Ne Şark Ne Garp

Ne Şark Ne Garp

29.05.2012 03:48
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

Bu yıl, Aydın Doğan Öykü Ödülünü alan Selim İleri, yazmaya ilişkin yalnızlıklar, kırgınlık ve vazgeçemeyişlerle çok ilgilidir; yazma acısı ve her şeyi insafsızca eskiten zamanın hüznü, satırlarına sinmiştir. Kendini yazma tutkusuyla tüketmiş ve haksızlığa uğramışlara az görülür bir vefa duygusuyla yaklaşır. Sürekli edebiyat ortamının ikiyüzlülüklerine, hasetlerine, sükût suikastlarına yenilen, unutulan değerleri yerine koymaya çalışmıştır.\n

\n

***\n

\n

İlerinin geçen yıl çıkan öykü kitabı Yağmur Akşamlarını yeni okudum, çok etkilendim. Kitap, ustalığının doruğuna varmış olgunluk çağında bir yazarın deneyim ve tanıklıkları ile ilerliyor. Yazmanın, hayatın geçiciliği ve yalınlığı içinde ele alındığı özel anılar içtenlikleriyle iç burkuyor. İleri, geçmiş edebiyat ortamlarının ilişki ve gerilimlerini, yavaş intiharlarını adları değiştirilmiş kimi yazarların düşkünlükve mutsuzluklarına şefkatle bakarak yansıtıyor. Kitabın son uzun öyküsünde ise olağanüstü sahicilikte -dahası yazarı tartışmaya açacak zenginlikte- bir Tanpınar tablosu yaratıyor. \n

\n

Şark ve Garp, Ne Şark Ne Garpadlı öykü, Tanpınarı yaşam biçimi, kimsesizliği, Mehmet Akif, Yahya Kemal, Sabahattin Eyüboğlu gibi kişilerle yaralı ilişkileri, yazdıkları, yaşayamadıkları, özlem, çelişki ve tutarsızlıkları kısaca insan yanıyla ele alıyor. Öykü mektup dilinde: \n

\n

Ataçla aranız açıktı. Sofralarda yakınlarına sizin için Kırtıpil Hamdi diyenlerden biri de o. () Kimseye merhamet duymuyorsunuz. Bir tek Kırtıpilin ıstırabı. Döküm çıkarıyorsunuz: Sevgilerde, arkadaşlarda, arkadaşlıklarda iflas!\n

\n

***\n

\n

Tanpınar, romanlarında Doğu ile Batı, eski ile yeni, geçmişin değerleriyle var olanlar arasındaki çatışmadan doğan bunalımları irdeledi. Değerler arasında bocalayan bir toplumu konu etti. Ancak kendisi ne büsbütün geçmişe ne de geleceğe aitti. Ona göre Doğu ve Batı bizi aynı anda iki ayrı millet haline getirmişti. Hem kendinin hem yaşadığı toplumun iç sıkıntısı bundandı ve İleriye göre: Göremiyordu artık ne kendi hayatını ne memleketin yarınını.” “Yazıyorsunuz, boşuna hayatınızı sürüklemek, sürdürebilmek için…” \n

\n

Bu cesur, derin ve insani Tanpınar canlandırmasını İlerinin edebiyatından okumak çarpıcı. Ahmet Hamdiyi, Narmanlı Yurdundaki sefil bekâr odasında, Şarktan Garptan kurtulmuş son gülleri, yaz gecesinden kalma hülyaları yazarkengörüyor İleri. Hendel dinlerken Safiyenin sesinden; Menekşelendi Sulara vurgunluğunu anlıyor. Fraklı, boydan milletvekili fotoğrafını tanımlıyor: “…Yüzünüz, bakışlarınız o kadar zavallıca ki sizi tanımak imkânsızlaşıyor. Ama hevesleriniz... Dudaklarınıza konuşamamanın çırpınışları konuvermiş.” \n

