İnsanlar konuşa konuşa demek isterdim
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

İnsanlar konuşa konuşa demek isterdim

04.10.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Parlamento” diyerek bahsediyoruz. Yeni değil, çok önce almışız. Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin, kendisinden sonraki elçilere tecrübe olsun diye, iki asır önce yazdığı, Paris Sefaretnamesi’nde “parlement” geçiyor. Fransızca “parler”den, “konuşmak”tan geliyor.

Sonunda geçen cuma günü Meclis açıldı. Parlamento muhabirleri, gündemdeki yasaları sıralıyor. “Sosyal medya yasası geliyor” haberini veriyorlar. Üşenmeyip Google’a yazın. Türkiye, kimi Erdoğan’ın ağzından, kimi haber olarak, aylardır gelecek “sosyal medya yasası”nı dinliyor. İçeriğe gelince, ne vekiller ne vatandaş bir şey biliyor.

SOSYAL MEDYA ARTIK TÜRKİYE’DE ÖNCE BİR HABER…

Hani “sosyal medya şirketleri gereğini yapmıyor” deniyor ya. Meclis’teki Dijital Mecralar Komisyonu, geçen aylarda, Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu Başkanlığı’na (BTK) “Temsilcileri var mı, varsa kim” diye sormuş. BTK ise yanıt vermiş. Artık hepsinin Türkiye’de temsilcilikleri görünüyor. YouTube, Facebook, Twitter, Instagram, Tiktok; Şişli’de birer şirket kurmuş. LinkedIn’in şirketi Sarıyer’de. Dailymotion Gökhan Gökçe’yi, Pinterest Mithat Özbek’i, V Kontakte Serhat Turan’ı temsilci atamış. Kısacası hepsinin artık memleketimizde bir adresi, bir telefonu var.

Resmi kurumların, Türkiye’den para kazanan bu şirketleri vergilendirmesi doğru mu? Doğru. Bu mecralar üzerinden, itibar suikastları yapılmasının önüne geçilmesi iyi mi? İyi.

Gelgelelim…

Hayatın akışı pek de böyle değil. Anadolu’nun her ilçesinde karşılaşıyorum. En ücra köşedeki kasabada bile attığı bir mesajdan yargılanan amcaların, teyzelerin kalabalığı var. Hepsi de “siyasi”. Kenan Evren döneminde 340 tane, Ahmet Necdet Sezer döneminde 163 tane cumhurbaşkanına hakaret davası açılırken Erdoğan döneminde bir ay önceye kadar 38 bin 581 dava açılmış. Çoğunluğu da sosyal medyadaki bir mesajdan. Haliyle “vatandaş için iyi olacak” söylemi ile “yaşanan” arasında büyük bir uçurum var.

Sosyal medya temsilcileri belli oldu.

SOSYAL MEDYANIN ÖRGÜTLÜLERİ

Ama meseleyi ilginç kılan bir ayrıntı daha var…

Sosyal medyayı daha riskli kılan amcaların, teyzelerin mesajları değil. Bu mecralarda örgütlü gruplar. Bir bakıyorsunuz, aynı konu hakkında binlerce mesaj atılıyor. Bir olay, bir fotoğraf ya da bir kişi, saniyeler içinde Türkiye’nin gündemi oluyor. Hükümetin örgütlediği troller dışında, bu alanda, tartışmasız en sıkı çalışan iki grup var: Fethullahçılar ve Adnan Oktarcılar. AKP de hazırladığı yasayı bu tür grupların “dezenformasyonlarıyla mücadele” için çıkardığını söylüyor. Örnekler hep buralardan veriliyor.

İşin başında Hatay milletvekili Hüseyin Yayman var. TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı da olan Yayman, aylardır çeşitli aralıklarla, hazırlanan yasa hakkında açıklamalar yapıyor. Örnek olsun, ağustos ayında, “sosyal ağların, demokrasileri tehdit etmesi, hukuk için tehdit oluşturması, mahkeme yerine geçerek sosyal medya mahkemesi kurulması, üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur” dedi.

Madem yasa çıkıyor, madem mesele hepimizi ilgilendiriyor, madem sosyal medyanın mağdur ettikleri var… Gözü kulağı burada olanlara, yasayı merakla bekleyenlere açıp sordum. “Hüseyin Yayman ile görüştünüz mü?” dedim. Hemen hepsi “görüşmedik” dedi. Üstelik, kimileri bunun için oldukça çaba sarf ettiği halde becerememiş!

Haliyle o dosya daha ilginç hale geldi…

POLİS OPERASYONUNU SORUŞTURACAĞIM

Adnan Oktar Grubu’na yapılan operasyonda, Oktar’ın evinden çıkan notlardan söz ediyorum. Bu notları daha önce gündeme getirmiştim. Grubun temsilcileri, Adnan Oktar adına çeşitli görüşmeler yapıyor, bunları da Oktar’a raporluyordu. Adnan Oktar davasında, polisin dosyaya sunduğu notlar arasında, “Yayman ile görüşme” bugünlerde ayrıca dikkat çekiyor.

Görüşmenin, Oktar Grubu’na 2018 yılında yapılan operasyondan kısa süre önce gerçekleştiği anlaşılıyor. Oktar Grubu’nun Ankara’daki sorumlularından Aylin Atmaca ile Yayman’ın görüşmesinde çok şaşırtıcı bir içerik var. O dönem Kültür Bakan Yardımcısı olan Yayman’la yapılan “özel buluşma”, Oktar’a “operasyon ihtimaliyle” şöyle raporlanmış:

“Bizi çok güzel ağırladı. Sana çok selamlarını, hürmetlerini iletti. Bizle ilgili bir hareket olma ihtimaline (olası operasyon kastediliyor) çok şaşırdı. Bizden sonra Japonya’ya gidecekti. Gelince soruşturacağım bu konuyu, dedi. İhtimal vermedi. Dönüşte tekrar bekliyorum sizi mutlaka dedi.”

Polis Oktarcıları takip ederken, AKP’li Yayman, Oktarcılarla görüşüyor. Onlara kendileri hakkındaki operasyonu araştıracağı sözünü veriyor. Bu konuda alınmış not da ilginç:

“Bir bilgisi olsa tedirgin olurdu, çağırmazdı diye düşündüm. Çok istekli çağırdı.”

Oktarcılar’ın Yayman’la görüşme notları.

ATATÜRK İLE MÜCADELE EDEN İNSANDIM

Görüşme notlarında, Yayman’ın Oktarcılara, o dönem henüz geçmediğimiz Başkanlık Sistemi’ni, AKP’nin getirmeye hazırlandığını anlattığı görülüyor. Atmaca, çıkan sonucu “yakında toplu olarak başkanlığı dillendirecekler anladığım kadarıyla, bunun hazırlığı yapılıyor” diyerek Oktar’a not etmiş.

Sohbetin ilginç bir ayrıntısı daha var. Notlardan yorumsuz aktarayım:

“Darbeyle ilgili konuştuk şöyle diyor: ‘Yıllarca Atatürk’e karşı olan ve mücadele eden bir insandım. Bu olaydan sonra Atatürk’ün kıymetini anladım. Ne kadar haklıymış. Onun hakkındaki fikirlerim değişti. Laikliğin önemini anladım. Mutlaka laiklik olmalı’ dedi.”

Bir tarafta “sosyal medyada dezenformasyon yapıyorlar” denilen, Meclis’e gelecek “sosyal medya yasası”na gerekçe olan Adnan Oktarcılar. Bir tarafta “sosyal medya yasası”nın emanet edildiği AKP milletvekili Prof. Dr. Hüseyin Yayman. İki tarafın yakınlığı, ilişkileri, birbiri için yaptıkları bu. Yasa için görüşü alınmayan asıl muhataplar ise derdini anlatacak mecra aramaya devam ediyor. Teyzeler, amcalar yargılanmaya devam ederken parlamentoya gelecek “sosyal medya yasası”nın, “kediye emanet edilmiş ciğerin” öyküsü bu.

Parlamentoyu dilimizde “şûra” ile, “meşveret” ile, “meclis” ile karşılamışız. Hepsinde “konuşmak” var. Gelgelelim, bugün bir yasa yapıyoruz, “konuşmayı” ise hiç düşünmüyoruz. Karanlık odalarda değil, gün ışığında konuştukça, yasalarımızı da yaşamlarımızı da kendimiz yaratacağız.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025