Şampiyonlar Ligi’ni göremeyen Galatasaraylı
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Şampiyonlar Ligi’ni göremeyen Galatasaraylı

31.08.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

9 Ocak 2009’da doğdu.

Kulağına göbek adı okundu: Mustafa.

Bebekken ağladığında tek şarkıda susardı: Deniz Seki’den Sahici.

İlk kez 8 aylıkken saçını kestiler. Annesi bir tutamını sakladı. Çok sevdiği gür saçlarını büyüyünce uzattı.

7 Eylül 2009’da ilk dişi çıktı. Bir yaşında yürüdü. İlk mektubunu ilk doğum gününde aldı:

“Birlikte büyürken varlığının bana kattığı anlamları da büyütmesi vazgeçilmez bütünümüzün en güzel hislerinden biri. ‘Anne’ olmak güzel şeymiş.”

14 aylıkken “Anne” dedi.

Fanatik Galatasaraylıydı. Stadyumda çocuk gözleriyle ilk maçını izlediğinde büyülenmişti.

Annesi Karadenizli, babası Trakyalıydı. Hayde şarkısını, çift aksanla söylerdi: “Ayde gidelum ayde ayde...”.

(Arda taraftarı olduğu Galatasaray formasıyla)

Beylikdüzü’nde yaşıyordu. Bahçeşehir’de göletin kenarında babasıyla, ellerini arkada kavuşturup yürümeyi severdi.

3 yaşında düşüp kolunu kırdı. 4 yaş doğum gününü kendisi planladı. O gün siyah çizgili gömlek üzerine siyah bir kravat takmıştı.

5 yaşında uçurtma uçurmayı öğrendi. Aynı yıl anaokuluna başladı. İlk sırt çantasında Galatasaray arması vardı.

Okul, bulaşıcı hastalıklar da demekti. İyileşince “Hayata geri döndüm!” diye bağırdı.

İlk takım elbisesini terzi dedesi dikti. Üstüne giyip “Damat oldum” diye bağırdı.

En sevdiği oyuncağının adı Minnie’ydi. Minik köpeğinin adını Şeker koydu. Bindiği ilk akülü oyuncak arabası Ferrari, ilk bisikletinin adı Mavi’ydi.

6 yaşına yaklaştığında kendi odası oldu. Doğum gününe iki ay kala ilk kez Anıtkabir’i gördü. Galatasaray altyapısında futbol okuluna başladı.

Annesi, Berkin Elvan’ın öldürülmesine ağlarken o sakinleştirdi: “Önce Türkiye’nin başkanı olacağım. Türkiye’nin kurtulması lazım. Size emanet ettikten sonra futbolcu olurum.”

Anneler Günü’nde arı kostümüyle sahneye çıktı. Annesine şiir okudu. Hediyesi bir çerçevenin içinde kopyalanmış kendi el iziydi.

“Korku insanı kısıtlar, cesaret özgürlük verir” gibi cümleleri küçük bir filozof gibi kullanırdı.

İleride futbolcu olmayı hayal ediyordu. Barcelona’da oynayacaktı. Takımın adını taşıyan futbol okuluna gitti, Barcelona sokaklarında formasıyla dolaştı, oyuncularıyla fotoğraf çektirdi.

En sevdiği sayı 9’du. Okul numarasıydı, forma numarasıydı. 9 yaşının hayallerini yazmıştı. Gezeceği ülkelerin listesini yapıyordu. O sene Galatasaray şampiyon olsun istiyordu.

Küçük yaştaydı ama endişeleri ve takıntıları çoktu. Geceleri kötü rüyalarla uyanıyordu: “Bir kaza yapıyoruz. Ben camdan dışarı fırlarken uyanıyorum. Hep aynı rüyayı görüyorum. Çok korkuyorum.”

Eskişehir’i merak ediyordu. Hayatında hiç trene binmemişti. “Reklamlarda gördüm, tren hızlı gidiyormuş” diyerek annesini ikna etti. İki kez ertelendi. Biri hastalık biri Galatasaray seçmeleri için.

Okul bitti. Yaz tatilindeydi. Babasının ona bir sürprizi vardı:

“Trenle Uzunköpru¨’ye gidecekmişiz.”

Annesi boynundan öptü. Ayrıldılar.

İlk kez babasıyla trene binecekti. Heyecanlıydı. Annesini görüntülü arayıp trenin içini gösterdi. Tren ne güzeldi ne hızlıydı!

Sonra...

TREN KAZALARI POLİTİKTİR

Sonrası haberlerde “Son dakika: Tren kazası” altyazısı.

(Mustafa) Oğuz Arda Sel, 8 Temmuz 2018’de 9 yaşında Çorlu’da tren kazasında öldü. Babasıyla birlikte Uzunköprü’ye gömüldü.

Annesi Mısra Öz’ün, oğlunu anlattığı “Hep 9 Yaşında-Bir Melek Masalı” kitabında okudum hikâyesini. (Kırmızı Kedi Yayınları) 

Arda’nın 9 yılını da kazanın ardından yaşananları da anlatıyor:

“Üzerinden 48 saat geçtikten sonra, daha oradaki deliller toplanmadan, gidenlerin kanları kurumadan yeni seferler başlamış bile.”

Anlatsam “Zaten biliyordum” dersiniz…

Asıl sorumluları kollayan soruşturma. Doğru inşa edilmemiş tren yolu. Liyakatsiz yöneticiler. Onları koruyan politikacılar. Suçlunun yağmur, kazanın kader diye anlatılması. Meclis’te AKP-MHP oylarıyla reddedilen araştırma önergeleri. Resmi açıklamaya göre 25 kişinin katledildiği, 340 kişinin yaralandığı kazanın asıl sorumluları yargılanamazken Arda’nın annesinin adaletsizliğe isyan ettiği sözleri nedeniyle yargılanması. Ailelerini kaybedenlerin üstüne copla, gazla, dayakla susturulması. Çocuk mezarı ziyaretinin bile polis takibinde yapılması. Duruşmalara bile gelmeyen bakım servis müdürü Mümin Karasu, hepi topu 1 ay 14 gün hapislikle davanın tek tutuklanmış sanığı olurken mağdur ailelerin avukatı Can Atalay’ın milletvekili olduğu halde aylardır hapiste tutulması. Uzaktaki Barcelona, Arda’nın ailesinin yanında olurken bizim hükümetin ailelere düşman gibi davranması. Politikadan uzak bir hayat süren Mısra Öz’ün, oğlunun ölümünün ardından politikleşmesi, “Başka Ardalar ölmesin” diyerek TİP’ten vekil adayı olması...

Yarın 1 Eylül. Sona yaklaşan davanın duruşması var. Adımı nasıl biliyorsam o salondan adaletin çıkmayacağını da biliyorum. Her şeyi geçtim, sanıklar ceza alsa dahi, infaz düzenlemeleri (2020) sayesinde, muhtemelen bir gün bile hapis yatmayacaklarının farkındayım.

Ben size Arda’yı anlatırken Arda’nın öldüğü yaşta olan oğlum Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne kalmasını kutluyor. Arda yaşasa, 14 yaşında olacak, kuşkusuz maçı izleyip o da sevinecekti. Ama Arda, hesap vermeyen sorumlular nedeniyle, hep 9 yaşında kalacak.

“Adalet rayların altında kalmasın” temennisiyle biten kitabı kapatıyorum. Dilimden “Tren kazaları politiktir” cümlesi dökülüyor. Bir gün annelerin oğulları değil, oğulların anneleri anlattığı kitaplar yazacağız. O gün Ardalar hep hak ettiği yaşta olacak...

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025