Öfke Yemi
Deniz Ülkütekin
Son Köşe Yazıları

Öfke Yemi

06.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Oxford Sözlüğü tarafından yılın sözcüğü seçilen kavram, sırf dilsel bir yaklaşım değil, aynı zamanda dijital çağa yönelik önemli bir teşhistir.

Oxford ve Cambridge gibi dünyanın önde gelen sözlükleri, her yıl olduğu gibi 2025’te de yılın sözcüğünü belirledi. Cambridge Sözlüğü, ünlü/hayran ilişkisini tanımlayan “parasocial” (parasosyal) terimini seçerken, Oxford Sözlüğü'nün birincisi ise çağımızın dijital dinamiğini özetleyen çok daha kışkırtıcı bir kavram oldu: “Rage Bait” (Öfke yemi).

Türkiye'de de özellikle siyasi ve kültürel tartışmalarda etkisi yoğun bir şekilde hissedilen bu kavramın yılın sözcüğü seçilmesi rastlantı değil. Çünkü “Rage Bait”, yalnızca geçici bir internet argosu olmanın ötesinde, gündelik yaşantımızın önemli bir kısmını kaplayan sosyal medya dinamikleri hakkında bize kritik veriler sunuyor.

ÖFKE NASIL KÂRLI HALE GELİR?

“Öfke Yemi”ni, en yalın tanımıyla, izleyicilerden veya okuyuculardan öfke, kızgınlık veya infial gibi güçlü olumsuz duygusal tepkiler almayı kasıtlı olarak hedefleyen içerik türü olarak tanımlayabiliriz.

Buradaki temel amaç, sanılanın tersine sırf bir çatışma ortamı yaratmak değil, bu olumsuz duygusal tepkileri kullanarak izlenme sayılarını, yorumları ve paylaşımları yani etkileşimi artırmaktır. "Öfke yemi"nin siyasi ve ticari amaçlar için bu denli yoğun kullanılıyor olmasının ana nedeni de işte bu kârlı mekanizmadır.

ALGORİTMANIN BESİNİ: ÖFKE VE SÜRE

Peki neden öfke ve kızgınlık? Yanıt, sosyal medya algoritmalarının işleyişinde saklı:

Öfke ve kızgınlık, nötr veya pozitif duygulardan çok daha hızlı ve yoğun bir tepki oluşturur. İnsanlar, bir şeye katıldıklarında değil, bir şeye şiddetle karşı çıktıklarında yorum yapma, karşı argüman geliştirme ve içeriği paylaşma eğilimindedir.

Bu yoğun tepkiler, kullanıcıların içerikle daha fazla zaman geçirmesini sağlar. Algoritmalar, kullanıcıyı platformda tutan her şeyi ödüllendirir. Bu da “öfke yemi”ni, algoritmaların en sevdiği ve en çok görünürlük verdiği içerik türü haline getirir.

Hemen aklınıza, ülkemizde de sık sık gündem olan, bilinçli manipülasyon yürüten sosyal medya "troll"leri gelecektir. İster bireysel hesaplar isterse arkasında örgütlü yapılar olsun; bu hesaplar genellikle karşıt düşünceler veya toplumsal hassasiyetler üzerinden oluşturdukları provokatif içeriklerle kendilerine kalıcı bir etkileşim alanı yaratırlar.

Özellikle siyasi alanda, "öfke yemi" sıklıkla politik, kültürel ve ekonomik içerikli toplumsal fay hatları üzerinden karşımıza çıkar. Bu içeriklerin tehlikeli özelliği, düşünceleri değil, duyguları öne çıkaran türde olmalarıdır. Bu durum, mantık zemininde tartışma ihtimalini ortadan kaldırır ve sosyal medyanın metaforik bir savaş alanına dönüşmesi için gereken zemini fazlasıyla sağlar.

