Erbakancıları nasıl katlettiler?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Erbakancıları nasıl katlettiler?

19.01.2023 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Diktatörler sırtlarından inmeye cesaret edemedikleri kaplanların üstünde dolanıp dururlar” diyor Churchill. “Ve kaplanlar hep acıkır” diye de tamamlıyor.

Erbakan’ın ölümünü beklediler. Erdoğan’ın emri Fethullah’ın kavliyle, 28 Şubat davasını kurdular. Kozmik Oda savcısına hazırlattıkları iddianamede, Erdoğan’ın kızlarını bile mağdur yazdılar. Yaşı 90’a varan generalleri hapse atmak yetmedi. Vural Avar gibi içeride ölenlerin ardından bayram ettiler. Dün, gazetemizde, yaşlı mahpusların, haftalardır Resmi Gazete’de yayımlanacak genelgeyi beklediği yazıyordu. Okuyunca düşündüm: Erbakan bugünün şartlarında muhalefet etseydi, hangi muameleyle karşılanırdı?

Ne demek istiyorum?

Şöyle anlatayım...

Tarih: 31 Mart 2019. Türkiye, yerel seçim için sandık başındaydı. Herkes İstanbul ve Ankara’ya kilitlendi. Ama günün en kötü haberi Malatya Pütürge’den geldi.

Aslında pazarın gelişi cumartesiden belliydi...

AKP’nin Pütürge Belediye Başkan Adayı Mikail Sülük’tü. Sülük’ün köyü, Pütürge’ye 30 kilometre uzaklıktaki Bölünmez’di. Hani bazı sandıklara bakıyor, “Nasıl oldu da başka partiye tek oy çıkmadı” diyoruz ya... Sülük ailesi, AKP’li başkan adayının köyünün, AKP’ye tulum çıkarmasını istiyordu. Bellerinde silahlarla dolaşıyor, köylülere, “Firesiz AKP’ye oy vereceksiniz” diyordu. Gelgelelim, Aktaş ailesinden “Vermeyeceğiz” diyen altı kişi vardı.

BİR GECE ÖNCE TEHDİT

Bir gece önce, başkan adayı Mikail Sülük’ün babası Hacı Sülük’ün başını çektiği grup, Hasan Aktaş’ı ziyaret etti, oy istedi. Ancak “Size vermeyeceğiz, Saadet Partisi’nin sandık görevlisiyiz” yanıtını aldı. Gerginlik çıktı, “Sizin için kötü olur” diyerek gittiler.

Hasan Aktaş, Sülükler’in niyetinin kötü olduğunu görmüştü. Sandık görevlisiydi. Hangi partiden yazılırsa yazılsın, oyların namusunu koruyordu. Bu bir kamu göreviydi. Güvenlik birimlerini arayarak köydeki sandıkta güvenliğin sağlanmasını istedi. Maalesef izin vermediler. Sadece Sülük ailesine yakın iki korucu ayarlandı.

Ve seçim sabahı...

Sabah yedide oy verme işlemi başladı. Hasan Aktaş, kuzeni İlyas Aktaş ile birlikte sandık başındaydı. Gelenlere yardım ediyor, seçimin sağ salim ilerlemesini sağlıyorlardı. Barışçıl bir ortam vardı. Hatta kendi amcaları bile AKP’ye oy vermişti.

AKP’li Belediye Başkan Adayı Mikail Sülük’ün babası Hacı Sülük, kardeşi Ömer Sülük, yeğenleri Hacı Ömer Sülük, Abdulkadir Sülük, Mahmut Sülük sabah erkenden oy kullandı. Belli ki niyetleri olay çıkarmaktı. Seçim günü, silah taşımak bile yasaktır ya... 5 kişilik gruptakiler, bellerinde silahla, oy kullanılan sınıfta, beklemeye devam etti.

Tam üç saat, gerilimli bekleyiş sürdü. Bir kıvılcım gerekiyordu. Saat onu geçtiğinde o da oldu.

SANDIK BAŞINDA KATLİAM

20 metrekarelik bir oda düşünün. Ortada bir sandık. İçeride 17 kişi var. 4’ü oy kullanmaya gelen vatandaş. Sülük ailesinden beş kişi. Gerisi sandık görevlisi.

