Altı Ok ve CHP

04 Eylül 2014 Perşembe

Yarın CHP’nin Olağanüstü Kurultayı başlıyor...
İsimleri, parti içi hizip ve sandalye kavgalarını bir yana bırakırsak...
AKP ve yandaşlarının, kışkırtma kokan, abuk sabuk yorumlarını ve yine bunların medyada yer alan “sözde derin” çözümlemelerini çöpe yollarsak...
Temel tartışmalar, partideki milletvekilleri tarafından dile getiriliyor.

***

Bu tartışmalar, CHP’nin, bir kitle partisi olarak:
Atatürkçülerden Kürtlere kadar, sol yelpazenin içindeki farklı görüş sahibi değerli insanları kadrolarına dahil etmesinden...
Ve bu kadroların, bir uzlaşma ve uyum yerine bir çatışma içinde olmalarından kaynaklanıyor.

Özetleyecek olursak, tartışmalar şu çizgilerde ortaya çıkıyor:
1) Atatürkçülük (ya da Kemalizm) ile Sosyal Demokrasi bağdaşır mı?
2) CHP, seçmen desteğini artırmak için sağa mı kayıyor, laiklikten ve demokrasiden ödün mü veriyor?
3) Kürt sorununun çözümünde CHP, emperyalistlerin ve bölücülerin oyununa mı geliyor?

***

Kürt sorununun çözümü ne yazık ki artık, Türkiye’nin iradesini aşan bir biçimde, sadece Ortadoğu’yu da değil, bütün dünyayı ilgilendiren bir olay haline gelmiştir; bu nedenle ona ilerde değinmek üzere, şimdilik öteki iki temel tartışmaya eğilelim.
(Aslında bu konuda da “Yeni CHP”nin net ve akılcı çözüm önerileri var. Meraklısı bunlar için CHP’nin programına ve öteki yazılı metinlerine bakabilir.)
Sağa açılma ve Atatürkçülük ile Sosyal Demokrasinin bağdaşıp bağdaşmayacağı konusu, ne yazık ki genellikle dar bir çerçevede, “Altı Ok” bağlamında ele alınmaktadır.
Bu yanlıştır!
Altı Ok”, Atatürkçülük denilen, akılcı ve bilimsel yaklaşımın, “1920’ler ve 1930’lar Anadolusu’nda”, bir din-tarım toplumundan çağdaş bir topluma geçiş için uyguladığı, tarihsel verilerin ışığında ortaya çıkan, bir “kısa yol reçetesidir”.
Yani hem zamana hem de mekâna bağımlıdır.
Biz bu nedenle, Bülent Ecevit ile o zamanki “Yeni CHP”nin “Yeni programını” Göreme Sokak’ta yazarken, Altı Ok’u aynen korumuş ve ona altı tane de yeni ilke eklemiştik.
Şimdiki “Yeni CHP” de, parti programında bu 12 ilkeyi biraz daha geliştirerek korumuş.
Böylece program açısından, hem tarihsel mirasına sahip çıkmış hem de çağdaşlaşmıştır.

***

Demokrasi ve Sosyal Demokrasi, ancak “Atatürk Devrimleri” denilen reformların üzerine kurulabilirdi ve öyle de olmuştur.
Dolayısıyla aralarında bir uyumsuzluk ve çatışma değil, tam tersine bir uyum ve bir bütünleşme vardır...
Sorun, sol yelpazedeki çeşitli politikacıların CHP içindeki uyumları ya da uyumsuzlukları sorunudur!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları