Eski Sevgili

04 Eylül 2012 Salı
\n

\n

Bir edebiyatçı ile ilişkisini çok iyi biliyorum. O benimIris Murdochu Oxfordun sebzeli yahnisi diye tanımlayabilirsiniz. İngiliz hayatında küçümsediğim, değersiz bulduğum ne varsa yerleşmiş kalmıştır onda. Pubda, yatakta, erkek ya da kadın âşıkları ile tartışmalarında.

\n

Nobelli yazar Elias Canetti, Türkçede Soylu Sınıfın Sonbaharı adıyla yayımlanan İngiltere anılarında iki yıl boyunca sevgili olduğu Murdochu şaşırtıcı biçimde hırpalayıp aşağılamış.Iris ben daha ona elimi uzatmadan hızla soyundu. Aşk denen şeyle uzaktan yakından ilgisi olmayan yünlü, zevksiz şeyler giymişti; ama hepsi dertop edilip yere yığılmış, o da koltuğun üzerindeki yorganın altına girivermişti bile. () Hani biraz direnecek olsa belki ben bir şeylerin farkına varır, bir şeyler anlardım. Gelgelelim ne bundan söz etmek mümkündü ne de bir hoşlanmışlık halinden.

\n

***

\n

Elias Canetti, 1938de karısı Veza ile Viyanadan ayrılarak İngiltereye sığındı. 1960’a kadar Londrada değişik adreslerde, bazen ayrı dairelerde yaşadılar. Savaş dönemiydi, gelirleri azdı, yokluk içindeydiler. Veza bazı işler yaparak ayakta durmalarını sağlıyor, Canettiyi yazmaya teşvik ediyordu.

\n

Londrada, seçkinlerin oturduğu bir bölgede, kendine yabancı bir kültür ve çevre içinde dolaşıp duran ve yazar olduğunu kanıtlamaya çalışan Canettinin 1936da yayımladığı Körleşme romanı dışında yayını yoktu henüz. Kimse tanımıyordu onu. Yazmayı planladığı Kitle ve İktidar, on beş yıl sonra yayımlanacaktı. Savaş uçakları tepelerine bomba yağdırırken sığınaklarda partiler vermekten vazgeçmeyen soylu sınıfa özgü tutkulara, korkulara ya da cesarete tanık oldu. Kargaşa içinde kaybolup gitmeye direndi ve o çevrede kitaplarla yaşayan bilge edebiyatçı imgesini kendi kendine oluşturdu.

\n

Dönemin Jonathan Swift, Dylan Thomas, Aymer, Franz Steiner, Bertrand Russell, Henry Moore, Oskar Kokoscka, Herbert Read, Iris Murdoch gibi ünlü sanatçı ve entelektüelleri ile kurduğu ilişkileri ya da onlarla ilgili gözlemlerini yıllar sonra, 1990-93 arası, notlarından ve hatırladıklarından yola çıkarak yazdı. İngiliz yüksek sınıfının, Cambridge, Oxford çıkışlı, iyi yetişmiş, özgün isimleri ile birlikte o yılların İngiliz yaşamını da yansıttı. Çizdiği portreler arasında sivri dilli, alaycı bir gözlemci olarak kendisi de yer alıyordu ve kaçmaya çalışır görünse de merkezde ve ön plandaydı.

\n

***

\n

Canetti, kitabında önceleri saygı duyduğu Iris Murdochu neredeyse nefretle anlatıyor:Ömrümün sadece bu tek döneminde, kendisiyle sevişmenin beni hiç heyecanlandırmadığı, elimi kolumu dolaştırmadığı bir kadınla birlikte oldumderken kötücül, intikamcı basit erkek tavrı sergiliyor. Murdochun abartılmış bir felsefeci, başarısız bir romancı ve püriten bir küçükburjuva olduğunu ileri süren Elias Canetti kendisi birçok kadınla yıllar süren eşzamanlı aşk ilişkileri yaşamış bir erkek olsa da Murdoch için;Gönül maceralarının tümü kaçamaktan ibaretti. Hiçbir zaman sadece tek kişi ile sınırlı olmamıştıda diyebiliyor. Acımasızlığının sınırı yok: Kocaman, düztaban ayaklarına grotesk bir görünüm veren sandaletler vardı ayağında. Yürüyüşü bir ayınınkine benziyordu. Sağa sola sallanarak hedefine doğru yürüyen itici, sevimsiz bir ayınınkine.

\n

Ne denir? Bu kadarı Canettinin şanına yakışmamak bir yana, erkekliğe de sığmıyor!

\n

***

\n

Elias Canetti

\n

Soylu Sınıfın Sonbaharı / Sel Yay./ 2011

\n

Çev: Veysel Atayman

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 8 Ocak 2013
Burhan Günel 1 Ocak 2013
Edebiyatın Sağı Solu 25 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları