Albayrak için kurban oldu

16 Aralık 2021 Perşembe

Bir çocuğun sünnet düğününde verdiği poza bakıyorum. Üzerinde kırmızı beyaz renkte “maşallah” yazan kuşak var. Giydiği gömleğe ve kafasındaki bandanaya ilişiyor gözüm. İkisinin de üstünde Milli Gençlik Vakfı’nın logosunu görüyorum. 

Erbakancıydı, Milli Görüş’ün kurumlarında yöneticilik yaptı ve kendi iddiasına göre bu nedenle subay olamadı. 

Gün gelecekti, işte o çocuk hakkında “Önce Milli Görüş Vakfı’nın içine, daha sonra TÜGVA’ya sızdırıldı” diye haber yapılacaktı. Bugün 39 yaşında olan Ramazan Aydoğdu, Sabah gazetesindeki bu suçlamayı okuduğunda artık cezaevindeydi.

Bilen bilir, Fethullahçıların çok iyi başardığı bir taktik vardı: 10 sözün içine üç doğru koy ki yedi yalana da inanılsın! Gerçekler, yalana inandırmak için kullanılan bir merdivendi sadece. 

İşte bunun çok çarpıcı bir örneğine dair dosyayı karıştırıyorum. 

Hatırlayalım... 

Ekim ayının ilk günleriydi. Metin Cihan’ın sosyal medyada paylaştığı belgelere göre, devletin birçok kurumundaki kadrolaşmada TÜGVA’nın payı vardı. 

TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu, bu belgelerin “daha sonra tahliye edilen bir FETÖ tutuklusu” tarafından sızdırıldığını söyledi. “FETÖ’den tutuklandı, bunun bilgisi, belgesi Emniyet’te de var” dedi. 

Peki... 

TÜGVA belgelerini sızdırmaktan tutuklanan Ramazan Aydoğdu, TÜGVA Başkanı’nın tarif ettiği kişi miydi? Hayır. 

Yani, “Belgesi Emniyet’te de var” denilerek işaret edilen şüpheliyle tutuklanan kişi farklı mıydı? Evet. 

İddia o ki sır Berat Albayrak’taydı.

Zira...

GERÇEK SUÇLU ASLINDA KİM? 

Evet, Türkiye’nin haftalarca tartıştığı sızıntıları yapmakla suçlanan Ramazan Aydoğdu eski bir TÜGVA yöneticisiydi. Evet, mevcut TÜGVA yönetimiyle de kavga halindeydi. Evet, onların CHP’ye kurdukları bir tezgâhı da gazetecilerle paylaşmıştı. Hatta ve hatta, bunun için yeni e-posta ve sosyal medya hesapları da açmıştı. Tüm bunlar gerçekti. 

Ancak bu gerçeklik, onun kurban olarak seçilmesine yol açacaktı. Zira dosya içindeki raporlardan şunu anlıyordunuz: Sızıntılar Türkiye’yi sarstıktan haftalar sonra, Ramazan Aydoğdu da bunu fırsat bilerek TÜGVA yönetiminden intikamını almak istedi. Bunun için yaptığı ama dikkate alınmayan paylaşımlar, yapmadığı ama herkesin konuştuğu paylaşımların delili oldu. Onu tüm TÜGVA sızıntılarının faili olmakla suçlayan isimsiz bir ihbar mektubu da yazıldı. Böylece her şey tamamdı, Aydoğdu artık dört duvar arasındaydı.

Şimdi...

Tam da burada çok kritik iddialar masadaydı.

Perde arkasında konuşulan şuydu:

TÜGVA, asıl sızıntıları yapan kişinin FETÖ’den cezalandırılan eski yöneticilerinden E.E. olduğunu düşünüyordu. Ancak o kişinin ifşa edilmesi, tüm gözlerin eski TÜGVA Başkanı İsmail Emanet’in dönemine çevrilmesine yol açacaktı. Emanet demek de kuzeni olduğu belirtilen Berat Albayrak demekti.

Bu kritik iddiayı tutuklu Ramazan Aydoğdu’nun avukatı Ali Aktaş’a sordum. Bakın, neler dedi: 

“TÜGVA’da 2018 Aralık ayında yönetim değişti. Ve İsmail Emanet görevi bırakarak Berat Albayrak’ın başdanışmanlarından biri oldu. Sızdırılan belgeler ise 2016 ve öncesine ait. Yani, kamuoyuna yansıyan belgelerin hukuki, siyasi ve ahlaki sorumluluğu 2016 öncesi yönetimine ait. Bu sorumluluktan kaçmak isteyenler, isimsiz bir ihbar mektubu ile Ramazan Aydoğdu’nun tutuklanmasını sağladılar. Belgelerdeki kişisel verileri TÜGVA bilgisayarlarında arşivleyenler önceki yönetimdir. Belgelerin içerdiği nepotizmin faili de onlar olmak durumundadır. Bunun toplumca ya da en azından AK Parti tabanında sorgulanmasının önüne geçmek için bu soruşturmada Aydoğdu tutuklandı.”

Sahi, TÜGVA sızıntılarına dair soruşturma dosyasından bir kopyayı incelemek için aldıran eski AKP’li bakan da kimdi acaba?

Tüm sistem tipiye tutuldu, hepimiz üşüyoruz. Ama öyle ya, karanlığın da sonu var, bir gün bahar gelecek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sahi kim bu Metin Cihan? 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları