Arda’dan önce size Barcelona’yı anlatayım. İzmir, İstanbul, Antalya karışımı bir şehir ama AVM yerine müzeleri var. Burada TOKİ yok, böyle bir düşünce de yok ama Emlak Müzesi var. Burada “Kupon arsalara” rezidans değil, modern pazar yapıyorlar, siz yine AVM lüksünde mekâna girip, semt pazarcısından alışveriş yapıyorsunuz. Ve burada bizim Diyarbakır Sur’undaki Dört Ayaklı Minare’nin delik deşik görüntüleri de var ama 100 yıl önceki savaşlardan kalma ve özellikle bırakılmış.
Ve Katalanlar da İspanya’ya karşı mücadele veriyor, üstelik bizdeki gibi “Özyönetim” değil, adıyla sanıyla bağımsızlık için. Ama hendekler yok. Onun yerine her binada bir iki eve mutlaka asılmış olan sarı kırmızı Katalonya bayraklarıyla. Bazı evlerde ise “Dil haktır, alıkonulamaz” pankartları asılı. Katalan dilini istiyorlar ve turistler teşekkür ederken İspanyolca bu anlama gelen aynı kelimeyi, Katalanca aksanla iki harfi farklı söylerse sempati ile bakıyorlar. İspanyolca teşekkür etmek “Gracias”, Katalancası ise “Gracies”. “Yok aslında birbirimizden farkımız” demenin İspanyolcası yani.
Türk sponsor
Bize çok benzeyen bu eski şehir zaten yılda 34 milyon turist çekiyor. Şimdi bir de “Arda turistleri” eklendi. Biz de “Arda turisti” olarak Arda’nın ilk maçı için günübirliğine buradayız. Çünkü hem Barcelona’nın hem de Arda’nın sponsoru, bir Türk firması olan Lassa. Barcelona Futbol Kulübü’nün, Türk firmasını sponsor alacak kadar büyük olan gücünü anlatmak için, kentin tüm ekonomisinin yüzde 10’unu tek başına karşıladığını hatırlatmak lazım. Takım formalarının 250 Avro’dan (neredeyse 800 TL) satılmasından belli zaten.
‘Ve Arda mabette’
Futbol mabedi Nou Camp, dün gece 29 yaşındaki milli futbolcumuz Arda ile daha da zenginleşti, Messi’nin, Neymar’ın yanına bir de Bayrampaşalı Arda eklendi. Galatasaray’ın sarı kırmızılı renklerinden doğan Arda, Katalanların sarı kırmızı renkleriyle alkışlandı. Arda’nın burada da başarılı olacağından kimsenin kuşkusu yok. Hem sempatisi, hem tatlı dili, hem de usta ayağı ile Arda Nou Camp’ta dün ter döktü, iz bıraktı. Bir zamanlar Sinyor Bartu İtalya’da nasıl kraldıysa, Arda da Barcelona’nın Kral Kupası’ndaki kozu oldu. Barcelona’nın futbol mabedini dolduran 100 bin kişi, Arda topu ayağına her aldığında onun gibi heyecanlandı. Verdiği zekice pasları, akıl dolu atakları ve kıvrak topla oynamaları alkış aldı.
Helal olsun Arda, sen büyüksün. Kadim İstanbul, kadim Anadolu binbir dertle boğuşurken, uzaklardan bize gurur verdin. Gerçi ülkemizdeki televizyon yöneticileri, senin maçını yayımlamayı bile beceremediler ama aldığın alkışlar İstanbul’dan bile duyuldu, sakın üzülme...
Son bir not: Nou Camp’ın girişinde “Barcelona sadece bir futbol kulübü değildir” yazılı. Arda ilk maçında başarılı oldu. Zaten golleri atsın diye Messi var takımda, Arda da katkısını gösterdi. İzleyenlerin genel kanısı bu aşı tutar. Bence de...
