Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

11.01.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen gün bir filme denk geldim. Yehova Şahidi ailenin 17 yaşında oğlu ağır hastadır, tek çıkış yolu kan nakli yapılmasındadır. Aile ve çocuk, inancı gereği bunu uygun görmez. Hastane konuyu mahkemeye taşır, genç henüz yasal olarak kendi kararını alacak yaşta değildir. Hâkim inceleme sonunda kararı açıklar ve der ki:

Kişiyi ailesinden, kendinden ve dininden koruyarak bu nakil yapılmalıdır.” Gereken yapılır. Aynı günlerde bir gazete haberi okudum. Acil çağrı alan AFAD çalışanları yolda mola verir ve cuma namazı kılar. Yardım bekleyenlerin o kadar vakti yoktur ve sonuç ölüm olur.

***

Biri kurmaca -ama hayattan esinlenilmiş- diğeri gerçek olan bu iki olay etik, hukuk, inanç, demokrasi üstüne tartışmak için güzel örnekler. İnanç kişinin kendiyle ilgili olduğu müddetçe ona saygı duymak zorundayız. Ancak herhangi bir inanç kişinin ruhsal dünyasının ötesine geçtiğinde sınırlandırılmalıdır. Bir kimse inancı gereği başkasını öldürebilir, o halde sınırı doğru tarif etmek gerekir.

Hukuk terazisi önemlidir. Sıradan bir fakülte mezunu hâkimlik yapamaz. Herhangi bir siyasi iradeye, dini öndere bağlı olan kimse hâkim olamaz. Yeri geldiğinde hukuk, kişiyi kendinden bile korumakla yükümlüdür. Peki, bu mümkün müdür?

***

ABD’deki işgale hem güldük, hem şaşırdık. Güldük, ortada görünen kişilerin giysileri, sözleri alay edilecek türdendi. Oysa ürkmemiz gerekirdi. O insanlar inançlarının gereğini yapıyordu, birileri onlar gibi olduğu için Trump’a oy verdi. Demem o ki dünyanın tepesine oturan ABD Başkanı, bu yığından aldığı gücü kullandı. Şu soru haklıdır: “Demokrasi gerçekten en iyi yönetim biçimi mi?

Biliyoruz ki sandıktan en iyilerimiz çıkmıyor. Buraya kadar tamam da neden giderek en kötümüz kazanan haline geldi? Dünyanın büyük kısmını meczuplar yönetiyor. Tanrı tarafından seçilmiş olduğunu düşünen, dünyaya özgürlük, barış, sevgi getireceğine inanan tuhaf tipler kitleleri arkasına alıyor. Bu korkunç güruhu denetlemek mümkün olmuyor. Kendini mesih sayan kişiler koltuğu bırakmak istemiyor. İlginç değil mi, kendini kurtarıcı sayan bu kişilerin bazısı tımarhaneye tıkılıyor, kimisi dünyayı yönetiyor!

***

Tarihin “sonu tezi” -yani tüm ölçülerin yok sayılması- milliyetçiliği, dinciliği, mezhepçiliği iyice egemen hale getirdi. Bizim gazetede de bir zamanlar “Çocuklarının başı açık mı örtülü mü olacak, buna aile karar verir” türü saçma sapan ve bilime karşı yazılar yazıldı. Kız ya da erkek hiçbir çocuğa aileler dilediği gibi davranamaz. Filmdeki hâkimin karar metni önemlidir; kişiyi ailesinden, dininden, kendinden ve devletinden bile korumak gerekir.

Çocukların dini olmaz, milliyeti de. Belli yaşa gelince soyutlama yaparlar, bir zaman sonra Tanrı kavramı edinirler, erişkin olunca da kendi kararlarını verirler. Devlet din vermez. Yurttaş olma bilincini, insanlığın ortak değerlerini, bilime uygun davranmayı öğretmekle yükümlüdür. Dahası bu eğitim haktır, ücretsiz, herkese eşit olmalıdır. Laiklik kavgasının altında yatan da budur.

***

Bilişim olanaklarının çokluğu, etik ölçülerin derinleşmesine, uygarlığın ve elbette kültürün zenginleşmesine neden olmuyor. Tersine, yazık ki yanlış veri, inanç kolay yayılıyor. İnsan tembel, kolaycıdır. Büyük kalabalıklar bencildir. Sorgulamak işine gelmez. Vaatlere kanmaya eğilimlidirler. Siyasetçi oy kapmak için atar tutar, tarikat lideri kendi iktidarını kurmak için. Sahte cennetin müşterisi boldur. Bunun tanrısı kapitalizmdir.

(Yogacılar, kişisel gelişimciler, yaşam koçları yeni tür cemaat, tarikat türleri… Bunlar da sahte cennetler vaat ediyorlar ve gerçeği gizlemeye yarıyorlar.)

***

Geleceksiz gençler, tükenmiş beyaz yakalılar, celladına tutkun işçi sınıfı ve her saniye değişen gündem, bize allayıp pullayıp bunu sunan sahte medya ve elbette sosyal medya!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020