Oy vermeye gelen bir kişi, kabine, karısıyla girmek istedi. İlyas Aktaş, bunun yasak olduğunu, izin veremeyeceklerini söyledi. Kenarda bekleyen Sülükler müdahale etti. Silahlarını çekerek Hasan Aktaş ve İlyas Aktaş’ı oracıkta katletti. Amcaları Ali Aktaş da yaralandı.

Saldırgan grup hızla okuldan çıktı. Aynı arabaya binip uzaklaştı. İşte o olay, sanki eşit güçlerin tartışmasıymış gibi, yandaş medyada, “sandık başında kavga” diye haberleştirildi. Oysa Saadet Partili sandık görevlileri, sadece demokrasinin selameti için mücadele ederken AKP’li belediye başkanının akrabaları tarafından katledilmişti.

Dava sürecinde de tuhaflıklar yaşandı.

Beş kişiden Mahmut Sülük o günden sonra yakalanamadı. Dosyası ayrılarak dört kişi yargılandı. Malatya Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava, kaçırılır gibi Kırşehir’e taşındı. Tanık ifadeleri olağandışı şekillerde alındı, kimi süreç içinde değişti.

Sanıkların Metin Feyzioğlu başta olmak üzere güçlü avukatları vardı. Ancak cinayeti kör balıkçı bile görmüştü. Şenyaşarlar’da olduğu gibi, ölenleri terörist ilan edemediler! Dört sanığa ikişer müebbet verildi. İstinaf da Yargıtay 1. Ceza Dairesi de onadı.

Her şey bitti derken beklenmedik şeyler oldu...

YUKARIDAKİLER DEVREYE GİRDİ

85 yaşındaki Vural Avar’ın hapisteki acı ölümünü konuşuyoruz ya...

Cinayeti azmettiren, aynı zamanda Belediye Başkanı Mikail Sülük'ün babası olan 75 yaşındaki Hacı Sülük, sağlık koşulları gerekçesiyle çarçabuk tahliye edildi. Öğrendiğime göre bugün, Malatya’daki evinde tarla işleriyle ilgilenmeye devam ediyor. Malatyalı AKP’li vekillerin ziyaretlerini kabul ediyor.

Hapiste kalan 3 sanık için ise “yukarıdaki hatırlı kişiler” devreye girdi. Beklenmedik bir şekilde, yıllar sonra, Yargıtay Savcısı, müebbet kararlarının bozulması için itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun başkanlığını yapan hâkim Eyüp Yeşil’in “üstün çabaları” ile bitmiş karar bozuldu.

TALİMAT BÜYÜK YERDEN

Salı günü dava yeniden görülmeye başlandı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun yazdığı 94 sayfalık karara bakarsanız, görünen şu: Sanıklardan ikisi de cinayetten değil, yardım suçundan ceza alacak ve muhtemelen yakında dışarı çıkacak!

Dün, Aktaş ailesinin avukatı Süleyman Sarıbaş’ı aradım. Sarıbaş, önceki günkü duruşmada, isyanını, “Aslında bu kararı da bu cüppeyi de yırtmam lazım ama saygısızlık etmek istemiyorum” diye göstermişti. Dünkü konuşmamızda ise davanın aşama aşama kaçırılışını özetledikten sonra, “talimat büyük yerden” dedi.

Katledilen Hasan Aktaş’ın kardeşi İzzet Aktaş ise daha da öfkeliydi: “Beş kişinin de cezalarını çekmelerini istiyorum. Siyasi güçlerini kullanıp davayı bu noktaya getirdiler. Ya siyaset, bu dosyadan elini kolunu çeksin. Ya da katillerin hepsini bıraksınlar, onlar da hepimizi öldürsün, adalet bu diyelim.”

Bir uydurma davayla, “Erbakan’a darbe yaptılar” diyerek hapiste tutulan 80-90 yaşındaki generallere bakıyorum. Bir de yıllar sonra, sadece seçimde görevini yaptığı için katledilen Erbakancıların katillerinin nasıl kurtarıldığına.

Haliyle, “25 yıl önce yaşananlara darbe diyeceksek bugüne ne diyeceğiz” diye düşünüyorum. YSK üyelerine “ahmak deme ihtimali”ne hapis cezası veren yargının, sandık kurulu üyelerinin katlindeki duruşunu da görüyorum. İnsanlığın en aşağı halini resmeden kelimeleri aklımdan geçiriyorum.

Er ya da geç... Zorbalar kaplanların sırtından inecek. O gün sadece biz değil, kaplanlar da özgürce dolaşacak.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025