Yurtta barış...
Hikmet Altınkaynak
Son Köşe Yazıları

Yurtta barış...

01.09.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

İki gün önce 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. yıldönümünü coşkuyla kutladık. Başta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarına, bu vatan için can veren şehitlerimize minnet ve şükranlarımızı dile getirdik. Emperyalist devletler derslerini aldılar, “geldikleri gibi gittiler” dedik.

Mustafa Kemal, “Ulusun  hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir” diyerek savaşı lanetlemiş, 20 Nisan 1931’de dile getirdiği Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi tüm dünyaya barış konusunda da yol gösterici bir hukuk kuralı olarak tarihe geçmiştir.

Oysa 1. Dünya Savaşı’ndan, Balkan Savaşı’ndan çıkan uluslar Almanya’da Nazi lider Adolf Hitler’in iktidarı ele geçirmesiyle ve ansızın 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgal etmesiyle kendilerini 2. Dünya Savaşı içinde buldular.

Savaş dünyaya yayıldı, altı yıl sürdü. Hitler’in intiharı ve 8 Mayıs 1945’te Almanya’nın koşulsuz teslim oluşuyla, sona erdi.

Türkiye, Atatürk’ten sonra seçilen onun silah arkadaşı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün ödünsüz, güçlü politikası sonucu, savaşın dışında kaldı.

70-85 milyon insanın öldüğü, milyonlarca kişinin yaralandığı, evsiz, yurtsuz kaldığı bu savaşta Türkiye, savaşın dışında kalsa da ekonomik, sosyal sıkıntılar yaşadı. Ama bir kişi bile canını yitirmedi.

Evet bugün Dünya Barış Günü. Çağdaş dünyanın dört bir köşesinde kutlanıyor. Savaşlar kınanıyor. Savaş karşıtı eylemler, gösteriler, festivaller yapılıyor; hepsi barış için.

BARIŞ FESTİVALLERİ

Kendi yurdunda barışı sağlayan ulusların dünyanın da barış içinde yaşaması için, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra 24 Ekim 1945’te Birleşmiş Milletler Örgütü’nü kurdu. 51 kurucu üye içinde Türkiye de yer aldı. Günümüzde ise Vikipedi verilerine göre, Birleşmiş Milletler Örgütü 193  devleti kapsamaktadır.

BM’ye bağlı örgütlerden biri de UNESCO’dur. 1946’da kurulan Birleşmiş Milletler Örgütü’ne bağlı Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’dür.

Böylece barış için hem BM ile hem de UNESCO, dünyayı aydınlatmaktadır.

UNESCO’da ilk temsilcimiz Hasan Âli Yücel’dir.

Kültür zaten barış içindir. Kindar nesil yetiştirmek için değil!

Festivaller, barış kültürünü tanıtmak, yaygınlaştırmak içindir. İstanbul Kültür ve Sanat Festivali, yarım yüzyıldır insanların yaşamını zenginleştirmekte barışa, müziğe, tiyatroya katkı sağlamaktadır.

İnsanların birbirleriyle daha iyi anlaşmalarını, yakınlaşmalarını sağlamaktadır.

Dünya barışına ulaşmanın yolu da öncelikle her ulusun önce kendi barışını, sürdürülebilirliği sağlaması gerekir. Bu da halkın güvenliği, ekonomik, sosyal, kültürel gereksiniminı sağlamaktan geçer.

Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı ekonomik, siyasal, sosyal kriz halkın moralini paramparça etmiştir. Siyasal iktidarın verdiği çoğu sözü yerine getirememesi, hem siyasal gücünün erimesine yol açmış, hem de bir yandan aldığı antidemokratik kararlarla tepkilere neden olmuştur. Bunlardan biri yasakladığı müzik festivalleri, konserlerdir.

Dünya 21. yüzyılda daha hoşgörülü, daha eşit, daha bilimden yana, daha demokrat bir yöne doğru evrilirken işbaşındaki siyasal iktidarın kendi ideolojisinden başka bir şey düşünmemesi büyük bir yanlıştır. Bu yanlış onu sürekli yanlış yapmaya yönlendirmektedir. Bunlardan biri de festivalleri yasaklama biçiminde ortaya çıkmaktadır. Son iki ay içinde 20’ye yakın müzik festivali, konser yasaklanmıştır. Yasaklama gerekçelerine kargalar bile güler.

Oysa önce salgın, sonra ekonomi yüzünden insanların biriken stresini atması, sevinmesi, neşelenmesi gerekirken bunu da yasaklayarak, hak etmediği bir ceza vermek, Atatürk Cumhuriyetine yakışmaz. Yakışan özgürce şarkılarını söylemeleri, gitarlarını çalmalarıdır...

“Yurtta barış, dünyada barış” bu özgürlükten geçer!

Buna karşın festivalleri yasaklamak savaş istemekle eşanlamlı değil mi?

Oysa barış, yaşamak demek, hem de büyük usta Nâzım Hikmet’in dile getirdiği gibi;

“.....bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşçesine ”

Umarım 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde barışın değeri bilinir, yasakçı anlayıştan vazgeçilir. Şakayı ciddiye alıp Gülşen ve Gülşen’ler tutuklanmaz. Umarım, pek çok yolsuzluğu açıklayan Peker’in iddiaları unutulmaz. Hiç kimsenin hakkı yenmez. Barış ülkemize de gelir...

Yazarın Son Yazıları

Dayanışmak yaşatır...

Dayanışmak yaşatır...

Devamını Oku
09.02.2023
Kitap da okumalı, dergi de...

Kitap da okumalı, dergi de...

Devamını Oku
02.02.2023
Okullar tatildeyken...

Okullar tatildeyken...

Devamını Oku
26.01.2023
Dünya Âşık Veysel’i hatırlayacak

Dünya Âşık Veysel’i hatırlayacak

Devamını Oku
19.01.2023
Yeni yıl buluşmaları...

Yeni yıl buluşmaları...

Devamını Oku
12.01.2023
Yeni yıl günlükleri

Yeni yıl günlükleri

Devamını Oku
05.01.2023
İnönü deyince…

İnönü deyince…

Devamını Oku
29.12.2022
Aydın Ilgaz’ı uğurlarken…

Aydın Ilgaz’ı uğurlarken…

Devamını Oku
22.12.2022
Okumak...

Okumak...

Devamını Oku
15.12.2022
Büyük buluşma sürüyor...

Büyük buluşma sürüyor...

Devamını Oku
08.12.2022
Kitap şenliği başlıyor...

Kitap şenliği başlıyor...

Devamını Oku
01.12.2022
Alnımızda bilgilerden bir çelenk

Alnımızda bilgilerden bir çelenk

Devamını Oku
24.11.2022
Toplumun pusulası

Toplumun pusulası

Devamını Oku
17.11.2022
Her 10 Kasım...

Her 10 Kasım...

Devamını Oku
10.11.2022
Yazı devrimi

Yazı devrimi

Devamını Oku
03.11.2022
Cumhuriyet özgürlüktür

Cumhuriyet özgürlüktür

Devamını Oku
27.10.2022
Son olsun artık!

Son olsun artık!

Devamını Oku
20.10.2022
Şair eczacılar...

Şair eczacılar...

Devamını Oku
13.10.2022
Ekimde İstanbul...

Ekimde İstanbul...

Devamını Oku
06.10.2022
Sansürlü Hayat

Sansürlü Hayat

Devamını Oku
29.09.2022
Dil Devrimi 90 yaşında

Dil Devrimi 90 yaşında

Devamını Oku
22.09.2022
Tut elimden İzmir

Tut elimden İzmir

Devamını Oku
15.09.2022
Unutulan bir şair

Unutulan bir şair

Devamını Oku
08.09.2022
Yurtta barış...

Yurtta barış...

Devamını Oku
01.09.2022
Oktay Akbal...

Oktay Akbal...

Devamını Oku
25.08.2022
Durmak zamanı geçti...

Durmak zamanı geçti...

Devamını Oku
18.08.2022
Can Yücel Haftası...

Can Yücel Haftası...

Devamını Oku
11.08.2022
Yaz yalnızlıkları...

Yaz yalnızlıkları...

Devamını Oku
04.08.2022
Basının ve edebiyatın işlevi

Basının ve edebiyatın işlevi

Devamını Oku
28.07.2022
Yoksulluk

Yoksulluk

Devamını Oku
14.07.2022
Edebiyat eleştirisi deyince...

Edebiyat eleştirisi deyince...

Devamını Oku
07.07.2022
Mavi Orman

Mavi Orman

Devamını Oku
30.06.2022
Edebiyat rüzgârı Kartal’dan esti...

Edebiyat rüzgârı Kartal’dan esti...

Devamını Oku
23.06.2022
Jules Verne ile İstanbul’da yolculuk...

Jules Verne ile İstanbul’da yolculuk...

Devamını Oku
16.06.2022
Devrim ve karşıdevrim...

Devrim ve karşıdevrim...

Devamını Oku
09.06.2022
Nâzım Hikmet’in yolculuğu...

Nâzım Hikmet’in yolculuğu...

Devamını Oku
02.06.2022
Ecevit, Beşiktaş’ta doğdu...

Ecevit, Beşiktaş’ta doğdu...

Devamını Oku
26.05.2022
Bugün bayram...

Bugün bayram...

Devamını Oku
19.05.2022
Düşünün. Çünkü henüz yasaklanmadı...

Düşünün. Çünkü henüz yasaklanmadı...

Devamını Oku
12.05.2022
Hepimizin Cumhuriyeti...

Hepimizin Cumhuriyeti...

Devamını Oku
05.05.2022