Perde asarken katledilen Talat
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Perde asarken katledilen Talat

29.12.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Siyah ile beyaz. Yakana iğneliyorsun. Yaşarken çekilmiş ama bakışları solmuş gibi. Ölüm, insanın fotoğraflarını da mı öldürür?

Dün bütün Türkiye, Soylu’nun İstanbul Belediyesi için hazırladığı dosyayı konuşuyordu. Ben ise İçişleri bakanının İstanbul’daki semtinde, mafyanın ne boyutta olduğunu gösteren bir dosyayı okuyordum. Nefesimizi yanlış yerde nasıl da tüketiyoruz diye düşündüm.

34 YAŞINDA KATLEDİLDİ

Gazetelerde iki satır bir haber. “İstanbul’da kafeye silahlı saldırı” diye verilmiş. Bir kişinin hayatını kaybettiğini söylüyor. Merhum Talat Kaya’nın genç fotoğrafı, veda eder gibi bakıyor.

Ölüler büyümez ya. Geçen yıl, 1 Haziran’da katledildiğinde, daha 34 yaşındaydı. Perdeciydi. Silah seslerinin geldiği o kafede, Talat, kornişe uzanıyordu. Herkes yere yatarken o havada kaldı. Başından vurulup düştü.

Hayatına bakıyorum...

26 Nisan 1987’de Tunceli-Hozat’ın Geçimli köyünde doğdu. 6’sı kız, 2’si erkek, 8 çocuklu yoksul bir çiftçi ailesinin 4. çocuğu. 1994’te İstanbul Dolapdere’ye göç etmişler. Talat, bir süre sonra ilkokula başladı. Sınıftakilerden büyüktü ve tabii yabancı. Okumak istemedi. Otomobil tamircisinde çıraklığa başladı. Küçük parmaklarıyla ailesini geçindirmeye çalışıyordu.

Askerden sonra, doğduğu toprağa, Tunceli’ye döndü. Halasının kızı Ceylan’a âşık olmuştu. İstanbul’a gelip, zar zor evlendiler. Önce şoförlük sonra perdecide çıraklık. İşi öğrenince kendi dükkânını açtı. Doğu ve Mahir Deniz, iki erkek çocuğu oldu.

1 Haziran 2021 günü geldiğinde hayat ona, “Çok şükür” dedirtiyordu.

Alibeyköy/Eyüpsultan’da yeni açılan Lounge kafenin perde işini almıştı. Kuzeni Gökhan’la kafeye gitti. Hazırladığı perdeleri teker teker asıyordu. İşlerinin bitmesine 10 dakika kalmıştı. Kafenin sahibi olarak bildikleri Ahmet Adanmış o sırada dışarı çıktı. Kapıdaki siyah camlı aracın içinden, bir anda, kafe kurşun yağmuruna tutuldu. Talat bir daha kalkamadı. Saldırganlar da kısa sürede gözden kayboldu. Kafe sahipleri Ahmet Adanmış ve Ahmet Taha Aksakal yaralandı.

Polisin kafeye gelip arama yaptığında, buldukları dosyaya şöyle girdi: “Koltuk üzerinde 1 adet Glock marka tabanca, mutfak tezgâhı üzerinde 1 adet tabanca ve koltuk üzerinde 500 adet 200 TL’lik toplamda 100 bin TL banknot...”

MAFYA HESAPLAŞMASI ÇIKTI

Saldırıdan bir hafta önce...

24 Mayıs 2021 günü Büyükçekmece Polis Merkezi’ne bir ihbar geldi. Bir vatandaşın arabası evinin önünden çalınmıştı. Araca 2 Haziran’da sabaha karşı gelen bir yangın ihbarıyla ulaşıldı. Gaziosmanpaşa’da üstüne tiner dökülüp yakılmıştı.

İşte kafeye saldırıda kullanılan araç, o araçtı. Çalınmış, plakası değiştirilmiş, saldırı yapılmış, sonra da yakılmıştı.

Aslında mahallenin arka sokaklarında dolaşan herkes olan bitenin farkındaydı. Bölgenin iki önemli “baba”sı, “dayı” lakaplı Fatih Uzunyayla ile “Zaza Doğan” lakaplı Ahmet Adanmış arasında husumet küfürleşmeye kadar varmıştı. Polisin aldığı istihbarat dosyaya şöyle girmiş: “‘Gereken yapılacak, Fatih abimizin intikamı alınacak’ tarzında söylemlerin olduğu bilgisi alınmıştır.”

Polis, Fatih Uzunyayla’nın adamı olarak bilinen Üveyiz Kınay, Emre Duran, Emirhan Örs ve saldırıya karıştığı öğrenilen Doğan Gökdoğan’ı gözaltına aldı. Adını son verdiğim Doğan olmasa, herkes “Görmedik, duymadık, bilmiyoruz” diyecekti. Ancak Doğan her şeyi itiraf etti:

Arabayı Emirhan kullanmış, yan koltuğunda kendisi oturmuş, arka koltuktaki Üveyiz elindeki kalaşnikofla tam 12 el ateş etmişti. O kurşunlarla, perdeci Talat ölmüş, Ahmet Taha Aksakal kasığından ve Ahmet Adanmış sol karın boşluğundan ölümcül şekilde yaralanmıştı.

BİR TÜRLÜ YAKALANAMADI!

Her şey çözüldü bitti sanmayın...

İddianameye bakıyorum. Sanıklar arasında Fatih Uzunyayla da var. Ama tetikçiler tutuklanırken azmettirmekle suçlanan Uzunyayla önce serbest bırakılmış. Duruşmalar başlayıp dosyadaki deliller ortaya serilince, Uzunyayla hakkında bu kez yakalama kararı çıkarılmış.

Hemen yakalanmış sanmayın...

Sosyal medyadan boğazda yemek fotoğrafları paylaşan, hatta bu süreçte Emniyet’e girip çıktığı ispatlanan Uzunyayla bir süre yakalanamamış! Sonra neyse ki bulunmuş!

Mahkeme tutanaklarını açıyorum. İtirafçı Doğan’ı susturmak için neler yapılmamış ki:

“Hâkim: Herhangi bir tehdit falan aldın mı?

Doğan Gökdoğan: Ayağımda kurşun yarası aldım.

Hâkim: Olaydan sonra mı?

Doğan Gökdoğan: Evet sağ bacağımda izi de var. (...) İfadeni çekmezsen bu sefer başka yerlerine ateş eder, vururum seni dedi. Ben de gittim ifademi çektim, ‘kendi kendime ateş ettim’ dedim.”

Ormanda dayaktan annesine adam göndermeye kadar varmış olay...

15 YIL ÖNCEKİ OPERASYON

Bununla da sınırlı değil. Kuşkusuz saldırıda mağdurlardan biri, hatta asıl hedefi, ağır yaralanan “Zaza Doğan” lakaplı Ahmet Adanmış’tı. Adanmış mahkemeye geldi. Sanıklardan hesap soracağını söyledi. “Abiniz” diyerek Fatih Uzunyayla’ya mesaj gönderdi. Sonrasında yaşananları avukat Zuhal Teker, duruşmada şöyle anlattı:

“Fatih Uzunyayla, ondan sonra, kendi Instagram hesabından, bizim savaşacağımız yerler mahkeme salonları değil, sokaklardır diyor.”

İstanbul sokaklarında başlayan mafya savaşları mahkemeye taşınıyor, mahkemeden tekrar sokağa taşıyordu.

İstanbul’da değişen bir şey yok diyorum ya. Merak edip, basın arşivinde Fatih Uzunyayla’yı arattım. Karşıma 15 yıl önce, Hürriyet’te Toygun Atilla imzasıyla o haber çıktı:

“Polis, İstanbul Gaziosmanpaşa’da, uyuşturucu, silah kaçakçılığı, oto hırsızlığı, cinayet ve adam yaralama olaylarına karıştığı haraç çetesi üyelerinin kaldığı 12 ayrı adrese baskın düzenledi. 400 polisin katıldığı operasyon sırasında aralarında çete lideri olduğu kaydedilen Fatih Uzunyayla’nın da bulunduğu 20 kişiyi gözaltına aldı.”

15 yıl önce bitti sandığımız, sahte plaka, cinayet, adam yaralama, 15 yıl sonra aynı failin başka bir haberinde can buluyordu.

EN BÜYÜĞÜ 22 YAŞINDA

İstanbul sokaklarının çetelere teslimi o halde ki...

Tetikçilerin tamamının doğum tarihlerine bakıyorum. En büyüğü 2000 doğumlu. Bu yaşta birçok suçtan kayıtları var. Geleceksiz bir nesil, kendisine mafyada kariyer yaratmakta hiç zorlanmıyor. Savcının da dikkatini, tetikçilerin, bu genç yaşta, sosyal medya hesaplarından, sık sık silahlı fotoğraf paylaşmaları çekmiş.

İstanbul, dünya mafyasının başkenti olurken onunla mücadele etmesi gerekenler ise İstanbul pastasının peşinden koşuyor. İçişleri bakanı, belediye başkanını sudan bahanelerle görevden almak için seferber olurken kendi semtinde mafya, gençlerden tetikçi devşirip kalaşnikofla düzen dağıtıyor, uyuşturucu elden ele dolaşıyor. Serseri kurşunlar, vatandaşı perde asarken bile buluyor.

Talat, çocuklarını doyurmak için çalışıyordu. İki çocuğu, babalarının kokusuna doyamadı. Bir gün büyüyecekler, ama onlara bu adaletsiz, bu kanlı düzeni kimlerin yarattığını belki de hiç anlatamayacağız.

Baba, yetim çocuklar için hasret kokan bir fotoğraf. Lanet, göğsümüzde taşıdığımız fotoğrafları solduranların üzerinde olsun.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025