‘ÖFKE YEMİ’NİN BEDELİ

Tüm bu yapay öfke ve kışkırtma ortamının ağır bir toplumsal bedeli var. Algoritmanın besini haline gelen bu toksik içerik, etkileşimi yükseltirken toplumsal yapıda ve bireylerin zihinlerinde ciddi yaralar açıyor. Dijital yaşamın kalitesindeki bu hızlı düşüş, gerçek yaşamlarımıza hızla yansıyor.

Aslında sık sık tartışma konusu olan siyasi kamplaşma ve toplumsal kutuplaşma, “öfke yemi”nin hem nedeni hem de sonucudur. Kutuplaşma ortamı, içerik üreticisini daha fazla "öfke yemi" üretmeye teşvik eder. Ortaya atılan bu yemler ise daha fazla kutuplaşma yaratarak bir kısır döngü oluşturur.

Bu döngü, en azından şimdilik durdurulması zor bir süreç. Çünkü bu tür ortamlarda, yanlış ve çarpıtılmış bilginin yayılma hızı, "normal" bir ortama göre çok daha fazladır.

Bu durum, analiz odaklı, derinlemesine haber ve bilgi paylaşımının yerini, çarpıcı ve tıklama odaklı, çoğu zaman yalan veya bağlamından koparılmış başlıkların almasını beraberinde getiriyor.

Sürekli öfke ve tartışma ortamında bulunmak da bireyin dijital deneyimini giderek toksikleştirir. Bu durumun, bireyin zihinsel sağlığı üzerindeki etkileri ise yıkıcı olabilir.

Dijital platformlara her giriş bir keyif alanından çok bir stres kaynağına dönüşür. Sürekli gerginlik hali, uzun vadede kaygı bozuklukları ve odaklanma sorunları yaşanma olasılığını artırır.

Herhangi bir içeriğe bu zihinsel durumda maruz kalan bireyin, olan bitene sağlıklı ve rasyonel tepkiler vermesi pek de kolay değildir. Çünkü öfke, beyinde hızlı bir dopamin döngüsü yaratır. İçerik sinir bozucu olsa bile, ona tepki vermek ve tartışmaya girmek bağımlılık yapar. Böylece kullanıcı, aslında nefret ettiği bir döngüde daha fazla zaman geçirmeye zorlanır ve “öfke yemi”nin istediği amaca hizmet eder.

DİJİTAL ÇAĞIN TEŞHİSİ

Oxford Sözlüğü’nün “öfke yemi”ni yılın sözcüğü seçmesi, bir dilsel tercihin değil, yaşadığımız dijital çağın bir teşhisi olarak görülebilir. Bu terim, interneti bir bilgi ve bağlantı kaynağı olmaktan çıkarıp, onu sürekli bir gerilim ve çatışma alanına dönüştüren ekonomik modeli gözler önüne seriyor.

"Öfke Yemi" var olmaya devam edecektir, çünkü çok kârlıdır. Ancak onun gücünü elinde tutanlar, platformların yöneticileri değil, tüketicilerdir.

Hangi dijital ortamda yaşamak istediğinize her etkileşiminizde siz karar veriyorsunuz. Belki şöyle söyleyebiliriz:

Öfkeyi beslemeyi reddettiğimiz an, dijital iklimin değişmeye başladığı andır.

Yazarın Son Yazıları

Öfke Yemi

Oxford Sözlüğü tarafından yılın sözcüğü seçilen kavram, sırf dilsel bir yaklaşım değil, aynı zamanda dijital çağa yönelik önemli bir teşhistir.

Devamını Oku
06.12.2025
Pandeminin mirası bir sessiz salgın: Gooning

Pandeminin ardından yalnızlık yeni bir biçime büründü. Ekranların ritmiyle biçimlenen çağda “gooning”, sırf bir cinsel pratik değil, dijital odak ekonomisinin bir yansıması.

Devamını Oku
08.11.2025
Zamanın parçalanmış belleği

Zaman artık yalnızca ölçülebilir bir akış değil belleği, siyaseti ve ekonomiyi biçimlendiren bir iktidar aracı

Devamını Oku
25.10.2025
Samimiyet çağında samimiyetsizlik

Samimiyet, insanlık tarihi boyunca güven ve içtenliğin karaktere yansımış bir göstergesi olarak tanımlanırdı.

