Barış Doster

Rusya ve ABD arasında kalmanın maliyeti ne?

15 Mayıs 2019 Çarşamba

Türkiye, Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sisteminin teslimatına kısa zaman kaldığı halde, henüz bu konuda ulusal bir uzlaşıya varamadı. Sistemin fayda - maliyet analizini yapan uzmanlar farklı fikirler dillendiriyorlar. Sadece uçaklara karşı etkili olduğunu, balistik füzelere karşı işe yaramadığını belirtenler var. ABD’nin Patriot füze savunma sisteminden çok daha etkili olduğuna dikkat çekenler var. S-400 füzeleri NATO sistemiyle uyumlu olmadığından, işe yaramayacağını, onca paranın çöpe gideceğini söyleyenler var.
Elbette esas olan, arzu edilen, en ileri teknolojiye sahip kendi ulusal sistemimizi üretmek. İster ABD, ister Rusya, ister Çin fark etmez, bir başka ülkeye bağımlılığı reddetmek. Ne var ki ilgili bakanlıklardan üniversitelere, sanayicilerden Ar-Ge laboratuvarlarına dek geniş bir çevre seferber edilmeden, bu yönde milli mutabakat sağlanmadan, böyle bir sisteme kısa sürede sahip olmak da mümkün değil.

Dahası var. Türkiye’nin S-400 kararı nedeniyle ABD gerilimi sürekli artırıyor. PKK - PYD - YPG terör örgütüne verdiği desteği sürdürüyor. FETÖ’yü sahiplenmeye devam ediyor. Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ve Mısır’ın Türkiye karşısında oluşturdukları ittifakı destekliyor. Ortak enerji sondajlarına arka çıkıyor. Bir yandan da Türkiye’yi, ekonomik yaptırımları gündeme getireceğini; F- 35 projesinden çıkaracağını; NATO içinde dışlayıp yalnızlaştıracağını söyleyerek tehdit ediyor. Geçmişte, 2015’te, Çin’den hava savunma sistemi alımını, hem de 2 yıl süren pazarlık sonunda ve imza aşamasında engellediğinden; 2010’da, NATO’nun Lizbon Zirvesi’nde Türkiye’yi Malatya’nın Kürecik ilçesine füze kalkanı radarı yerleştirmeye ikna ettiğinden (2012’de radar yerleştirildi), yaptığı baskıların yine işe yarayacağını düşünüyor.
Üstelik ABD bu konuda yalnız değil. Avrupa Birliği yanında. Kimileri aksini iddia etse de, ABD emperyalizminin saldırı aygıtı olan NATO arkasında. Nitekim NATO yöneticileri de Türkiye’yi sert sözlerle uyarıyorlar. Türkiye’nin, NATO’nun askeri kanadından çıkan Fransa ve Yunanistan’ın yeniden askeri kanada dönüşüne, bu iki ülkeden hiçbir ödün koparmadan onay verdiğini; eski Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri yapılmasına önce çok haklı gerekçelerle karşı çıkıp, sonra ikna edildiğini unutmuyorlar.

Emperyalizmin aklı fikri
S-400 ile F-35, Rusya ile ABD arasında sıkışan Türkiye’nin öncelikle yapması gereken, Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanı olmaktan, ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Colin Powell ile 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma imzalamaktan kaynaklanan hasarı gidermek. Süleymaniye’de Mehmetçiğin başına geçirilen çuvalın utancından kurtulmak. Yani bağımsız düşünebilmek, karar alabilmek, davranabilmek. Bunun ekonomik, politik, askeri, bilimsel altyapısını hazırlamak.
Ve de ustam Attilâ İlhan’ın şu sözünü hiç unutmamak: “Osmanlı döneminde emperyalizmin aklı fikri komşularımızla ilişkileri önlemekti. Varsa bozmaktı, yozlaştırmaktı. Bugün de aynı amacı güdüyorlar.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları