Aydın Engin

İnce ince, kalın kalın popülizm

31 Mayıs 2018 Perşembe

Partisi içinde epey tanınan, geniş kitlelerce pek de tanınmayan bir politikacıydı. CHP’nin son kurultayında genel başkanlığa aday oldu ve partisi dışında da tanınan bir politikacıya dönüştü. Kurultayda genel başkan adayı olarak konuştuğunda, Tırmık’ta “Sadece delegeler oy kullandığı için genel başkanlık yarışını kazanamadı. Eğer tribünleri dolduran partililer oy verseydi CHP’nin genel başkanı kesinlikle Muharrem İnce olurdu” diye yazıldı.
Ardından Reis’in baskın seçim tercihi onu belki de kendisinin bile beklemediği bir hızla ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adaylığına taşıdı.
O günden beri de siyasal ilgilerimizin odağında Muharrem İnce var.
Adaylığı açıklandığından bu yana şaşılacak kadar geniş bir kesimde “Hah, işte AKP Reis’inin hakkından gelebilecek bir rakip çıktı ortaya” yargısı benimsenmiş gibi. Mitingleri ana akım medyada sınırlı dakikalar, hatta saniyelerle gösterilse bile alandaki kitleyi coşturma, ilgiyi sürekli diri tutma, siyasette önem taşıyan “hitabet sanatı”nda hüner sahibi olma, mizahı etkili bir silah olarak kullanabilme yetisi ile uzun süreden beri ilk kez AKP Reisi’nin seçim yoluyla alaşağı edebileceğine ilişkin umutlar ateşledi.
Keza sahici habercilik yapma yolunda alkışlanası bir iyi niyetle çaba gösteren Fox TV’de miting alanlarındaki hünerini TV ekranlarında da yineledi. Hazır cevaptı, kekelemeden, duraksamadan soruları cevapladı.
Ardından CNN’de, gazetecilikten AKP gazeteciliğine geçmiş üç meslektaşın karşısına çıktı. Öğrencilerini sözlüye kaldırmış bir öğretmen gibiydi. Tuzak soruları ustaca ters yöne çevirip kendine puanlar kazandırdı. Derslerine iyi çalışmamış, yüz mimiklerini kontrol etmekte başarısız kalan üç gazeteciyi eşekten düşmüş karpuza çevirdi.
Seçim gününe kadar aynı çizgiyi sürdürebilir mi, çıtayı daha da yükselterek 24 Haziran’a ulaşabilir mi ?
Görünen o ki bunu zorlanmadan başaracak.
Peki 24 Haziran’dan sonra ne olur?
Bunu sanırım o da bilmiyor, siz de, ben de bilmiyoruz.
İyisi mi o soruya 25 Haziran ve sonrasında cevap arayalım.

***

Muharrem İnce’nin bir siyasetçi, bir “hatip” olarak özelliği ne ?
Kanımca “O bir popülist” nitelemesi en uygun tanımlama.
Aynı kökenden gelen popülist, popülizm, popüler terimleri olumlu ve olumsuz anlamlar taşıyorlar. Hele de siyasal düzlemde kullanıldıklarında…
Popülizm’i “halk dalkavukluğu” diye çevirmek mümkün ama “Halka yakın, geniş kitlelere tepeden bakmayan” anlamında yani “Elitizm”in (=seçkincilik’in) zıddı olarak da çevirmek mümkün.
Sanırım bu güne kadar Muharrem İnce’nin popülizmi olumlu anlamıyla öne çıktı. Gerçi arada bir popülizmin olumsuz anlamına savrulduğu anlar, cümleler, öneriler de oldu ama bunlar -şimdilik- gözardı edilebilir ölçülerde kaldı.
Bunda “O kadar kusur kadı kızında da olur. Gün böyle kusurları görme günü değil. Aslolan AKP Reisi’nin Saray’dan alaşağı edilmesi” ön kabulünün payı büyük.
Daha da önemlisi, AKP Reisi’nin 16 yıldır her Allah’ın günü kulaklarımızda çınlayan, gözlerimize sokulan, “yandım Allah” dedirten ve seçim kampanyası yüzünden günbegün tırmanan aşırı kalın popülizminin karşısında Muharrem İnce’nin adı gibi ince popülizmi epey yürek serinletiyor…
Kabul edin ki buna ihtiyacımız varmış.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları