Hemen söze gireyim... Cumhuriyet’in genç muhabirleri imza attıkları özel haberlerle son haftalara damga vurdu...
Türkiye, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ndeki tarihi eserlerin Atatürk Havalimanı’na taşınacağını, eserlerin saklandığı Topkapı Sarayı’nın içindeki tarihi darphane binalarının Saray’a devredileceğini Hazal Ocak’ın haberiyle öğrendi. Kültür-sanat dünyasında büyük yankı uyandıran haber sonrası uzmanlar, “tarihi eserlerin zarar göreceği” endişesini belirttiler.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videoları AKP’yi sarsmayı sürdürüyor. Peker’in, Silivri Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan’ın intiharında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun rolü olduğunu iddia etmesi, gündeme bomba gibi düştü. Soylu, katıldığı televizyon programında Hakan Çalışkan’ın intiharına ilişkin soruları net olarak yanıtlamazken dosyanın kendisi üzerinde “Demokles’in Kılıcı” gibi sallandırıldığını belirtmesi dikkat çekiciydi. Soylu’nun açıklamalarının ardından Mustafa Çalışkan’ın açığa alınacağı iddia edildi. Yargı muhabirimiz Seyhan Avşar bu iddiaların izini sürdü ve iki önemli isme ulaştı. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan’ın muhabirimize yaptığı açıklamada “Mustafa Çalışkan gibi bir insanı açığa kim alacak, nasıl alacak bir görelim bakalım. Çok merak ettim” sözleri Emniyet içindeki büyük çekişmeyi belgeliyordu. Seyhan Avşar, Hakan Çalışkan’ın intihar ettiği gece yaptığı telefon görüşmesi trafiğine de ulaştı. İki şüphelinin serbest bırakılması için baskı gördüğü iddia edilen Hakan Çalışkan’ı aradığı söylenen dönemin Koruma Daire Başkanı Ekrem Gülen, Avşar’ın sorusuna, “Devlet kurumları soru sordu da biz cevap mı vermedik?” yanıtını veriyordu.
İz süren muhabirlerimizden biri de Ankara’dan Erdem Sevgi’ydi. Peker, “Eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın uyuşturucu güzergâhı kurmak için Venezüella’ya gittiğini iddia” etmişti. Binali Yıldırım da “Oğlum Venezüella’ya maske ve test kiti yardımı götürdü” yanıtını vermişti. Sevgi, Yıldırım’ın Venezüella’ya gittiği döneme ait gümrük kayıtlarına ulaştı. Kayıtlara göre ziyaretin öncesini de kapsayan üç aylık dönemde Türkiye’den Venezüella’ya hiçbir maske sevkıyatı yapılmadığı ortaya çıkıyordu. Aynı dönemde yapılan 1500 adetlik test kiti gönderiminin de Türkiye ve Venezüella’daki iki firma arasındaki ticari faaliyet olduğu belirleniyordu. Haberimizin ardından Yıldırım ailesi sessizliğe bürünürken yanıt Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin köşesinden geldi. Selvi, “Erkam Yıldırım’ın götürdüğü test kiti ve maske, yanında taşıyabileceği miktarda olduğu için gümrükte yer almadı” diye yazdı. Uzmanlar ise bavul savunmasına, “Test kiti bavulda taşınmaz” yanıtını verdi.
“İşte Çamlıca gerçekleri” manşetiyle duyurduğumuz iki önemli haber büyük ilgi çekti. Hazal Ocak’ın haberi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İstanbul’un her yerinden görünecek” talimatıyla yaptırdığı ve AKP tarafından her fırsatta övünülen Çamlıca Camisi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesinden 290 milyon dolar harcandığını ilk kez ortaya koydu. Yazarımız Miyase İlknur’un kaleminden ise “Erdoğan’ın bitmeyen vefasını” okuduk. İlknur’un haberiyle Çamlıca Kulesi’ndeki 360 Kule Kafe-Restoran’ın işletmesinin Erdoğan’a yakın isim olan Hasan Yeşildağ’a verildiğini öğrendik. Yeşildağ, Erdoğan’ın hapis yattığı dönemde “hizmetinde bulunmak” amacıyla cezaevine giren isimdi.
Ankara’dan Selda Güneysu ise kulis haberleriyle siyaset dünyasının nabzını tutuyor. TBMM Başkanı Şentop’un Peker’den 10 bin dolar alan siyasetçiyi mektupla Soylu’ya sorması AKP’de “mektup krizi” yarattı. Güneysu’nun kulis haberinde Erdoğan’ın da Şentop’un mektubundan rahatsız olduğu bilgisi yer alıyordu.
Evet... Başlıkta da dediğimiz gibi “işimiz haber!..” Cumhuriyet muhabirleri özel haberleriyle, yazarlarımız yorumlarıyla Türkiye gündemini belirlemeye devam edecek...