Devamını Oku
05.10.2025
Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Devamını Oku
21.09.2025
Gündem zehirlenmesi

Artık “Yine ne oldu?” hissiyle uyanmak, politikleşmiş bir yorgunluğa dönüştü.

Devamını Oku
17.08.2025
Kamusal şizofreni

Söylenemeyenlerin çoğaldığı, herkesin birden fazla benlik taşıdığı bir çağda yaşıyoruz. “Kamusal şizofreni” artık siyasetçilerin değil hepimizin hastalığı.

Devamını Oku
26.07.2025
Makbul queer

Makbul queer

Devamını Oku
12.07.2025
Düşünüyorum, öyleyse susayım!

Düşünce artık içerikten çok niyetiyle, sahibinden çok kökeniyle yargılanıyor. Bu sessizlik çağında en büyük özgürlük, hâlâ düşünebiliyor olmak.

Devamını Oku
28.06.2025
1000 > 100 bin

İnfluencer dünyasında artık takipçileriyle derin bağlar kuran içerik üreticileri yani mikro etkileyiciler yüz binlere ulaşan hesaplara göre markaların çok daha fazla ilgisini çekiyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Devamını Oku
25.05.2025
Kodlarda gizli erkek bakışı

Kodlarda gizli erkek bakışı

Devamını Oku
10.05.2025
Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Devamını Oku
03.05.2025
Elveda özgür Avrupa

Elveda özgür Avrupa

Devamını Oku
20.04.2025
Gerçeğin yokluğu

Gerçeğin yokluğu

Devamını Oku
12.04.2025
Umudu yaratanlar

Umudu yaratanlar

Devamını Oku
28.03.2025
Aklın çölleşmesi

Aklın çölleşmesi

Devamını Oku
15.03.2025
Korku ve ecel

Korku ve ecel

Devamını Oku
01.03.2025
Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Devamını Oku
23.02.2025
'Yapay zekâ kullanıyorum'

'Yapay zekâ kullanıyorum'

Devamını Oku
08.02.2025
Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Devamını Oku
01.02.2025
İhmalkâr

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Devamını Oku
25.01.2025
Ucubelerin sanatı

Ucubelerin sanatı

Devamını Oku
18.01.2025
Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Devamını Oku
10.01.2025
Genel izleyicinin tragedyası

Genel izleyicinin tragedyası

Devamını Oku
02.01.2025
Düş adacıkları

Düş adacıkları

Devamını Oku
30.11.2024
Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Devamını Oku
23.11.2024
Tekinsizliğe karışan deli

Birkaç farklı yerde, farklı tonlarda ve farklı cümlelerle bilgi sahibi olduğum bir anektod:

Devamını Oku
17.11.2024
Çaresizliğin zorbalığı

Çaresizliğin zorbalığı

Devamını Oku
08.11.2024
3F’den tek F’ye

3F’den tek F’ye

Devamını Oku
26.10.2024
4K netliğinde bir çaresizlik

4K netliğinde bir çaresizlik

Devamını Oku
05.10.2024
Hibrit kimlik ve sanal töreler

Hibrit kimlik ve sanal töreler

Devamını Oku
29.09.2024
Beyaz yakalı çobanlar

Beyaz yakalı çobanlar

Devamını Oku
22.09.2024
Gölgesinden korkan ülke

Gölgesinden korkan ülke

Devamını Oku
07.09.2024
Hangi geçmiş?

Hangi geçmiş?

Devamını Oku
17.08.2024
X etkisi ve cinsiyet politikası

X etkisi ve cinsiyet politikası

Devamını Oku
10.08.2024
Instagram’daki taşralı hayaleti

Instagram’daki taşralı hayaleti

Devamını Oku
03.08.2024
İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

Devamını Oku
26.07.2024
İç ve dış düşmanlar, gölgeler

İç ve dış düşmanlar, gölgeler

Devamını Oku
19.07.2024
Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Devamını Oku
05.07.2024