İslamcı Despotizme Doğru

İslamcı Despotizme Doğru

18.05.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Son günlerde sistemin, rejimin nereye doğru evrildiği ya da dörtnala ilerlediği konusunda ilginç, ufuk açıcı tartışmalar yapılıyor. İktidar partisinin sözcüleri ısrarla bir “sistem” değişikliğinden yani “başkanlık sistemi” ya da “partili cumhurbaşkanlığı sistemi”nden söz ediyor; yemin billah “asla ve kat’a bir rejim değişikliği söz konusu değildir” diyorlar. Buna karşılık bu konuya kafa yoran akademisyenler, örneğin ABC gazetesinde yazan Deniz Yıldırım gibi siyaset bilimciler, AKP’li siyaset esnafının bu demagojik tahlillerini kolayca çürütüyorlar.

***

Geçen günlerde Nuray Mert de Cumhuriyet’te bu konuyu ele aldı. Hannah Arendt’ten yola çıkarak, Davutoğlu’nun Başbakanlık’tan alınması sonrası yeni bir safhanın başladığını öne sürdü. Arendt’in “totaliter rejimlerle” ilgili tanımının Türkiye’ye uygulanabileceğini belirten Mert, “bu safhada artık sadece kuvvetler ayrımı, parlamento değil, kurumları ile devlet ve parti de yoktur. Partinin yerini ‘hareket’ alır. Söz konusu olan kurumlarıyla devletin ele geçirilmesi değil çözülmesidir. Sadece ‘hareket’ ve onu harekete geçiren lideri vardır” diye yazdı. Olup biteni anlamak için pek çok ipucu taşıyan bu tahlilin dikkate alınmasında yarar var.

***

Ufukta görünen totaliter rejimle ilgili belki başka tanımlar da yapılabilir. AKP’lilerin “sistemi tartışıyoruz, rejim değişikliği söz konusu değil” saptırmasını bir yana bırakalım; rejimin nasıl ve ne yönde değiştiği tartışmasına yoğunlaşalım. AKP’nin yasama organında çoğunluğu bir şekilde elde etmesine rağmen iktidarının sağlamlığından, ki pek de sağlam olmadığını Gezi ve 7 Haziran göstermişti, kuşkuya düştüğü anlaşılıyor. AKP’nin köklü bir rejim değişikliği için uğraştığına ilişkin tartışmada büyük fikir ayrılıkları yoktur. Ama farklı tanımlamaların farklı sonuçları olacağını söyleyebiliriz.

***

Mert’in dediği gibi yeni bir safhaya girildiği ortada. Bu safhada Arendt’in görüşlerini bir çıkış noktası olarak benimsemesek de hareketin liderinin “mutlak iktidar” istediği, bunun için tüm gücünü ortaya koyduğu besbelli. Burada yeni rejimle ilgili ideolojik formun İslamcılıkla, Sünni yaklaşımla belirlenmek istendiği, amacın Doğulu bir “despotik rejim” olduğu söylenebilir. Bu tanımın kaçınılmaz bazı sonuçları var. Eğer bu tanım doğruysa, ekonomik, kültürel ilişkilerini Batı sermayesi ve siyaseti ile kurmuş olanların “ikna edilmesi” gerekecektir. Sermaye sınıfının durumdan memnun olduğu, kârlarını katladığı, rantları paylaşmaya razı olduğu görülüyor. Durumdan tam olarak hoşnut olmayabilirler, ama ikna edilmeleri zor değildir.

***

Burada sermaye sınıfından kimilerinin direncinden değil hoşnutsuzluğundan söz ediyoruz. Dış dünyanın “kaygıları” da bu kapsamdadır; iktidar partisini, liderini bir “orta yola” ikna edebilmek için hummalı bir faaliyet içindedirler.
Ne yazık ki Türkiye’nin geleceği ile ilgili siyasi faaliyetin içinde gidişe dur diyebilecek, halk sınıflarının çıkarlarını savunan güçler etkin değiller. Solcular, ilericiler, demokratlar birlikte davranamaz, derlenip toparlanamazlarsa, gidişatı adlı adınca anlatan tahliller yapan ama eyleyemeyenler olarak kalacaklar.
Bu arada iktidardakiler devleti çözüp yeniden bağlayacaklar.
O yeniden biçimlenmiş “İslamcı Despotizmin” çözülmesi ise pek de kolay olmayacaktır.  

Yazarın Son Yazıları

Sondan Bir Önceki

Sondan Bir Önceki

Devamını Oku
07.09.2018
İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

Devamını Oku
05.09.2018
Gazetelere Döviz Darbesi

Gazetelere Döviz Darbesi

Devamını Oku
03.09.2018
Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Devamını Oku
02.09.2018
Hava Tükenmeden

Hava Tükenmeden

Devamını Oku
31.08.2018
Burjuvazi Mon Amour!

Burjuvazi Mon Amour!

Devamını Oku
29.08.2018
Haftanın Dökümü

Haftanın Dökümü

Devamını Oku
27.08.2018
Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Devamını Oku
26.08.2018
Unutma Yarın Cumartesi

Unutma Yarın Cumartesi

Devamını Oku
24.08.2018
Geleceği Kurtarmak (22.08.2018)

Geleceği Kurtarmak

Devamını Oku
22.08.2018
Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Devamını Oku
20.08.2018
Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Devamını Oku
19.08.2018
Gazetecilik ölüyor mu?

Gazetecilik ölüyor mu?

Devamını Oku
17.08.2018
Kim Kriz İster?

Kim Kriz İster?

Devamını Oku
15.08.2018
Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Devamını Oku
13.08.2018
Krizin İki Cephesi

Krizin İki Cephesi

Devamını Oku
12.08.2018
Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Devamını Oku
10.08.2018
Kriz İçinde Kriz

Kriz İçinde Kriz

Devamını Oku
08.08.2018
Gazetecinin İşi

Gazetecinin İşi

Devamını Oku
06.08.2018
Katı Olan Her Şey...

Katı Olan Her Şey...

Devamını Oku
05.08.2018
Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Devamını Oku
03.08.2018
Quo Vadis Kardeşler?

Quo Vadis Kardeşler?

Devamını Oku
01.08.2018
Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Devamını Oku
30.07.2018
Ben Gelmem!

Ben Gelmem!

Devamını Oku
29.07.2018
‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

Devamını Oku
27.07.2018
Platon’un Devlet’ini Okurken

Platon’un Devlet’ini Okurken

Devamını Oku
25.07.2018
Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Devamını Oku
23.07.2018
Uçardık Gökyüzüne Doğru

Uçardık Gökyüzüne Doğru

Devamını Oku
22.07.2018
Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Devamını Oku
20.07.2018
Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Devamını Oku
18.07.2018
OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

Devamını Oku
16.07.2018
Muhafazakârlık

Muhafazakârlık

Devamını Oku
15.07.2018
Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Devamını Oku
13.07.2018
Ne Oldu, Ne Olacak?

Ne Oldu, Ne Olacak?

Devamını Oku
11.07.2018
Medyanın Zor Günleri

Medyanın Zor Günleri

Devamını Oku
09.07.2018
Kana Rengini Veren Nedir?

Kana Rengini Veren Nedir?

Devamını Oku
08.07.2018
Bir Başka Açıdan

Bir Başka Açıdan

Devamını Oku
06.07.2018
Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Devamını Oku
04.07.2018
‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

Devamını Oku
02.07.2018
‘Dur Bakalım Ne Olacak?’ (01.07.2018)

‘Dur Bakalım Ne Olacak?’

Devamını Oku
01.07.2018