Dâhi lider Mustafa Kemal, Beşiktaş Akaretler’de oturan annesi Zübeyde Hanım’a gitti, ondan ayrı kaldığı günlerde ne yaptığını anlattı, gönlünü aldı, elini öptü, veda etti.
9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gidiyordu.
Beşiktaş İskelesi’nden bir motorla Kız Kulesi açıklarında mavi sularda bekleyen, Bandırma Vapuru’na bindi...
Ülkemizin alın yazısını belirleyen, 16 Mayıs’ta başlayan bu büyük yolculuk, üç gün sürdü.
Atatürk’ün “benim doğum günüm” dediği 19 Mayıs, asker arkadaşlarıyla Samsun’a ilk adımı attığı gündür.
Ulusal Kurtuluş’un yolu bu günle açıldı.
Bu yol Mustafa Kemal’in önderliğinde, Kuvayı Milliye gücüyle Türkiye’yi bağımsızlığa, özgürlüğe, çağdaşlaşmaya ve demokratikleştirmeye taşıdı. Bunu Mustafa Kemal, benzersiz yapıtı Nutuk’ta yazdı. TBMM’deki 36.5 saat süren konuşmasında belgelerle anlattı. Nâzım Hikmet, Kuvayi Milliye yapıtıyla destanlaştırdı. Birçok şair, yazar, sanatçı pek çok değerli yapıt ortaya koyarak ölümsüzleştirdi.
Bu tarihi gün, ulusal bayramlarımızdan biri olarak her zaman büyük bir coşkuyla kutlandı.
Ne var ki şimdiki siyasal iktidar bunu pek benimseyemedi.
Aslında “gençlerin kızlı erkekli, kimi zaman şortlarla kutlamalara katılması, ay yıldız ve Atatürk fonları oluşturması, bayramın içeriği” gericileri rahatsız ediyordu. Bu yüzden de ağır benzetmelerle halkı bayramdan soğutmak istediler. Milli Eğitim Şûrası’nda bile tartıştırıp 19 Mayıs törenlerinin kaldırılması yolunu açmaya çalıştılar.
Ama tam tersi oldu. Halk ve gençler bunu anladı, Ata’sına daha çok sahip çıkmaya, ulusal bilinç kazanmaya ve bunu yaygınlaştırmaya başladı.
Öte yandan iki yıldır, Covid-19 salgını yüzünden de gereğince etkin kutlanamadı.
Umarız Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız bugün, hak ettiği coşkunlukta sevinç ve mutluluk içinde okullar yanı sıra evlerde, işyerlerinde, statlarda, alanlarda, cadde ve sokaklarda, her mahallede fener alaylarıyla da kutlanır artık.
GENÇLİĞE ARMAĞAN
Bu bayramı Türk Gençliğine armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bugünkü gençliği, bugüne kadar hiç böylesine ilgisiz, yalnız bırakılmamıştı.
Milyonlarca genç üniversite girmek, iş bulmak istiyor. Başaramıyor. Umudunu kesince de yurtdışına gitme, orada yaşama yollarını arıyor. Onu da başaramayınca hayalleri tümüyle yıkılıyor.
Gençliğin hayallerinin yıkılması her konuda devam ediyor.
Örneğin Gezi Parkı olayları davası yıllarca sürmüş, sanıkları aklanmışken yargının siyasallaştırılmasıyla yeniden yargılanmaları, tam tersi bir kararla aklananların cezalandırılması kararı... Bu kararı hukukçular, hukuk tarihinin kara bir lekesi olarak değerlendirdi.
Bu yetmedi, yine yargının siyasallaşması sonucu Canan Kaftancıoğlu’na siyaset yasağı getirildi. Çünkü iktidarın elinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi alınmıştı. Bunda en büyük katkıyı yapanlardan biri de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu olmuştu. O, cezalandırılmak, susturulmak istendi. Ayrıca iktidar, yaptığı yanlışları, yolsuzlukları açıklayanları/gazetecileri sürekli cezalandırıyordu.
ATATÜRK HAVALİMANI
Bugün Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı.
İki gün önce Canan Kaftancıoğlu, Atatürk Havalimanı’na gitti, iktidarın Atatürk Havalimanı planını anlattı “Millet bahçesi adı altında Katarlılara peşkeş çekmek için kapatıyorlar. CHP olarak, 84 milyonla ve 16 milyon İstanbulluyla birlikte hesap soracağız” dedi.
Evet, bugün bayram.
Gençliğin bayramı. Atatürk ilke ve devrimlerini benimseyen gençliğin Atatürk’ten emanet aldığı Cumhuriyete, bu Cumhuriyeti kuran Atatürk’e sahip çıkma ve bundan vazgeçmeme zamanı aynı zamanda.
Bu nedenle sıra dışı olumsuz olaylar yaşansa da asla umutsuz olmayalım, derim.
Bugün bayram.
Önce Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı coşkuyla kutlayalım, Mustafa Kemal ve arkadaşlarına, vatan uğruna canını veren şehitlerimize teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunalım, yurtseverlik gücümüzü gösterelim...
