Dış ticaret açığı artmaya devam ediyor
İrfan Hüseyin Yıldız
Son Köşe Yazıları

Dış ticaret açığı artmaya devam ediyor

06.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

İhracata dayalı büyümeye bağlı olarak cari dengede, kurlarda, genel fiyat düzeyinde istikrar sağlanacağı varsayımı ne kadar gerçekçi? Bu yazımda dış ticaretimizin yapısı üzerinde durmak istiyorum. 

Biraz da mecbur kalındığı için açıklandığı anlaşılan “ihracata dayalı büyüme” modeli çok erken bir aşamada zorlanmaya başladı. Böyle giderse yeniden model değişikliği yapmak gerekecek. 

Aralık ayı dış ticaret rakamları geldiğinde ithalatta yaşanan artışın ihracattaki artıştan fazla olduğu görüldü. Oysa, Türk Lirası’nın değer kaybına bağlı olarak ihracat artışındaki trendin sürmesi beklenmekteydi. Bunun üzerine, yeni yılın ilk ayında gelen dış ticaret verileri de şaşırttı. İthalat artışı yine ihracat artışından fazla gerçekleşti. Dış ticaret açığı büyümeye devam etti. Aylık bazda dış ticaret açığı rekoru kırıldı. 

TÜRKİYE’YE PANDEMİ KAYNAKLI TALEP KAYMASI KALICI GÖRÜNMÜYOR

Bu gelişmeler, “zayıf Türk Lirası uygulamasının ihracatı taşımadığına, ihracatta 2021 yılında elde edilen artışlara pandemi kaynaklı talep kaymalarının yol açtığına” yönelik tespitleri haklı çıkartan niteliktedir. 

İhracat siparişleri, yedi aylık artış sürecinin ardından ocak ayında hız kesmiş durumdadır. İSO imalat PMI (İmalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi) verilerine göre; 10 sektörden 4’ünde yurtdışından alınan yeni siparişlerde artış kaydedilmiştir. Oysa, aralık ayında yedi sektörde ihracat siparişinde artış gözlenmişti. İhracat pazarlarında zorlanma yaşanmaktadır. 

Buna paralel olarak, ocak ayında 10 sektörden 8’inde üretim faaliyetleri daralırken, sadece 2’sinde artış olduğu belirtilmiştir. Bu sektörler kimyasal, plastik, kauçuk, giyim ve deri ürünleri sektörleridir.

DIŞ TİCARETİMİZDE YAPISAL SORUNLAR VAR

Türkiye’nin ihracata dayalı büyüme modeli üzerinden başarılı olabilmesi ve cari dengesini sağlayarak kur baskısını ortadan kaldırabilmesi, ekonomideki yapısal değişimini tamamlaması ile mümkün olabilecektir. Oysa, mevcut yapımız henüz bu politikamızı destekleme açısından çok güçlü görünmemektedir. 

Ne demek istediğimizi şöyle açıklayalım;

Türkiye’nin cari açık sorununu çözebilmesi için ihracatının artış hızının ithalatının artış hızından fazla olması gerekmektedir. Diğer yandan ihracata dayalı üretimde ithalatın payının düşük olması da beklenir. Türkiye’nin ihracatı analiz edildiğinde, 2020 yılında toplam ihracatın %47.4’ü ara mallarından oluşurken bu oran 2021 yılında %51.1 olmuştur.

İthalat tarafına baktığımızda; 2020 yılında toplam ithalatın %74.3’ü ara mallarından oluşurken 2021 yılında bu oran %77.4’e yükselmiştir. 

Bu veriler, ara malları bazında ithalata bağımlılığımızı net olarak göstermektedir. 

YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜNLERİN PAYINI ARTIRAMIYORUZ

Katma değeri yüksek ürünlerin olması halinde ihracatın değerinin artabileceği bilinmektedir. Toplam imalat sanayi ihracatının teknolojik ürünler bazında dağılımını incelediğimizde; 2020 yılında ihracatımız içinde yüksek teknolojili ürünlerin payı %3.4 iken 2021 yılında bu oran %3’e inmiş görünüyor. Aynı şekilde “orta yüksek teknolojili ürünler” in payı %35.9’dan %33.4’e iniyor ve “orta düşük teknolojili ürünler” in payı ise %27’den %31.1’e çıkıyor.   

Prof. Erol Taymaz’ın tespitlerine göre; Türkiye 60’lı yıllarda neredeyse sadece tarımsal ürünler satıcısı durumunda. 70’li yıllara gelindiğinde tekstil ve hazır giyim öne çıkıyor. 90’lı yıllarda ağırlığı makine ve otomotiv alıyor. 2000’li yıllara geldiğimize ihracat içinde ilk sırayı makine-otomotiv alırken tekstil ikinci sırada yer alıyor. Tarımın payı istikrarlı ama düşük bir seviyede kalıyor. 

Peki bu alanlarda teknolojik dönüşüm gerçekleşiyor mu ve net ihracatçı olabiliyor muyuz? Otomotiv ve makine ihracatı temelde “orta teknoloji” grubuna giriyor. Aynı kategoride yer alan elektrik-elektronik (ağırlıklı dayanıklı tüketim) ürünleri yine yüksek katma değer sağlamıyor. 

Tüm bu gelişmelerden sonra, net ihracatçı olduğumuz gruplar incelendiğinde elimizde sadece tekstil-hazır giyim ve tarım-gıda kalıyor. Tekstil-hazır giyim ürünlerinde tutar olarak oldukça yüksek rakamları elde ederken, tarım tarafı düşük hacimli olarak net ihracat tarafında kalıyor. Yani, halen emek yoğun sektörlerde net ihracatçı durumundayız. Dayanıklı tüketim malları dahil diğer tüm sektörlerde net ithalatçı konumundayız. 

Bu analiz gösteriyor ki yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili ürünleri ihraç edemiyoruz. Bu durum ve enerji bağımlılığımız veri iken biz ne kadar istesek de ihracata dayalı büyümeyi gerçekleştirmemiz kolay görünmüyor.  

Yazarın Son Yazıları

Kalkınma ve akademik meslekler

Birinci sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; makineler, buhar gücü ve fabrika sisteminin oluşmasıydı (1760-1840).

Devamını Oku
17.08.2025
Ekonomik belirsizlikler

Ülke olarak neden sürekli makroekonomik belirsizlikler ve dengesizliklerle uğraşıyoruz?

Devamını Oku
03.08.2025
Bıçak kemiğe dayandı

İktidarın iki yıldır yürüttüğü enflasyonla mücadele programında yolun sonuna gelindi diyebiliriz.

Devamını Oku
20.07.2025
İçimiz yanıyor!

Her yaz meydana gelen orman yangınları, yaşadığımız bir trajediye dönüştü...

Devamını Oku
06.07.2025
Ekonomi politik girdap

Trump’ın, gümrük tarifelerinde ve uluslararası ticarette yarattığı belirsizliklere, 13 Haziran’da İsrail’in, İran’a saldırmasıyla artan jeopolitik riskler de eklenince...

Devamını Oku
22.06.2025
Bayramlaşamıyoruz bile!

Düşünce üreten, yazan ve çizen insanların erdemi, elbette yaşadığı dönemin sorunlarını dile getirmekten geçiyor.

Devamını Oku
08.06.2025
İstikrarsızlığın maliyeti büyüyor

Geçtiğimiz cuma günü, 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonlarının dördüncüsü yapıldı. Merkez Bankası da perşembe günü, 19 Mart’tan sonra ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi.

Devamını Oku
25.05.2025
Ekonomi sert daralıyor

Ekonomi sert daralıyor

Devamını Oku
11.05.2025
Depremi beklerken

Depremi beklerken

Devamını Oku
27.04.2025
Dünya’da Trump belirsizliği

Dünya’da Trump belirsizliği

Devamını Oku
13.04.2025
Ekonomide büyük tahribat

Ekonomide büyük tahribat

Devamını Oku
30.03.2025
Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Devamını Oku
16.03.2025
Ekonomide güven sorunu

Ekonomide güven sorunu

Devamını Oku
02.03.2025
TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

Devamını Oku
16.02.2025
Sosyal adaletin küresel krizi

Sosyal adaletin küresel krizi

Devamını Oku
02.02.2025
Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Devamını Oku
19.01.2025
Ekonomide öngörüler

Ekonomide öngörüler

Devamını Oku
05.01.2025
Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Devamını Oku
22.12.2024
Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Devamını Oku
08.12.2024
Aralıkta faiz indirimi sinyali

Aralıkta faiz indirimi sinyali

Devamını Oku
24.11.2024
Vergide adalet kalmadı

Vergide adalet kalmadı

Devamını Oku
10.11.2024
Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Devamını Oku
13.10.2024
Faiz sarmalına girdik

Faiz sarmalına girdik

Devamını Oku
29.09.2024
Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Devamını Oku
15.09.2024
Tarımını kaybeden ülke

Tarımını kaybeden ülke

Devamını Oku
01.09.2024
Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Devamını Oku
18.08.2024
Servet transferi ve iktidar

Servet transferi ve iktidar

Devamını Oku
04.08.2024
Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Devamını Oku
21.07.2024
Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Devamını Oku
07.07.2024
Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Devamını Oku
23.06.2024
Enflasyon zirve yaptı

Enflasyon zirve yaptı

Devamını Oku
09.06.2024
Ahbap çavuş kapitalizmi

Ahbap çavuş kapitalizmi

Devamını Oku
26.05.2024
Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Devamını Oku
12.05.2024
Mali müşavirler ayakta

Mali müşavirler ayakta

Devamını Oku
28.04.2024
Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Devamını Oku
14.04.2024
Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Devamını Oku
31.03.2024
Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Devamını Oku
17.03.2024
İrfan Hüseyin Yıldız yazdı...

Hayat pahalılığı kimleri eziyor?

Devamını Oku
03.03.2024
Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Devamını Oku
18.02.2024
Kapitalizm krizleri üretiyor

Kapitalizm krizleri üretiyor

Devamını Oku
04.02.2024