\n

Boşuna hatırlıyoruz /Bu hiç olmamış şeyleri dizelerini yazan, kökü mazide olan atiyim diyen kafası karışık, halin içinde uzaklara bakışlar atan ve huzursuzca sağına soluna dönen A. Hamdi Tanpınarı, hem inceden eleştirerek hem de sarsıcı bir merhametle anlatıyor Selim İleri ve öyküsünün bir yerinde ona şöyle sesleniyor: “…Ölümünüzden beş on yıl sonra eseriniz önemsendi, birkaç cilt kitaba sığmayacak kadar çok yazıldı. Geçen zamanda böyle, sizi ve eserinizi irdeleyen yazılar çoğaldı. Kitaplar yayımlandı. Şöhretli bir ölü. Üstelik sağ ve sol sizi paylaşamıyor. Büyük bir saltanat! Fakat günü gelince sona erecek. Sizden ve eserinizden usanacaklar. Ölümden sonraki şöhretiniz göze batacak. Ne Şark ne Garp burası, burada ölüler bile kıskanılır. O zaman hırpalayacaklar. Bekleyelim.

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Veda (08.01.2013)

Devamını Oku
08.01.2013
Burhan Günel

Devamını Oku
01.01.2013
Edebiyatın Sağı Solu

Devamını Oku
25.12.2012
İncelikli Bir Oyun

Devamını Oku
18.12.2012
Vejdi Raşidov

Devamını Oku
11.12.2012
Eleştiri Susuzluğu

Devamını Oku
04.12.2012
Eleştiriye Saygı

Devamını Oku
27.11.2012
Kitap Bayramı

Devamını Oku
20.11.2012
İyilik ve Kötülük

Devamını Oku
13.11.2012
Kurtlar Sofrasında Bir Şair

Devamını Oku
06.11.2012
İlginç Bir Müze

Devamını Oku
30.10.2012
Essen Kitap Fuarı

Devamını Oku
23.10.2012
Hayvan Cinayet Yasası

Devamını Oku
02.10.2012
Uganda'nın Gerisindeyiz

Devamını Oku
25.09.2012
Tek Başına Ölmek

Devamını Oku
18.09.2012
Eylülde Ölmek

Devamını Oku
11.09.2012
Eski Sevgili

Devamını Oku
04.09.2012
Hayat Yaşadığımız Şey midir?

Devamını Oku
28.08.2012
Knidos Akademisi

Devamını Oku
21.08.2012
Hayatın Anlamı

Devamını Oku
14.08.2012
Savaş Başladı

Devamını Oku
07.08.2012
Sevgi Köprüsü

Devamını Oku
31.07.2012
Maya İçin

Devamını Oku
24.07.2012
Kitaplar Sonsuzdur

Devamını Oku
17.07.2012
Şiir ve Acı Dolu Bir Hayat

Devamını Oku
10.07.2012
Sivas Yangını Sönmedi

Devamını Oku
03.07.2012
Edebiyat ve Sinema

Devamını Oku
26.06.2012
Klasikleri Niçin Okumalı?

Devamını Oku
19.06.2012
İslami Burjuvazi Var mı?

Devamını Oku
12.06.2012
Tanıklık

Devamını Oku
05.06.2012
Ne Şark Ne Garp

Devamını Oku
29.05.2012
Ölümsüz Fuentes

Devamını Oku
22.05.2012
Hulda ve Zaman

Devamını Oku
15.05.2012
Fethiye'de

Devamını Oku
08.05.2012
Köy Enstitülerinin Kapatılması (2) (01.05.2012)

Devamını Oku
01.05.2012
Köy Enstitülerinin Kapatılması (2) (01.05.2012)

Devamını Oku
01.05.2012
Bauhaus ve Köy Enstitüleri

Devamını Oku
24.04.2012
Yazma Rekortmeni

Devamını Oku
17.04.2012
'Yeşil Gece'ye Yeşil Işık

Devamını Oku
10.04.2012
Dul Kalmak

Devamını Oku
03.04.2012