkatimi ilk çeken şey, “narsist” sözcüğünün “özsever” gibi oturmuş bir Türkçe karşılığı varken, yerine “görkemli” gibi ilgisiz bir sözcüğün kullanılmış olmasıydı. Kanımca, kitabın Türkiye’de yayımlanabilmesi için yapılan bu “takiye” bilimle çelişiyordu. ABD’de 1984’te basılan kitabın Türkiye’de ancak 14 yıl sonra basılabilmesi, piyasada tükenmişken ikinci baskının yedi yıl sonra yapılmış olması da düşündürücüydü.

KAYNAK YOK! 

Yazar Erol Bilbilik “Amerikaperestler” kitabında, eski Beyaz Saray siyaset psikolojisi Danışmanı Volkan’ın bu kitabının İngilizce baskısında yer alan “çalışmaların Lucius N. Littauer Vakfı Başkanı Harry Starr, Frederick Scott Jr. ve Susan Scott tarafından sağlanan parasal destekle yürütüldüğü” bilgisinin Türkçe baskıda yer almadığını, kitabın ABD tarafından finanse edildiğinin anlaşılamadığını yazmıştı.

“Ölümsüz Atatürk” kitabında Atatürk’te “narsist” kişilik yapısının gelişmesinde, iki olayın etkili olduğu iddia ediliyordu: Atatürk doğmadan önce üç kardeşi öldüğünden, bir “yas evi”nde doğmuş olması ve bu kardeşlerden Ahmet’in kumluk sahildeki mezarının dalgalar tarafından oyulması sonrası, cesedinin çakallar tarafından parçalanması öyküsü. Öyküye kaynak olarak Şevket Süreyya Aydemir’in “Tek Adam” kitabı gösterilmişti ama kitabın birinci cilt 35. ve 36. sayfalarında böyle bir bilgi yoktu. Ayrıca, deniz kıyısında, dalgaların ulaşabileceği kumlukta yer alan bir Türk mezarı ne görülmüş ne de duyulmuştu.

Bu konuları 2012 yılından itibaren gazetelerde defalarca yazmama karşın, hiçbir psikiyatrist, psikolog veya tarihçi bir yorumda bulunmadı. Çocuk psikiyatristi Prof. Dr. Osman Sabuncuoğlu’nun bu kitaba ilişkin yazdığı üç ayrıntılı bilimsel makaleyi okuyunca çok mutlu oldum, artık yalnız değildim. Sabuncuoğlu üçüncü yazısında, Mustafa Kemal’in her iki ağabeyinin 1883’te salgın bir hastalıktan öldüğünü, yani bir yas evinde doğmadığını farklı birçok kaynaktan kanıtlamış ve Atatürk’ün “narsist” kişilik yapısı hipotezinin ikinci temelini de yıkmıştı. Gerçeklik sorunu saptandığından tanısal varsayımın çürütüldüğünü ve geçerlilik tartışmasının anlamsız duruma geldiğini iddia ediyordu.

Sabuncuoğlu kitaptaki, Gelibolu Conkbayırı’nda “Yalnızca bir tümen komutanı olduğu halde, kendi görkemli (...) kişiliğine güvenerek Erkân-ı Harbiye riyaseti (Genelkurmay Başkanlığı) ile danışmadan kendi başına kararlar aldı” ifadesine itiraz etmiş ve Mustafa Kemal’in kendisinden takviye istenmesi üzerine harekete geçtiğini belgelerle göstermişti. “Görkem arayışı, kahramanlık fantezisi” gibi nitelemeleri de yazarların önyargılarına bağlıyordu. Sabuncuoğlu ayrıca, Büyük Taarruz planında “düşmana en güçlü noktasından saldırma düşüncesi, onun kişilik yapısıyla da uygunluk içindeydi” ifadesinin gerçek dışı olduğunu, planının Mustafa Kemal tarafından değil, Mareşal Fevzi Çakmak tarafından hazırlandığını kanıtlamıştı.

ASIL AMAÇ NE?

Tüm bu haklı eleştirileri ve fazlasını 2023 yılında Acta Medico-Historica Adriatica adlı uluslararası tıp tarihi dergisindeki bir makalede yayımlayan; Atatürk’ün bir “narsist” değil, tüm dünyanın bildiği üzere bir “deha” olduğu sonucuna varan Prof. Dr. Sabuncuoğlu’nu candan kutluyorum.

Dört kez Nobel’e aday gösterilmiş donanımlı bir bilim insanı olan Vamık Djemal Volkan’ı ise “Ölümsüz Atatürk” kitabında bilinçli olarak tasarladığını düşündüğüm “cinayet teşebbüsü” nedeniyle şiddetle kınıyorum. Politika girdiği yeri bozuyor, psikolojiyi ve psikiyatriyi de bozmuş, anlaşılan! 2008 yılında “Kürt açılımı” için Türkiye’ye davet edilen Volkan, 13.08.2009’da NTV’ye verdiği röportajda “Sizce Abdullah Öcalan bu sürece dahil edilmeli mi” sorusuna “Katiyen. Öyle bir dönemin sembolünü barışçıl bir sürece sokarsanız, millet allak bullak olur” yanıtını vermiş ve haklılığı 16 yıl sonra kanıtlanmış durumda.

Yoksa son süreci başlatan Bahçeli’nin amacı “çözmek” değil, “milleti allak bullak etmek” miydi?

Yazarın Son Yazıları

Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025