Sosyal medyadan öğrendim!
Deniz Ülkütekin
Son Köşe Yazıları

Sosyal medyadan öğrendim!

22.12.2023 14:00
Güncellenme:
Takip Et:

İnternetin ilk kez gündeme düştüğü yıllarda yani 90’larda genel yaşam tasarısı şu biçimdeydi.

İnsanlar artık çalışmak için iş yerine gitmeye ihtiyaç duymayacak. İşlerini internet üzerinden de yapabilecekleri için büyük kentlerin keşmekeşini de çekmek zorunda kalmaycaklar, doğaya dönecekler, kırsalda sağlıklı hayatlar yaşayabilecekler...

Söylemeye bile gerek yok, bu öngörü neresinden bakarsanız bakın tutmadı. Tam tersine zaten büyümekte olan büyük kentler internetin yarattığı ağlarla daha da büyüdü, kent kültürü, kendini yalnız hisseden kalabalıkların çevrimiçi ortamlarda yarattığı buluşma alanlarıyla yeni bir anlam kazandı filan…

Ancak internetin taşra ve büyük kentler arasındaki ilişkiyi nasıl tetiklediği bambaşka bir sorun. Bugün inanılası gelmiyor ama 80’lerin sonunda ve 90’ların başında dünyanın kültürel anlamda merkezi neresidir sorusunun yanıtı, “Madchester”dı. 

İngiltere’nin kuzeyindeki bu sanayi kenti henüz Manchester United altın yıllarına başlamadan, City ise 1. Lig’le 2 Lig arasında gidip gelirken -uyuşturucuya bulanmış- rave kültürüyle ve “Hacienda” tarzı eğlence anlayışıyla dünya gençliğinin gözünün çevrildiği yerdi.

???????Ardından "Grunge" kültürü çıkacak ve dünyanın dikkatini çekecekti. Çıkış yeri ABD'nin kuzeyindeki "küçük, sevimli" Seattle kentiydi.

Ancak bugün Rockstar Games yapımcılarının aklına “GTA Rainy City” oyunu yapmak gelmiyorsa bunun nedeni büyük ölçüde internet ve beraberinde getirdiği merkezi derebeylik düzeni. 

Söz konusu düzende merkezde olan kentler, (Londra, New York, Los Angeles, Paris, İstanbul) çevrelerindeki 2. ve 3. derecede büyük kentleri (Manchester, Liverpool, San Francisco, İzmir) hızla taşralaştırıp değersizleştirirken kendi yaşam deneyimlerini de tek geçerli örnek olarak “taşra”ya dayatıyor.

Yaşamı deneyimleyerek değil de sosyal medyadan öğreniyor olmak günümüz gençlerinin belki de en büyük sınavı. Kendilerinden büyükler tarafından “yaşamlarının tamamen sosyal medya odaklı olduğu” yönünde eleştirilirken aslında ellerinde sosyal medyadan gelen güncel veriler dışında yaşam deneyimi edinebilecekleri pek de veri yok. 

Bu elbette Türkiye’de farklı, Batı ülkelerinde farklı doğumuzda daha farklı seviyede işleyen bir süreç. Ancak “Hiçbir şeyin eski tadı yok” yakınmasıyla “Her şey sosyal medya oldu” tepkisinin arasındaki bağlantı küresel bir karşılık buluyor.

Bu durum kitlelerde hak ettiğini alamama duygusunu yoğun bir seviyede yaşatırken söz konusu duygulardan arınmış, empati yeteneğine gerek duymayan, geçmiş ve gelecek arasında bağlantı kuran değerlere hiçbir saygısı olmayan karakterlerin yani sosyal medya hikâyeleri gibi yaşamı kaldırabileceklerin çağı başlıyor.

Taşranın giderek genişleyen sınırları ve azalan kültürsüzlüğü içinde gözünü merkeze dikebileceklerin çağı...

Tıpkı “Kuş Uçuşu”nda kendisine işi öğreten (eski medya düzeninin simgesi) Lale Kıran’ın ayağını hiç acımadan kaydıran (Dijital çağın temsilcisi) Aslı Tuna gibi. Eskinin değerlerini yeninin değersizliğiyle değiştiren Aslı Tuna’ya soruyorlar: “Bunları nereden öğrendiniz?” Yanıt: “Sosyal medyadan.

Siz ne dersiniz? Sosyal medya yaşam kültürünü ve değerleri nasıl etkiliyor?

Yazarın Son Yazıları

Öfke Yemi

Oxford Sözlüğü tarafından yılın sözcüğü seçilen kavram, sırf dilsel bir yaklaşım değil, aynı zamanda dijital çağa yönelik önemli bir teşhistir.

Devamını Oku
06.12.2025
Pandeminin mirası bir sessiz salgın: Gooning

Pandeminin ardından yalnızlık yeni bir biçime büründü. Ekranların ritmiyle biçimlenen çağda “gooning”, sırf bir cinsel pratik değil, dijital odak ekonomisinin bir yansıması.

Devamını Oku
08.11.2025
Zamanın parçalanmış belleği

Zaman artık yalnızca ölçülebilir bir akış değil belleği, siyaseti ve ekonomiyi biçimlendiren bir iktidar aracı

Devamını Oku
25.10.2025
Samimiyet çağında samimiyetsizlik

Samimiyet, insanlık tarihi boyunca güven ve içtenliğin karaktere yansımış bir göstergesi olarak tanımlanırdı.

Devamını Oku
05.10.2025
Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Devamını Oku
21.09.2025
Gündem zehirlenmesi

Artık “Yine ne oldu?” hissiyle uyanmak, politikleşmiş bir yorgunluğa dönüştü.

Devamını Oku
17.08.2025
Kamusal şizofreni

Söylenemeyenlerin çoğaldığı, herkesin birden fazla benlik taşıdığı bir çağda yaşıyoruz. “Kamusal şizofreni” artık siyasetçilerin değil hepimizin hastalığı.

Devamını Oku
26.07.2025
Makbul queer

Makbul queer

Devamını Oku
12.07.2025
Düşünüyorum, öyleyse susayım!

Düşünce artık içerikten çok niyetiyle, sahibinden çok kökeniyle yargılanıyor. Bu sessizlik çağında en büyük özgürlük, hâlâ düşünebiliyor olmak.

Devamını Oku
28.06.2025
1000 > 100 bin

İnfluencer dünyasında artık takipçileriyle derin bağlar kuran içerik üreticileri yani mikro etkileyiciler yüz binlere ulaşan hesaplara göre markaların çok daha fazla ilgisini çekiyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Devamını Oku
25.05.2025
Kodlarda gizli erkek bakışı

Kodlarda gizli erkek bakışı

Devamını Oku
10.05.2025
Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Devamını Oku
03.05.2025
Elveda özgür Avrupa

Elveda özgür Avrupa

Devamını Oku
20.04.2025
Gerçeğin yokluğu

Gerçeğin yokluğu

Devamını Oku
12.04.2025
Umudu yaratanlar

Umudu yaratanlar

Devamını Oku
28.03.2025
Aklın çölleşmesi

Aklın çölleşmesi

Devamını Oku
15.03.2025
Korku ve ecel

Korku ve ecel

Devamını Oku
01.03.2025
Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Devamını Oku
23.02.2025
'Yapay zekâ kullanıyorum'

'Yapay zekâ kullanıyorum'

Devamını Oku
08.02.2025
Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Devamını Oku
01.02.2025
İhmalkâr

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Devamını Oku
25.01.2025
Ucubelerin sanatı

Ucubelerin sanatı

Devamını Oku
18.01.2025
Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Devamını Oku
10.01.2025
Genel izleyicinin tragedyası

Genel izleyicinin tragedyası

Devamını Oku
02.01.2025
Düş adacıkları

Düş adacıkları

Devamını Oku
30.11.2024
Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Devamını Oku
23.11.2024
Tekinsizliğe karışan deli

Birkaç farklı yerde, farklı tonlarda ve farklı cümlelerle bilgi sahibi olduğum bir anektod:

Devamını Oku
17.11.2024
Çaresizliğin zorbalığı

Çaresizliğin zorbalığı

Devamını Oku
08.11.2024
3F’den tek F’ye

3F’den tek F’ye

Devamını Oku
26.10.2024
4K netliğinde bir çaresizlik

4K netliğinde bir çaresizlik

Devamını Oku
05.10.2024
Hibrit kimlik ve sanal töreler

Hibrit kimlik ve sanal töreler

Devamını Oku
29.09.2024
Beyaz yakalı çobanlar

Beyaz yakalı çobanlar

Devamını Oku
22.09.2024
Gölgesinden korkan ülke

Gölgesinden korkan ülke

Devamını Oku
07.09.2024
Hangi geçmiş?

Hangi geçmiş?

Devamını Oku
17.08.2024
X etkisi ve cinsiyet politikası

X etkisi ve cinsiyet politikası

Devamını Oku
10.08.2024
Instagram’daki taşralı hayaleti

Instagram’daki taşralı hayaleti

Devamını Oku
03.08.2024
İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

Devamını Oku
26.07.2024
İç ve dış düşmanlar, gölgeler

İç ve dış düşmanlar, gölgeler

Devamını Oku
19.07.2024
Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Devamını Oku
05.07.2024