İçten, dıştan, sağdan, soldan, her taraftan, her türlü saldırıya uğrayan, ama “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” yoluna “Atatürkçülük” bayrağıyla devam eden Cumhuriyet’in yeni Genel Yayın Yönetmeni sevgili Mine Esen’i ve kadrosunu tebrik etmek için gelen ziyaretçilerin söylediklerinden önemli haberler çıkıyor. 

Çünkü ziyaretçilerimizin hepsi önemli ve değerli kişiler.

***

Kısa bir süre önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu gazetemizde ağırlamıştık.

Kemal Kılıçdaroğlu, sohbetimiz sırasında ve sorularımız üzerine, esas olarak Erdoğan/AKP iktidarının ahlaki ve siyasal meşruiyeti olmadığını vurgulamıştı.

Ayrıca, seçim sonrasında, yüzde 48 oranının doğru değerlendirilmediğini, bunun önemli bir oran olduğunu, medyada CHP’yi eleştirmenin bir spor haline geldiğini söylemiş ve değişim istekleri konusunda da parti içinde demokrasiyi işlettiklerini belirtmişti.

“Sizce ‘Ahlaki ve siyasi meşruiyeti olmayan’ bu iktidar yeni bir Anayasa yapabilir mi” soruma karşılık da “Hayır” yanıtını vermişti.

***

Çarşamba günü de Genel Başkanlığa aday olduğunu açıklayan Özgür Özel’i konuk ettik.

Özgür Özel de sohbetimizde, esas olarak kendisinin, mevcut yapının ve yönetimin bir uzantısı olduğu izleniminin yanlış olduğunu vurguladı...

Gerek altılı masa ittifakının kuruluşu ve işleyişi hakkındaki eleştirilerini gerekse yönetimin laiklik konusundaki utangaçlığına karşı olan tutum ve davranışlarını anlattı.

Mevcut yapının Grup Başkan Vekili ve sonradan Grup Başkanı olmasından kaynaklanan rolleri ile, şimdi Genel Başkan’a karşı aday olması arasında bir çelişki olmadığını söyledi...

Örnek olarak da Ecevit’in, Genel Sekreter iken İsmet Paşa’ya karşı liderlik mücadelesine giriştiğini (“Elbette kendimi Ecevit ile mukayese etmiyorum” diyerek) anımsattı.

Emekten ve emekçi haklarından yana olduğunu, CHP’nin geleneksel 6 Ok çizgisini benimsediğini, gelecek için teknolojik yenilikleri uygulamaya aktaracak projeler yaptıklarını özellikle vurguladı.

Mine Esen’in sorusu üzerine, laikliği çok önemsediğini ve tarikatlara karşı olduğunu belirtti.

Sohbet sırasında CHP’nin sağa kaydığı yorumları ve benim bir sorum üzerine de, kendisinin CHP Sol Kanadı’nı temsil ettiğini söyledi.

Ben “Bunu yazabilir miyim; sizin CHP içinde Sol’u temsil ettiğinizi söyleyebilir miyim” soruma da “Evet” yanıtını verdi.

Mine Esen’in bir başka sorusu üzerine de İmamoğlu ile, bütün CHP’lilerle olduğu gibi, temasının bulunduğunu söyledi.

Liderlik çıkışında, Selin Sayek Böke ile birlikte olduklarını ve bizden sonra da Altan Öymen’i ziyarete gideceklerini ekledi.

***

14-28 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde partinin sağa kaydırılmasından ve sağla yapılan çürük ittifakın getirdiği yenilgiden sonra, CHP içinde taşların yerinden oynadığı açık.

CHP’li seçmenin küskünlüğü, kırgınlığı ve hatta kızgınlığı dikkate alındığında, CHP’de ciddi bir değişim olmadan yerel seçimlere gidilirse, başta İstanbul olmak kaydıyla önemli kayıplar verileceği de muhtemel görünüyor.