Yıllardır beklenen kişi sonunda konuştu
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Yıllardır beklenen kişi sonunda konuştu

14.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Aynı gözler, aynı kulaklar, aynı an. Oysa herkes gördüğünü başka türlü anlatıyor. 

Altı siyasi parti bir araya geldi. Türkiye’nin geleceğine dair çizdikleri programda anlaştı. Her şeyi 28 Şubat’ta anlatmaya karar verdiler. Yansıyana göre, bu bir “helalleşme” göndermesi.

Malum, 28 Şubat, meşhur MGK’nin 25. yıldönümü olacak. Altında Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a kadar tüm devletin imzasının olduğu kararlar, “darbe” ile suçlanıyor. Yaşları 80’lik generaller bu nedenle hapiste tutuluyor.

TANKLARI YÜRÜTEN, MAHKEMEDE

O dönemin en kritik anları Sincan’da yaşandı. İran devrimi lideri Humeyni, her ramazanın son cumasını “Kudüs Günü” ilan etmişti. 31 Ocak 1997’de Sincan Belediyesi, kutlama kararı almıştı. Salona Hamas ve Hizbullah liderlerinin posterleri asıldı. İran Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri, onur konuğu olarak sahneye çıktı. Türkiye’deki laik rejimi eleştirdi. Kürsüye çıkan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, “başörtüsü takmayanların kendi vücutlarını şerefli görmeyerek peşkeş çektiklerini” söyledi. Yıldız, “laiklerin kendi hatalarıyla hasta düştüklerini, hastalığın tedavisi için kollarına ve bacaklarına basarak zorla şeriat enjekte edeceklerini” anlatarak meydan okuyordu.

Türkiye’yi ayağa kaldıran olayın perde arkasını daha önce bu köşede anlatmıştım. Ancak meseleyle ilgili yeni bir gelişme var.

Hatırlayın, hadiseden dört gün sonra, 4 Şubat 1997’de, Sincan’dan tatbikat gerekçesiyle geçen tanklar, “darbe tehdidi”ne yoruldu. Nitekim FETÖ’cü savcı ve hâkimlerin başlattığı, “sonrakilerin” devam ettirdiği davada, sanıklar bu yüzden hapse mahkûm edildi. Ancak, o tankları yürüten tabur komutanı, 10 yıl boyunca talep edildiği halde, mahkemede dinlenmedi. İşte yeni gelişme de bununla ilgili.

Davanın bir kısım sanığı hapse gönderilirken bir kısmı hakkında yeniden yargılanma kararı verildi. Yeniden yargılanan sanıklar, mahkemeden beklemeden, tankları yürüten zırhlı birlikler komutanı Namık Kemal Çalışkan’ı alıp duruşmaya getirdiler. Geçen 24 Ocak tarihli duruşmada, “buyurun dinleyin” dediler.

 AYLAR ÖNCE BELLİYDİ

Çalışkan neler mi anlattı? 

Konuşmasının dökümünün yer aldığı duruşma tutanağı önümde duruyor.

Elbette kritik soru, tankların, Sincan’daki dinci terör gösterisine karşı yürüyüp yürümediğiydi. Acaba tankları yürütme kararı, bu dört günlük arada mı alınmıştı?

Çalışkan aksini söyledi:

“Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümeni güzergâhından başlayıp sivil meskûn mahal olduğu bilinen Etimesgut - Sincan Akıncı Ana jet Üssü güzergâhı ile icra edilecek olan intikal eğitimi, 1996 yılının eylül-ekim ayında yayınlanan, Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümeni’nin uygulama emrinde belirtiliyor idi.”

Yani Sincan’daki terör tiyatrosundan aylar önce, yapılacak tatbikat kararı belliydi.

TANKLAR NEDEN YÜRÜDÜ?

Peki, tanklar neden yürütüldü?

O gün yarbay rütbesinde olan emekli Tuğgeneral Çalışkan bunu da anlattı:

“Bu intikalin maksadı, ‘GESAP planları’ dediğimiz, genel savunma planları kapsamındadır. 4. Ana Jet Üssü Komutanlığı’nın konuşlandığı Akıncı Ana Jet Üssü’ndeki NATO’ya tahsisli hava üssünün, teröristler tarafından baskına, sabotaja maruz kalma ihtimaline karşı yapılır. İcra edilecek bir savunma harekâtının takviye zırhlı birlik kuvveti olarak, benim tabur komutanı olarak görev yaptığım taburun bir bölük timi görevlendiriliyor idi.”

Yani Akıncı Üssü’nün saldırıya uğrama ihtimaline karşı yapılan, takvimi aylar öncesinden belli bir tatbikattı.

Üstelik ilk kez de değildi. Çalışkan, devam etti:

“60’lı yıllardan beri, 4. Ana Jet Üssü’nün NATO’ya tahsisli kuvvet olmasından kaynaklı, iki yılda bir yapılan, NATO tatbikatlarının da aynı zamanda bir parçasıydı.”

KONUŞMAK İSTEMİŞ AMA...

Haklı bir soru, Sincan tanklarını yürüten, tankların komutanı, yıllardır mahkemede neden konuşmadı?

Çalışkan buna da cevap verdi:

“28 Şubat davasının başladığı ilk yıllardan itibaren, bu taburun komutanı olmam nedeniyle müracaatta bulunmuş olmama rağmen, bu davayla ilgili tanık ya da müdahil olarak çağrılmadım. En son, 2 Nisan 2021 tarihinde, saat 11.20’de, Yargıtay’da bu davanın görüşülme aşamasında, 16. Ceza Dairesi’ne de dilekçe ile başvurarak tanık olarak ifade vermek istediğimi belirttim. Dilekçemin yazılı olarak incelemeye alınıp alınmadığını dahi bilmiyorum.”

Yani koca dava görüldü, serüveni 10 yıl sürdü. Yıllardır konuştuğumuz tankların komutanı, “anlatmak istiyorum” dedi. Ne Fethullah yargısı ne “Ak yargı” kabul etti!

Peki, meşhur yoldan başka bir yol kullanılamaz mıydı? 

Çalışkan, iki güzergâh olduğunu söyledikten sonra, tercih nedenini şöyle anlattı:

“Ankara Çayı’nın üzerinden geçen tek şeritli dar köprü, o dönemde inşaat halinde genişletme çalışmalarına tabi tutulduğundan, tek geriye kalan Etimesgut-Sincan meskûn mahalinin bulunduğu güzergâhı seçmek zorunda kaldık. Yani niye meskûn mahalin içinden gidip de çevre yolundan gitmediniz sorusu sorulacak ise bunun başka şansı yoktu.”

Mahkeme başkanı, “Kaç gün önce netleşti güzergâh” diye sorunca, Çalışkan yanıt verdi: 

“10-15 gün önce, 20-25 Ocak tarihleri arası muhtemelen.”

Anlattığına göre, söz konusu güzergâh hem Emniyet’e hem Jandarma’ya bildirilmiş, yol boyunca güvenlik önlemi alınması istenmişti. 

Kısacası... 

Sincan’daki tiyatroya karşı tanklar sokağa çıkmamıştı. Tanklar yürüme hazırlığındayken, Sincan’daki terör tiyatrosu gerçekleşmişti. Haliyle, tankların yürüyüşünün, darbe hazırlığıyla alakası yoktu. Belki Sincan’daki tiyatro, tankların geçeceğini bilenler tarafından denk getirilmiş olabilirdi.

Yıllardır, 28 Şubat dedik, Sincan dedik, tanklar dedik ama “bu tankları yürüten komutan kim, neden mahkemede konuşmuyor” demeyi unuttuk! 28 Şubat’ta Türkiye’nin yeni yolunun haritasını açıklayacaklar, AKP ya da FETÖ döneminin belirgin renginin “hukuksuzluk” olduğunu unutmamalı.

Kişiler değiştikçe tanıklık da başkalaşıyor. Bazen gerçeğin yerine konan masallara inanılsın diye, asıl konuşması gerekenler susturuluyor. Eminim, gerçeğin en yakınına, daha çok konuştukça varacağız.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025