Dersim Mektubu Üzerine...

05 Aralık 2014 Cuma

Nurettin Karsu’nun mektubu pek çok yorum aldı...
Hepsine tek tek yanıt veremedim, buradan bütün yorum yollayanlara teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu mektubun bölüm bölüm yayını sırasında Tunceli/Dersim gündemden hiç düşmedi...
Bu nedenle mektubun zamanında geldiğini ve yayımlanmasının da güncel sorunları izlemek ve anlamak bakımından yararlı olduğunu düşünüyorum:
AKP’nin “Alevi açılımı” ve tepkiler...
Davutoğlu’nun Tunceli ziyareti, söyledikleri ve çıkan olaylar...
Bahçeli ile Davutoğlu arasındaki “Tunceli’ye gidersin, gidemezsin” polemiği...
Bahçeli’nin Tunceli ziyareti, söyledikleri ve çıkan olaylar...
Yeni açıklanan, AİHM’nin cemevlerine ayrımcılık yapıldığı kararı...
Davutoğlu’nun bu karara karşı, “Çalışmalarımızı etkileyecek bir durum değil. Biz kendi yolumuza devam edeceğiz” yorumu...
Tunceli/Dersim’i gündemde tutan son güncel olaylardır.

***

Mektuplar pek çok, yayımlanmaları günler sürer, bu nedenle yorumları gruplayarak iddiaları özetlemekle yetineceğim.
Birinci grup, mektubun yararlı olduğunu, gerçekleri yansıttığını düşünenler:
1) Devlet zulmünü yaşayanların ve yaşayanlardan dinleyenlerin anıları, izlenimleri.
2) Alevilerin tarihine atıf yapan, olayı günümüze de bağlayan ve iktidarları, özellikle de AKP’yi eleştirenler.
3) Alevilerin haklarının verilmesi için yapılması gerekenleri önerenler.
İkinci grup, mektubun tek yanlı olduğunu, Dersim isyanını akladığını, Cumhuriyet’i suçladığını düşünenler:
1) Bölgede isyancıların şiddetine maruz kalanların veya aileden bunları dinleyenlerin, aşiretlerin yerel halka yaptığı zulüm hakkındaki anıları.
2) Konunun o günün koşullarından ve bağlamından kopartılarak tartışılmak istendiğini, devletin zulmünü anlatanların art niyetli, Cumhuriyet karşıtı, Atatürk karşıtı olduklarını ve AKP’nin güncel siyasetine alet olduklarını öne sürenler.
3) Seyit Rıza’nın yabancı ülke bağlantılarına, İngilizlerden yardım istediğine işaret edenler.
Üçüncü grup, mektubun eksik ve subjektif olduğunu düşünenler:
1) Kürtlerden hiç söz edilmediğini belirtenler.
2) Olaylardan doğrudan Cumhuriyet yönetimini, Atatürk’ü ve İnönü’yü sorumlu görenler; mektubun Cumhuriyet yönetimini ve onları aklamasını eleştirenler.

***

Benim bu konudaki görüşlerim yarına...
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları