Kapitalizmin tanrısı!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Kapitalizmin tanrısı!

05.11.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

İzmir depremi bir kez daha gösterdi ki bu ülke “sağcı” için cennettir. Her sorunu millet, bayrak, ezan, kader diyerek halletmek gibi büyük konforu bulunmaktadır. Üstelik sorumlu görevde olanlar bile, işin doğasına aykırı olarak, temennilerle işi geçiştirmek gibi bir olanağa sahiptir. “Sağcı” derken “Bugün siyaset konuşma günü değildir” diyen herkesten söz ediyorum.

Genelde siyaset, daraltırsak “sağ siyaset” bizde hamasetle işi çözer. Onlara ait bir “Tanrı” söz konusudur, her nasıl oluyorsa işleri havale ederek, yeri geldiğinde el avuç açarak sorumluluktan sıyrılırlar. Ne gariptir ki göçük altında kalanları kurtarmaya giden işçinin yanındadır o Tanrı, ama hak aramaya gelince yalnız bırakır. Tanrı diye yutturulan olsa olsa kapitalizmin Tanrısıdır!

***

Düzen varlığını sürdürmek için maden işçisini ezmek zorunda. Bunu neden anlamaz insanlar, ben de ona şaşıyorum. “Grevsiz ülke” ile övünen iktidar, neden tersini yapsın? “Her şey sınıfsal mı?” diye soranlara yanıt budur: “Evet, her şey sınıfsal”. Yoksul, emekçi ne yaparsa yapsın “makbul vatandaş” değildir.

Örgütlü cehalet” sistematik uygulamalarla, ideolojik tercih olarak yaratıldı. Sonuç şaşırtıcı değildir. 80 darbesi açıkça bugünleri öngörüyordu. Örgütlü, sınıfsal mücadele veren toplum yerine “bencil”, “kaderci”, “cahil” olanı yaratıldı.

***

Bugün “liberal” tezleri savunanlar, dün “vesayet” ortadan kalkıyor diye alkış tutanlar, esasen “Cumhuriyet” fikrini yıktılar. Diyecekler ki “Kaç kişiyiz?”, “Gücümüz mü var?” Tam da sorun bu, siyasal İslamın dili olduklarının farkında değiller!

Sol “vicdan”dır, değerler üzerinden ilkesel dünya tasarımıdır. Deprem neden kapitalistleri şaşırtır anlamam. İrili ufaklı bu düzenden kıl koparıp pay alan herkes ortak oldu “cehalet vesayetine”, çıkarları için sustular!

Deprem doğa olayıdır, ancak yaşadıklarımız doğal değil, ideolojik tercih sonucudur. Askerler, sermaye sahipleri ve onların ürettiği görgüsüz burjuvazi bu işin sorumlusudur.

Siyasal İslam bu büyük koalisyon olmasaydı iktidara gelemezdi.

***

Düzen” sözcüğü de aşındı artık. İktidardan pay alamayan isyan ediyor. Düne dek siyasal İslam siyasetinin içinde olanlar tünelin sonunu karanlık bulunca gemiyi terk ettiler, istiyorlar ki ortaklık günlerini unutalım. Belki kimileri için bu hoşgörü söz konusudur, doğrusu gerçek bir yurtsever kabul edemez!

Kindar olmayalım, geleceğe bakalım, kabul! O halde depremde ölen insanların ardından üzülme hakkımız yoktur. İç içe geçen, örgütlü suçlardan söz ediyoruz. Binayı deniz kumundan yapan müteahhitten kaçak kat çıkan ev sahibine, kolonları kesen sermayedardan açgözlü mal sahibine, denetleme yapmayan belediyeden imar affı çıkaran iktidara, “Bana bir şey olmaz” diye affa alkış tutan insandan bu cehaleti yaratan düzeni yaratanlara büyük suç çetesiyle karşı karşıyayız.

***

Çözüm sanıldığı kadar güç değil. Hemen seferberlik ilan edilebilir. Risk analizi yapılır, söz konusu binalar hemen yıkılır. Yerine depreme uygun olanı devletçe yapılır. Fay üzerindekiler, kaçak yapılar tamamen ortadan kaldırılır. Hangi parayla mı? Yahu geçiş garantili otoyollar yapan, dünyanın en büyük havalimanına sahip devlet vazgeçer bundan, o parayı alır buraya aktarır. Yetmedi mi, yarattığı beş zenginin ve diğerlerinin kârlarına el koyar, olur biter.

Ayrıca kapatın Saray’ı, salt onun gideriyle İzmir kurtulur örneğin. Daha güzeli var, bu millet dindar değil mi kardeşim, kapatın Diyanet’i tüm bütçesini aktarın. Deyin ki halka: “Bundan sonra camilerin, din adamlarının parasını sen ver!” Madem İzmir’de çok üzüldük, o halde alın size somut kaynaklar.

***

Bunu siyasal İslamcılar yapamaz, doğru. Peki, ya diğerleri yapabilir mi? Düzen içinde hiçbir şeye, dolayısıyla depreme de kesin, kalıcı çözüm bulunamaz. Düzen; şahane cenaze törenleri izlettirir, “umut o bebekte” diyerek öldüreni sorgulatmayı engeller, bolca dua okutur, ardından da devam eder devran. İşin içinden çıkmak için her zaman uygun kavramlar hazırdır: Fıtrat, kıyamet gibi.

Çıkarcılık, fırsatçılık her yana sinmiş. Göçük altından çıkınca ayran, köfte isteyen yavrucağa gönderilen yiyecekleri reklam eden esnaf buna dahil değil mi? Yardımları çalıp dükkânda satan bakkala ne demeli? Ya yardım yiyeceklerini alıp evine götüren teyzelere? Bunları yapan halkımız her gün dinden, yerlilikten, millilikten söz etmiyor mu?

Bu işi ancak kapitalizmin tanrısına iman etmeyenler çözebilir.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020